Konya
12 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.22
  • EURO
    34.93
  • ALTIN
    2444.4
  • BIST
    10218.58
  • BTC
    61171.733$

TÜRKİYE’DEÖĞRETMEN, ALMANYA’DA TÜRK ÖĞRETMEN

27 Kasım 2023, Pazartesi 00:01

24 Kasım Öğretmenler Günü bu yazımı yazamadım.

Çünkü Konya’nın gündeminde siyasetten spora farklı hızlı bir gelişme vardı.

İçime çok acı koyan bu eğitim meselesini de o konuların arasına çerez yapmak istemedim.

Tüm eğitimcilerimizden özür dileyerek bu gecikmiş yazımımı bugün yazıyorum.

………………

Elimde koskoca bir öğretmenlik diploması olan emekli bir gazeteciyim.

Yeni Konya Gazetesinde rahmetli İbrahim Sur ve Galip Yenikaynak abilerimin yanında muhabirlik yapmaya çalışırken Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Bölümü mezunu olarak, dönemin rektörü Prof. Dr. Halil Cin hocamdan kocaman bir diploma almıştım.

Aslında o dönemde öyle öğretmenlik imtihanı filan da yoktu.

Muhabirliği bırakıp aşlarlar gibi bir öğretmen olabilirdim.

Para pul almadan amele gibi çalışmak yerine takım elbiseli bir devlet memuru olur çocuklarla mutlu bir hayat sürebilirdim.

Mesela stajımı da o dönemde mezunu olduğum Karma Ortaokulunda yapmıştım.

Ama kader deyin, ama ana baba sözü dinlememe asilik deyin, ama yüreğimde yatan aslan deyin öğretmenliğin kapısından döndük ve 40 küsur yıldır bu heyecanın aksiyonun peşinde koşar olduk.

…………..

Gençlik yıllarımda da iki temel hedefim vardı.

Biri eğitim diğeri spor.

Bir ülkenin geleceği olan çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmek ve onları Dünyanın en güçlü en iyi insanları yapabilmenin yolu bana göre eğitim ve spordan geçiyordu.

………………

Siyaseten Köy Enstitüleri kafama yatmasa da o köy enstitülerinin kitaplarını okur okur hayaller kurardım.

Bir dönem bizim yetiştiğimiz dönemler, bizim çocuklarımızın yetiştiği dönemlerde öğretmenlerimiz saygın insanlardı.

Her veli her insan öğretmene saygı duyar, karşısında önünü ilikler, öğretmeni sözünü kesmeden dinler ve dediklerini de yapmaya çalışırdı.

Ne zaman AK Parti iktidarları başladı.

Ne zaman öğretmenler veliler sendikalar ve öğrenciler karşısında suspus kimliksiz hale getirildi.

Ne zaman veliler sendika yöneticileri öğretmenleri fırçalar haşlar duruma soktu.

O kutsal meslek ellerimizin yüreklerimizin arasından kayıp gitti.

……………

Bunu çok net yazıyorum.

Bunda çok da iddialıyım.

Zaten Sayın Cumhurbaşkanımızda zaman zaman eğitimden duyduğu memnuniyetsizliği dile getirmiyor mu?

AK Parti iktidarlarında Milli Eğitim Bakanlarımıza bir bakın?

Hadi Saylın vekiller gözleri kapalı ilk günden bugüne Milli Eğitim Bakanlarını bir saysınlar da görelim.

Zaten bu 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımız kendilerinden memnun olmadığı için kaç Milli Eğitim Bakanı atamış bakında bir görün bakalım.

Reis bunlardan mutlu olsaydı iki de bir değiştirir miydi?

…………..

Ben cahil şunu bilir bunu söylerim.

AK Parti iktidarları ile sınıfta kalma kaldırıldı.

Kim kaldırdı?

O gizli güç kim? Bilemem.

Ama bir işte başarı ve başarısızlık yoksa.

Ödül ve ceza yoksa.

Tek tip başarı performanslı insan yetiştirilirse böyle olur işte.

…………

Şimdi bakıyorum da eğitimcilerimiz de siyasilerimizde çevremizde gençlerden şikayetçi.

Hayır.

Hayır bu gençlerin hiçbir kabahati suçu yok.

Bu gençleri kim yetiştirdi?

