Konya
11 Mayıs, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.28
  • EURO
    35.00
  • ALTIN
    2444.4
  • BIST
    10235.98
  • BTC
    60576.416$

YAŞADIĞIM İLÇE SELÇUKLU

22 Ocak 2016, Cuma 08:50

Ben Selçuklu ilçesi doğumluyum. Benim doğduğum yıllarda Büyükşehir, merkez ilçeler falan yoktu. Konya semtleri ve mahalleleriyle anılırdı.

Nüfus kağıdımda doğduğum mahalle MEDRESE olarak geçiyor. Bu mahalle şimdilerde NALÇACI denen ama 50’li yıllarda PARSANA olan semtde yer alır. Apartmanın olmadığı, bahçeli evlerin yoğun olduğu bir yerdir. Parsana… Yazır ilerisindeki Parsana yaylasıyla hiç alakası yoktur bu semtin.

Şimdilerde bu ilçenin Belediyesini biliriz. Kendi reklamlarından başka bir şey düşünmeyen bir belediyemiz var. Bazı yerleri ve sokakları görünce ‘Selçuklu’da Belediye var mı?’ diye aklınıza gelebilir. Derdinize derman olmayan, işi yokuşa süren iş yapmamak için ayak direten bir belediyesi var bu Selçuklu’nun… Belediye Başkanı yanına ilçe Milli Eğitim Müdürünü de alıp Selçuklu’daki bazı okulları dolaşmış. Ocuklarımıza nasihatlerde bulunmuş. Keşke Konya’ya mal olmuş eski Belediye Başkanlarımız da yaşasaydı da, Selçuklu Belediye Başkanımıza nasihatlerde bulunsaydı… Keşke Belediye Başkanı okulları falan dolaşacağına Selçuklunun merkezi Nalçacı’da ki sokakları falan bir dolaşsa daha hayırlı olurdu. Nalçacı Caddesi üzerinde, cafelere, Nargile salonlarına verilen ruhsatları, kendi gözleriyle görüp, körpecik çocukların şeffaf naylonlar içerisinde UFO’larla ısıtılan yerde, sanki açık havadaymış gibi, nargile ve sigara içişlerini seyretseydi. Gençlerimizi kimlerin zehirlediğini biz biliyoruz, birde kendileri eserlerini görseler çok iyi olacak.

Siyasi iktidarın rüzgarından istifade edip hizmet yapıyormuş gibi görünenleri tanıdık. Selçuklu’nun tek seçilen kurumunu ve ekibini de tanıdık.

SELÇUKLU MÜFTÜMÜZÜ ZİYARET…

Bir dostum İzmir’den aradı; ‘Muharrem kardeşim sizin Selçuklu’ya harika bir müftü pardon harika bir insan geldi’ dedi. Beni İzmir’den arayan 1971’den beri arkadaşım, ekmeğimizi paylaştığımız, yatılı okuduğumuz için tam 7 yıl 24 saati paylaştığımız arkadaşımdı.

Yazı İşleri Müdürümüz Zekeriya Bey’e müftümüzle tanışmak için bir randevu almasını söylemiştim. O da 18 Ocak 2016 Pazartesi gününe randevu almış. Bu arada daha önce tanıdığım özellikle kardeşlerini tanıdığım eski Selçuklu Müftümüz Ali OKUTAN Bey’i de rahmetle anıyorum. Fırsat buldukça Üçler Mezarlığındaki kabrini ziyaret eder, Fatihamı okurum. Ali OKUTAN Bey’in vefatından dolayı, ilçemize atanan Nusret KARABİBER’le tanışacağız. Vallahi Selçuklu Müftülük Binasını kolay bulduk dersek yalan olur. Fatih Işıklarda bir sokağın içinde, adeta kendini gizlemiş bir bina…

Neyse Müftümüze ulaştık, ‘Hayırlı olsun’ dileklerimizle başladık sohbete… Adıyaman-Kahta’lı müftümüzden mütevazilik akıyor. Hani atanmış bir bürokratımız. Yüzünden tebessüm akıyor. Önce binayı zor bulduğumuzu söyleyip lafa giriyoruz. İzmir’deki ortak dostumuzun selamını iletiyorum. Çok memnun oluyor. Hatta İzmir’le iletişimde kuruyoruz. Müftümüzün hizmet yarışçısı, proje üreticisi olduğunu memnuniyetle öğreniyoruz. Hele bir ASKIDA ÇORAP projesi var. Sanayi bölgesinden başlatmış. Malum sanayideki insanlar ağır işçi. Terliyorlar, ayakları terliyor. Cami girişinde bir bölümde çorabı olmayan, yeni çorabına kavuşuyor. Hali vakti yerinde olanlar bile bu hizmetten istifade ediyorlar. Sonra bunlar misliyle çorap hibe ediyorlar. Hakikaten çok güzel uygulamalar.

