Konya
10 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.29
  • EURO
    34.86
  • ALTIN
    2436.5
  • BIST
    10268.58
  • BTC
    62728.26$

KAYNAK KİTAP ALINMALI MI

02 Ekim 2021, Cumartesi 08:14

Bir kesim diyor ki;Dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgınından dolayı maddi olarak çok büyük ölçüde yara alan ve maddi imkan yönüyle çok zor durumda olan bazı veliler; basından edindiğimiz bilgiler ışığında, kaynak kitap alınmaması konusunda sıkıntı yaşadıklarını, çocuklarının sınıfta çok mahcup olduğunu, öğretmenlerin müfredatı milli eğitin yayınladığım ders kitabı yerine ek kitaptaki dersten işlediğini, haliyle kaynak kitabı alamayan bazı öğrencilerin ders işlenirken dersi takip etmekte zorlandığını” Dile getiriyorlar.

Bu durum ile ilgili olarak, MEB’in 25.09.2018 tarihli 17411997 sayılı Kaynak Yayın Aldırılmaması konulu resmi yazısında bu konuya değinilmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mustafa Safran imzalı MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün 25.09.2018 tarihli 17411997 sayılı Yayın Aldırılmaması konulu resmi yazı tüm kurumlara gönderildi. İlgili yazıda Bakanlığa bağlı okullarda okutulacak olan ders kitapları ile diğer eğitim araçlarının, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca kabul edilerek 2018 Ocak 2724, Haziran 2729 ve Temmuz 2730 sayılı Tebliğler Dergilerinde yayımlandığı hatırlatıldı. Millî Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliğinin “Öğrencilere Aldırılmayacak Kitaplar” başlığı altında yer alan 37 nci maddesinde; “Bakanlık tarafından belirlenmeyen ders kitapları ile okutulacak diğer eğitim araçları öğrencilere aldırılamaz.” "Sınıf içerisinde derslerin işlenişi esnasında Bakanlığımız tarafından belirlenen/gönderilen ders kitabı ile öğretim materyalleri dışında herhangi bir yardımcı kaynak kullanılmayacak, öğrencilerimiz ve velilerimiz yardımcı kaynak satın alması konusunda zorunlu tutulmayacaktır."

Milli Eğitim Bakanlığı ilgili mevzuat hükümlerine uyulmasını istedi ve Bakanlığımızca öğretmen ve öğrencilerimize dağıtımı yapılan ders kitapları dışındaki diğer yardımcı materyallerin kullanılmamasını ifade etti. Bakanlık ayrıca yardımcı kaynak ve materyallerin okullarda/kurumlarda reklam ve tanıtımının yapılmasına izin verilmemesini, öğrencilerimize aldırılmamasını, kullanımı konusunda zorlayıcı tutum içerisinde bulunulmamasını ve velilere maddi külfet oluşturacak uygulamalardan kaçınılmasını istedi. Bu konuda tüm yönetici ve öğretmenlerin bilgilendirilmelerini isteyen Milli Eğitim Bakanlığı ilgili uyarılara uymayanlar ve aksi uygulamalarda bulunanlar hakkında gerekli idari işlemlerin yapılmasını istedi. MEB kaynak yayın aldıran okullara soruşturma açın talimatını vermiş oldu.”

Basından alıntıladığım mevcut resmi yazı ve açıklamalar ile bir kesimin görüşünü burada paylaşmış oldum.

Şimdi bir başka kesimin görüşü:O da şöyle:”Bu aslında bir öğretmenin görüşüLfacebook sayfamdan aldığım ve tamamen öğretmenimize ait bir yazı.Katılırsınız yada katılmazsınız,bu tamamen ilgi alanınıza ve düşünce biçiminize bakış açınıza kalmış bir şey.yazı aynen şöyle:

“Kaynak kitap aldıran öğretmenleri şikayet edenler üzerine…10 Ekim 2018, 11:34

Mustafa Ceylan isimli öğretmenimizin kaynak kitaplar üzerine yazdığı yazı.