Bu gençler nasıl bu hale getirildi?

……………….

Lise sonrası eğitim.

Her ilde en az bir üniversite.

Konya’da beş üniversite.

Hey maşallah…

Üniversite sayısı çok olunca bu toplum eğitimli mi olmuş oluyor?

Her genç üniversite mezunu olmuş olunca biz gelişmiş ülke mi oluyoruz?

…………

Sonrada milyonlarca işsiz güçsüz hiçbir işe yaramayan yüzbinlerce üniversite mezunu haaa.

Kim yaptı bu gençleri böyle?

Bu işsiz üniversite gençliğinin sorumlusu kim?

…………….

Türkiye’deki öğretmenlerimizin okul yöneticileri, sendika temsilcileri karşısında nasıl tir tir titrediklerini biliyorum.

Siyasetimize uymayan soluğu Sarıkamış’ta alır haaa.

……………

Geçtiğimiz hafta kısa bir Almanya ve Hollanda turu yaptık.

Buralarda her taraf Türk.

Almanya Avrupa 60 yıl sonra içten fethedilmiş.

Buralar Türklerin artık ikinci vatanı.

(60 yıl sonra da Türkiye inşallah Suriyelilerin ikinci vatanı olmaz)

…………..

Almanya’da tesadüfen bir Üniversite arkadaşım ile karşılaştım.

Almanya’da 30 yıldır öğretmenlik yapıyor.

Yıllar sonra ki hasretimizde sohbetimizde beni ne şok etti biliyor musunuz?

Beni Türk eğitim sistemi adına ne kahretti biliyor musunuz?

Bu kadar kahırlı bir şekilde niye lazıma başlardım biliyor musunuz?

…………..

Bakın 30 yıldır Almanya’da öğretmenlik yapan arkadayım ne dedi biliyor musunuz? 

“Uğur abi ben 30 yıldır aynı okulda öğretmenlik yapıyorum.

İlk bu okulda öğretmenliğe başladım.

Bu yıl 30. Yılım.

Almanya’da hiçbir öğretmen kendisi istemez ise ne siyaset ne sendika bizim tayinimizi çıkartabilir.

Hiçbir güç bir öğretmeni yerinden oynatamaz.

Bir öğretmen kendi isteği ile şu şehre şu okula gitmek isterim deme hakkına sahip.

O zamanda duruma göre o öğretmenin isteği yerine getirilir.

Burada bir Türk öğretmen olarak işte ben 30 yıldır bu şehirde bu okuldayım.

İlk göreve başladığım okuldayım”

………………

Yemin ediyorum Türkiye’de ki öğretmenler gözümün önüne geldi.

Yıkıldım.

Arif’in dediklerine inanamadım.

Bu gerçek olamazdı.

Bu bir şaka mıydı?

……………

Bizi kıskanan Almanya’da öğretmene verilen değeri gözünüzün önünde canlandırabiliyor musunuz?

İnanın bende inanmak istemedim.

20 defa Arif’e bu konuyu sordum.

…………….

Sonra bizim Arif bana ilkokulda Alman sisteminde öğrencilere yalan söylememeden tutunda trafikte kurallara uymaya kadar yaptıkları metotları anlattı.

Ya insan yetiştirmenin alfabesi o kadar açık ve net ki.

Aslında insanlığa bunu biz öğrettik.

Şimdi biz ne hale geldik adamlar bizim yollarımızla nerelere gidiyorlar.

…………..

Şimdi bu satırları okuyan hiç kimse beni yanlış anlamayacak.

Asla yabancı hayranı filan değilim.

Konu milliyetçilik ise isteyen ile istediği yerde milliyetçiliğimizi ölçerim.

Ama birde ortada koskoca acı bir gerçek var.

Gözü kör olası siyasetin öğretmenlerimizi eğitimi öğretimi ne hale getirdiği var.

Zaten bunu hiç kimse inkar etmiyor ki?

…………..

Şu gençliğe bir bakar mısınız?

Üniversite sınavlarında 1 doğru yapan genç istediği özel ya da vakıf üniversitesine, 2 soruya doğru cevap veren genç üniversiteye giriyor.

Ne oldu 30 yıl önce 4 yanlışın 1 doğruyu silip götürdüğü sınavlara?