Ayrıca Selçuklu’daki imam, din görevlilerinden yanılmıyorsam 17 kişilik bir Tasavvuf ekibi kuruyor. Sesleri muhteşem olan bu insanlar dini günlerde özel günlerde mevlütler okuyorlar. Başlarında konservatuar mezunu biri var. İşi makamsal yani bilimsel yapıyorlar.

Müftümüzün çalıştığı yerlerdeki güzel olayları bizlere latifeci bir şekilde aktarıyor. Bizde özellikle camii adabındaki cemaatin yaşattığı sıkıntıları anlatıyoruz…

Anlıyoruz ki Nusret Bey bizim derdimize derman olacak. Reklam yapmadan sessizce ‘Allah Aşkına’ Selçuklu’ya hizmet vereceğini, hem de büyük hizmetler vereceğinin ip uçlarını alıyoruz. Müftülükten ayrılırken ilçem adına büyük mutluluk duyuyorum.

SELÇUKLU KAYMAKAMINI ZİYARET…

Yazı İşleri Müdürümüz Zekeriya Bey arayıp, Konya’da ki Suriyeli mültecilerle ilgili 19 Ocak 2016 Salı günü Selçuklu Kaymakamlığını ziyaret edeceğimizi söyleyip ziyarete beni de dahil ediyor…

Kaymakamımızı ziyarete gidiyoruz. Sabit KAYA Bey Eskişehir-Çifteler’li… Hizmet aşkıyla yoğrulan biri. Tabii bunlar atanmış oldukları için yaptığı işlerin reklamı peşinde koşmuyorlar.

Kaymakamımız 2014,2015 yıllarında yapılan yardımları gösteren çizelgeleri gösteriyor. Biz sadece Suriyelilerin yardımını düşünürken, asker ailelerinden tutun, dul kadın yardımları ve engellilere bakan aile fertlerine yardımları öğreniyoruz. Kaymakamımız bir yandan yaptığı icraatları mütevazilikle anlatırken, bir yandan da ‘Devletimin Yüceliğinden’ bahsediyor. Hakikaten hisleniyoruz. Kaymakamımız devletimizle gurur duyarken, biz de Kaymakamımızla gurur duyuyoruz. Devletin yardımlarını iletirken, nasıl yasaları uyguladıklarını ve nasıl seçici olduklarını anlatıyor. Yardım kurumları ve vakıflarla nasıl koordineli çalıştıklarını dinliyoruz. Bazen yasaların yardıma ihtiyacı olanların normlara uymadığı için yardım yapamadıkları yerde, alternatif yardım kuruluşu ve vakıfların devreye girdiğini öğreniyoruz…

Devlet Kömür yardımı yapıyor. (Kömürün çok kaliteli olduğunu ve menşeini öğreniyoruz) ama SOBA yardımı yapamıyor. Bazen Kömür yardımı yapılanın sobası olmuyor. Ona da çare üretiyor Kaymakamımız. Sohbet latifeli bir şekilde devam ederken, anlıyoruz ki bu Kaymakam varken Selçuklu’da aç yatan pek kişi olmayacağını düşünüyoruz.

İşte böyle bürokratları görünce kalbimize bir güzellik, bir mutluluk geliyor. Çıkışta çalışanları yokluyoruz. En çok memnun oldukları Kaymakam olduğunu, memnuniyetli biçimde çaktırmadan öğreniyoruz…

Sonuç: Diyoruz ki ülkesi için, vatanı için, insanlık için, çalışan, kendileri için çalışmayan, reklamlarını yapmayan bu güzide bürokratlarımızın sayısının artmasını diliyoruz.

Esen Kalın. 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.