Konya
10 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.22
  • EURO
    34.76
  • ALTIN
    2455.6
  • BIST
    10235.98
  • BTC
    60336.37$

KENDİMİZE GELMEMİZİN ZAMANI (2)

18 Nisan 2020, Cumartesi 09:53

Herkesin her şeyin kendince bir hesabı vardı. Allah’ın(c.c.)da bir hesabı vardı. Ve şimdi dünya bu virüsle gözle görülmeyen bir virüsle başa çıkamıyor, ekonomiler iflas ediyor ve ölümlerin önüne geçilemiyordu.      Enteresan olan ne biliyor musunuz? Bir zamanlar İslam ve Müslümanların yaşadığı bölgelerde bile aradan bunca zamana yaklaşık 5 asır üzerinden geçmiş ve ezana hasret kalmış Endülüs gibi bazı İslam ruhlu beldelerde yeniden ezan okunmasına müsaade edilmesiydi.

Hayatı boyunca ölümü düşünmeyen insanlar vardı. Batı toplumunda bugün öyle bir acziyet söz konusu ki yaşlılarına sahip çıkamamanın ezikliği içersindeler.

Bizde durum biraz daha farklı. Devlet vatandaşına aldığı tedbirleri öyle özverili bir şekilde sunuyor ki tüm dünya bize hayran kaldı. Tüm ülkeler bizden yardım talebinde bulundular. Yahudi zihniyetli İsrail bile bize uçak gönderip yardım talebinde bulundu. Fakat bu yapılacak olan elbette Filistinli kardeşlerimiz içinde düşünülmesi gerekir.

Elbette Türkiye burada Bilimsel bir kurul oluşturarak işi profesyonellerce yürütmesi hatta bazılarınca DSÖ’ nün yönetiminin Türkiye’nin kontrolünde olmasını isteyenler bile çıktı. Bunda haklılar. Çünkü Türkiye dünyada çok farklı bir uygulama ve kontrol anlayışı ile aldığı tedbirleri uygulamaya koydu ve tedbirler sıraladı ki başta çalışanları olmak üzere tüm insanını esnafını vatandaşını bu tedbirlerle deyim yerindeyse berhudar etti.

Kimi ülkeler sahip çıkamazken vatandaşına örnek bir hareketle Türkiye maske dağıtmaya uzak yakın demeden hizmet götürmeye devam etti.

Her gün alınacak olan tedbirler medya aracılığı ile duyuruldu. Şeffaf bir şekilde hastalığın gidişat ve seyri ile vatandaşımız bilgi sahibi yapıldı.14 altın kural ile mutlaka bunlara uyulması salık verildi. Eğer bizler bu tedbirlere gereği gibi uyarsak Güney Kore gibi başarılı olur ve çabucak tekrar eski hayatımıza döneriz. Evet, ekonomik olarak tüm dünya yı kaosa sürükleyen virüse karşı Sayın Cumhurbaşkanımızın iş ve çalışanlarla ilgili 3 ay işten çıkarılma olmayacak bunu isterse duruma göre 6 aya kadar uzatma yetkisini bulundurması ise daha bir farklılıktı.

Devlet ve millet dayanışması biz bize yeteriz kampanyası hepsi bizim özümüz ve özlediğimiz tabloydu. Biz zor zamanlarda hep kardeşlik anahtarı ile kapı açmasını beceriyorduk. Gerçi arada bazı ihanet şebekeleri ve tuzu kuru muhalefet, çakma hesaplarla Fetöcü güruh algı oyunlarına kalkışsalar da halkımızın bunlara prim vermeyeceğini biliyoruz.

Korku ve ümit arasında bir hayat müslümanın şiarıdır. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için yarında ölecekmiş gibi ahret için çalışmak bizim anlayışımızdır.

Ölüm korkusu bu arada birçoklarını da kendine yaklaştırdı. Kendine getirdi hatta. İnşallah bu halimiz ramazanda oruç ve namaza başlayıp ta ramazan sonrası bırakanlar gibi olmaz ve bu virüs hepimiz için büyük bir uyarı ve kendimize gelme sebebi olur. Nefsimizinkontrolden çıktığı dönemlerde oldu. Allah demenin yasak edildiği, camilerin kapatılıp ahır haline getirildiği dönemlerdi bunlar. Bilhassa dinimizce yasak olan zina ve fuhşiyatın artması, dini konulardaki zafiyetimiz ve yaşadıklarımızı “hayat böyledir” zannetmemiz başımıza gelecek olan belanın habercisi idiler. Kapitalizma insanların başını döndürmüş ve hayatı sadece dünyevi ihtiraslara hasretmişti.

Müslüman zafiyetini anlamalı ve esas hayat olan ahret için çabalamalıdır. Asıl hayat ebedi olan yer orasıdır. Onun için kendimize gelmemiz ve Allah’ın(c.c.) emirlerine uygun hayat çizgimiz olmalıdır. Rabbim sapkınlıklardan ve taşkınlıklardan beri eylesin bizleri.

Şimdi bu virüsü yeni hayat anlayış ve kimliğimizi düşünmeliyiz. Acizliğimizi anlamalı ve Allah’a (c.c.) teslim olmalıyız. Her şey O’nun elinde ve kontrolünde. Ve biz ilimle irfanla yeniden tanışmalı ve elde etmeye çalışmalıyız. Çünkü ilim müslümanın kaybedilmiş bir malıdır. Bugün ektiğimizi biçiyorsak bu bizim çalışmamızın karşılığı. Ne ekersen Onu biçersin. Nasıl ölürsen öyle haşrolursun. Öyleyse hayat çizgimiz İslam olmalı. Değerini kaybeden, kendini kaybeder ve kendi odununu kendi taşır. Unutmayalım inşallah.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.