………………..

Ben bugün benim öğretmenlerimizin evlatları ile bile gurur duyuyorum.

Öğretmenlerimin evlatları karşısında el pençe duruyorum.

İsim isim yazarım çizerim.

Eğitim Fakültesi Matematik bölümünde iken burnumuzdan değil ağzımızdan kan getiren hocalarımız vardı.

Önce insan olacaktık.

Terbiyeli saygılı derste başarılı hatta çok başarılı öğrenci olmak zorunda idik.

Sağ olanların kulakları çınlasın, rahmetli olanların mekanları cennet olsun inşallah.

Bir Cevdet Çetin, bir Aslan İlik, bir Hacı Sulak, bir Kasım Akay, bir İsmet Akkurt, Muştak ve Mazlum Sevinç, bir Oya Ulusoy …. Ne bileyim işte en zorlandığım hocalar geliyor aklıma.

Daha pek çok hocam.  

Bunların haklarını ödeyemem.

Şimdi bu hocalarımın aslanlar gibi evlatları ile karşılaşıyorum.

Hepsi kendi alanlarında marka olmuşlar.

Doç. Dr. Halil Ekrem Akkurt, Doç. Dr. Faik İlik…

 

Bizim hocalarımız bizim burnumuzdan gelirlerdi.

5 soru sorarlar her soru 20 puan 100 üzerinden

49 ile kaldığımı çok iyi bilirim.

Hatta hiç unutmam.

Sanki bizim hocaların elinde cetvel vardı da ölçerlerdi.

Ama inanın bu insanlar bizleri yetiştirmişler.

Bizim yetişmemiz için bizi meletmişler.

O zaman belki kıymetlerini bilemiyorduk ama sınıfta kaldığımız zaman bile sınıfta kız erkek herkesin içerisinde fırçaladıkları zaman bile içimizden dahi hiçbir zaman isyan etmedik.

Hep başımızı öne eğdik.

Hep peki dedik,

Hep saygı gösterdik.

Ve de gösteriyoruz.

Evlatlarına bile saygı duyuyoruz.

……………

Peki bizim eğitim sistemine ne oldu da bu hale geldik?

…………

Bu soruların cevabını da eğitimciler değil de siyasiler versin.

Özelikle de Sayın Cumhurbaşkanımızın gölgesinde kral olanlar.

…………

Avrupa dünya bizim eğitim sistemimizi kopyalayıp başarılı olmuşlar.

Gelin hadi ülke gençliğini kaybetmeden biz yeniden özümüze dönelim.

Bizim kimseyi kopyalamamıza gerek yok

Yeter ki adalet olsun yeter ki ehiller olsun.

Yeter ki siyaset olmasın.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Hayat akıp giderken zamanı durdurmak imkansız belki de ama şu 3 şeyden vazgeçme; yaşanılan tüm olumsuzluklara rağmen.

Geçmişin için ŞUKRET

Geleceğin için SABRET

Daha iyisi için DUA ET ..

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yağışlı havalarda su birikintilerine girerken hızımızı kontrollü olarak kesmeyi becerebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz

Yorumlar

  • yorum avatar
    Salih hoca
    27-11-2023 12:59

    Ugur bey ogretmen oldugunuzu bilmiyordum.mesleginizi yapsaydiniz şu an kesin prof olurdunuz Türkiye de yapılabilecek en zor mesleği seçmişsiniz objektif gazetecilik yapmak zor herdevrin adamı olanlar için kolay Türkiye de sadece milli eğitim değil Sağlık sektörüde şu an çok sıkıntılı binaları altından kaplasanız, yapsanız içerisinde dr hemşire bulamadiktan sonra hicbir değeri yok ama yaşadığım bir gerçekten bahsedeyim bu ülkede Suriyeli ler Türk vatandaşlarından daha şanslı hastanelerde diş tedavisi vs daha kolay randevu alabiliyorlar Türkiye de dr mühendis vs yeni mezunlar malesef çoğu yurtdışında mesleklerini icraa ediyorlar ve bu genç nesil malesef birçoğu kendi ülkelerini isteyerek terketmediklerini düşünüyorum daha iyi iyi bir gelecek ailelerine daha iyi bir yaşam amacıyla gittiler ve bu sayılar inanın hergeçen gün daha artıyor

