Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.24
  • EURO
    34.69
  • ALTIN
    2396.7
  • BIST
    10244.34
  • BTC
    61182.97$

Yeni Bir Yıla Girerken

02 Ocak 2017, Pazartesi 08:00

Yeni bir yılın ilk günlerinde siz okuyucularımla bir hasbihâl etmek istiyorum. Acaba bu yeni yıla kavuştuğumuz gibi gelecek olan yıla da ulaşabilecek miyiz? Tabi böyle bir garanti hiçbir faniye verilmediğine göre ömrümüzün ne zaman ve nerede sona ereceğini bilemeyiz. Durum böyle iken demek ki hazırlıklı olmamız gerekiyor.

Bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz günahlar için tövbe ve istiğfar ederek günahlarımızı tekrar etmemek üzere Rabbimize yalvarmalıyız. Her takvim yaprağını kopardığımızda ömrümüzden bir günün daha eksildiğini bilip kendimizi mutlu sona hazırlamalıyız.

Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) ‘’ Kıyamet günü kişinin tüm yaptıklarından sorgulanıp hesaba çekilmedikçe mahşer yerinden ayrılmayacağını ‘’(1) biz ümmetine haber vermektedir. Hz. Ömer (r.a.) de ‘’Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz ‘’ uyarısında bulunmaktadır.

Meşhur muhaddis ve mutasavvıf İmam-ı Şibli Hazretleri, girilen her yeni yılda Bağdat halkına şöyle uyarılarda bulunuyordu.                                                                                                                  - Ey Müslümanlar! Aylar geçiyor seneler bitiyor derken bir de bakıyoruz ki, daha da yakınlaşmışız önümüzdeki en büyük hesap günümüze. Öyle ise daha da yakınlaştığımız o büyük hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekerek yaşayalım yeni yılımızı!..

İmam-ı Şibli’nin “kendimizi hesaba çekerek yaşamalıyız yeni yıllarımızı” mânâsında ki ısrarlı uyarılarından etkilenen bir talebesi sorusunu şöyle sorar:                                                                          - Yeni yılda, kendimizi hesaba çekerek yaşama konusunda bu kadar ısrar ediyorsunuz. Biz burada kendimizi hesaba çekerek yaşarsak sanki orada hesaba çekilmeyecek miyiz?Maneviyat büyüğünün bu soruya cevabı ümit kırıcı değil ümit verici olur:

- Evet, burada kendini hesaba çekerek yaşayan, orada hesaba çekilmeyebilir. Çünkü hadiste “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin!” uyarısı yapılmaktadır. Bu uyarı sebepsiz değildir elbette.

Bu defa soru sahibi talebesi yeni yılda kendini hesaba çekerek yaşamaya yönelir. Yani, âhirette hesabını veremeyeceği işleri dünyada yapmamaya kesin karar verir. Hep yaptığı işlerin hesabını vereceğini düşünerek yapar.

 İşte kendini hesaba çekerek yaşamaya başladığı bu sıralarda bir gece rüyasında hocası Şibli’yi, beyaz bir ata binmiş bulutlara doğru uçup gidiyor şeklinde görünce arkasından seslenir:- Dur! Ne olur birazcık dur da ben de geleyim seninle!. İmamın cevabı manidar:- Ben bu hapishaneden bir kurtuldum bir daha durur muyum buralarda?..

Sabah ilk işi gördüğü rüyasını sormak için üstadını ziyarete gitmek olur. Bakar ki hocasının kapısında cenaze hazırlığı var. Onun hesabını yaparak yaşadığı dünyadan kurtulup âhiret saraylarına doğru uçtuğunu anlamakta gecikmez.

Ama hocasının bu ani gidişine de çok üzülür, her gece rüyada görmek niyetiyle okuyarak uzanır yatağına. Nihayet bir gece rüyasında gördüğü merak ettiği sorusunu da sorar:                          

- Sen der, dünyada kendini hesaba çekerek yaşar, bize de kendimizi hesaba çekerek yaşama ikazında bulunurdun, senin hesabın nasıl geçti, rahatça verebildin mi hesabını?                                

Hazret-i Şibli’nin cevabı sevinçli olur:- Melekler beni hesaba çekmek üzere karşıma geçtikleri sırada Rabb’imden hitap geldi: “O kuluma hesap sormayın! Çünkü o dünyada kendini hesaba çekerek yaşadı, veremeyeceği hesabı yoktur burada! Şibli Hazretleri:- Siz de der, hesabınızı yaparak yaşayın hayatınızı, veremeyeceğiniz bir hesapla gelmeyin buraya. Size de: o kulum hesabını yaparak yaşadı, veremeyecek hesabı yoktur burada, densin! 

Sevgili okurlarım; Bizlerde İmam-ı Şibli Hazretlerinin bu ikazlarını hatırlayarak yeni bir yılın henüz daha başında iken kendimizi hesaba çekerek, geçen yıldan bu zamana kadar gerek kendimiz, aile fertlerimiz, komşu ve hısımlarımız için, gerekse içinde yaşadığımız toplum için ne gibi hayırlı işler yaptığımızı veya zararımız mı dokundu diye bir durum değerlendirmesi yapıp, iyiliklerimizi nasıl artırabiliriz ve yanlışlarımızı da nasıl düzeltebiliriz diye bir muhasebe yapmamızın âhiretimizi kazanabilmemiz açısından gerekli olduğunu düşünüyorum. 

Ayrıca Müslümanlar olarak, özellikle son zamanlarda plânlanan ve etnik, mezhep ve fırka farklılıklarına dayalı olarak oluşturulmak istenen ve bölgede güçlü bir Türkiye istemeyen iç ve dış düşmanların, çatışma senaryolarını görmeli ve bu fitneci akımlara karşı duyarlılığımız devam etmeli, hilecilerin hileleri ayaklarına dolaşmalıdır.                                                         

İnsanoğluna bahşedilen fani ömrü,  Müslüman olarak yaşaması ve Müslüman olarak tamamlamasını isteyen Cenab-ı Hak, “Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa öylece sakının ve siz ancak Müslümanlar olarak ölün.”(2) diye biz kullarından Müslüman olarak ölmemizi istemektedir.                                                                       

Yeni bir yıla daha girdiğimiz bu günlerde, bizleri yaratan Cenâb-ı Hakk’a hamdü senalar ediyor, kalan ömrümüzün sağlık, afiyet ve huzur içerisinde geçmesini niyaz ediyor, rızasına uygun bir şekilde yaşayıp, ömrümüzün hitamında da Müslüman olarak ruhumuzu teslim edebilmeyi biz kullarına nasip eylesin.

Vatanımız, milletimiz ve bayrağımız için canlarını seve seve veren aziz şehitlerimize lütfuyla, keremiyle, rahmetinle muamele eylesin. Onları cennetiyle ve cemaliyle müşerref eylesin. Ailelerine sabır ve metanet ihsan eylesin. Dinimizin, devletimizin, milletimizin bekasını sarsacak her türlü dâhili ve harici belâlardan bizleri muhafaza eylesin. Amin.                  Gönülden Muhabbetlerimle.

Dipnotlar:

1-Tirmizî, Kıyamet 1.                                                                                                                             2- Âl-i İmran Sûresi, 102.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.