  • yorum avatar
    yerli
    27-11-2023 12:49

    Abi siyasal islam kötü bir şeymiş.Adı islam ama aslı farklı

  • yorum avatar
    Oguz Oguz
    27-11-2023 11:52

    Yahu dakika da iki asgari ücret sarf edilen saraylarla, yüzlerce arabanın, caravella minibüsün, cep telefonunun kayıp ve kime tahsisli oldugu belli olmayan cevre ve sehirciilik bakanlıği ile, audi makam arabası olan Karatay belediye baskanlıği ile, uyuşturucu, mafya, kara para, cetelerin ve kayıtdışının hakim oldugu sanayi ve ticaretiyle, bunların hepsinden sorumlu olup, din ve milliyetcilik istismarı yapan ortaklı hükümet sistemi ile okul olsa, öğretmen olsa ne yapacaksınız, ne anlatacaksınız bebelere. Nasıl calındığinı, nasıl spor kluplerine hakim olundugunu mu ? Yav bırakın.. Çipras tan bari utanın. Adam catı katinda 3+1 inde oturuyor, bakanlarından meclise gelirken motosoliklet veya kendi aracları ile gelmesini istiyor, sanayisi, uretimi olmayan batak ulkeden 24 bin Euro kişi başı gelir cıkardı. 1200-7500 Euro emekli maaşı ödüyor. Bence bi silkelenip, kendinize gelin.

  • yorum avatar
    küçük esnaf
    27-11-2023 11:38

    uğur emmi sayıştay yine bizim belediyeleri kütürdetmiş. benim şehrim konyam konya usülü belediyecilik varken sayıştayın yaptığı oldu mu? sayıştay dış minnaklara çalışıyor olmasın? abi organizasyon reklam sosyal medya ayağına belediyede bağlantı kurdun mu çalışmana gerek kalmıyormuş doğru mudur?

  • yorum avatar
    halil efendi
    27-11-2023 11:21

    valla azizim sen eğitimi yazmışsın bende sana adaleti yazıverem.Allah kimseleri mahkemelere düşürmesin hele suçsuz masum gariban isen Allah muhafaza eylesin.kim haklı kim haksız bilen yok tamı tamına atılanın 3 misli adam almışlar adalet bakanlığına lakin mahkemeler çalışmıyor.sizce bu tesadüf olabilirmi.

  • yorum avatar
    VATANDAŞ
    27-11-2023 10:37

    Sevgili Uğur abicim. Seni sen yapan bu yazıların. Ellerin ve aklın dert görmesin. Yukarıda bir bilen rumuzu ili yazının yorumlarına aynen katılıyorum. Bu ülkede paran var ise ağa da sensin paşada sensin. Ama paran yok ise Amelede sensin - marabada sensin. Okul gibi askerlik te aynı oldu. Parası olan 25 günde yatarak askerliğini yapar parası olmayan ise yandı keten helvası ölüme selam vermeye dağlara veya angarya işlere verilerek askerliğini yapar. Ne desek azdır. Ama bizler buna layıkız. Derler ya DEVEYE DİKEN İNSANA EDEN YARANIR.

  • yorum avatar
    Eski takipçi
    27-11-2023 09:47

    Son zamanların en iyi, en güzel, en oturaklı yazısı olmuş. Tebrikler. Böyle yazılar zor geliyor,zor görüyoruz.

  • yorum avatar
    bir bilen
    27-11-2023 09:15

    bilerek isteyerek oldu bunlar.kimse düşünen sorgulayan insan istemiyor.koca koca üniversitelere eşi dostu atadılar bir kişi çıkıp siz naparsınız dedimi.rektör denilen adamlar okullarda brezilya dizisi çeviriyor sokaktaki halk duyuor ama hesap soran varmı.sırf bu sene 4000 prof olan hoca var hiç bunlara nasıl oldu diyen varmı.okullarda 55 kişi sınıflar var sınıfın yarısından çoğu suriyeli olan okullar var öğretmenler bıkmış usanmış hiç bunları yazan çizen varmı.siz sanmayın her şey tesadüf bu ülke bu noktaya tesadüflerle gelmedi üstelik en radikal sol yönetse emin olun bu kadar zarar vermezdi.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.