“Okullar açıldı kaynak kitap meselesi de açıldı.

Hepsi olmasa da bir kısım veli kaynak kitap öneren öğretmeni sırasıyla okul müdürüne, ilçe milli eğitim müdürüne,il milli eğitim müdürüne, kaymakama, valiye, milli eğitim bakanına, bimere, cimere yüz yüze, telefonla veya mail yoluyla şikayet ediyor.

Televizyonlardan izlediği kadarıyla şikayet etmekte haklıda.

Fakat durum ne haberlerde söylendiği gibi ne de bakanlıkça gönderilen yazılarda olduğu gibi.

Bir defa şuna emin olun ki:

O haberi sunanların varsa çocukları kesinlikle özel okulda okuyor.

Televizyona çıkıp “Devlet kitap veriyor, kaynak kitap almak yasak” diyen pedagog, eğitimci, profesör kim varsa hepsinin de çocukları özel okulda okuyor.

Okullara kitapları yasaklayan yazı gönderen ne kadar bakanlık yetkilisi varsa onların çocukları da özel okulda okuyor.

Siz şikayet ettikten sonra okula soruşturma için gelen müfettişler var ya onların çocukları da ya özel okulda okuyor veya mutlaka kaynak kitap kullanıyorlar.

Çünkü eğitim sistemimiz sınavlar üzerine kurulu bir sistem.

İlkokulda Bilsem sınavları var.

5. sınıfta bursluluk sınavı var.

8.sınıfta liselere giriş sınavı var.

12. sınıfta üniversite sınavı var.

İşte o özel okullar taa birinci sınıftan itibaren sürekli ve düzenli test çözerek bu sınavlara hazırlanıyorlar.

Sen de bu arada her türlü harcamayı yapıyorsun ama iş 20 liralık kitaba geldi mi almamak için gidip öğretmeni şikâyet ediyorsun.

Şikâyet et tabi belki bu sana kendini önemli hissettiriyordur ama bil ki bundan sen zararlı çıkıyorsun.

Bil ki o aldığın kitabı öğretmen para kazanmak veya birilerine para kazandırmak için önermiyor.

Hatta bil ki sınıfta kitap alamayan ama başarılı öğrencilerin kitabını çoğu zaman öğretmen kendi cebinden alıyor.

Ve bil ki devlet kitaplarında test filan yok.

Ve bil ki sen şikâyet ederek sadece kendi çocuğunun değil o okuldaki bütün çocukların bu sınavlara hazırlanmasını engelliyorsun.

Bil ki şikâyet ederek hazırlanmasını engellediğin o çocuklar, o sınavlara her gün yüzlerce soru çözerek hazırlanan, özel dersler alan çocuklarla birlikte girecekler.

Yani sevgili velim,

Şikayet ettiğin öğretmen riski bile bile test kitabı aldırıyorsa bunun altında sadece fedakarlık arayabilirsin.

Ha bir gün sistem değişir ve sınavların önemsiz olduğu bir sistem gelirse, öğretmen de test kitabı aldırırsa o zaman şikayet et.

Ama şimdi değil…

Kalın sağlıcakla.”

Mustafa Ceylan

………………………………………………………………………………………………….

Şimdi alınmasın diyenler ile alınması konusunda görüş belirten öğretmenimizin görüşlerini sizlerle paylaştım.

Ben nemi diyorum: Herkes Haklı. Bu eğitim modeli ve anlayışı değişmediği müddetçe, herkesin ilkokuldan itibaren benimsediği bir alana ait bir programı takip etmediği, meslek öğrenme konusunda okulların gerçekçi bir atölyeye dönüştürülmediği ve eğitime tam bir milli model anlayışı ve inancımızdan kaynaklı bir milli müfredat programı konulmadığı müddetçe, yara içten sızlamaya devam edecek ve iç kanama hiç durmayacaktır. Çocuklar at yarışçısı değildir. Çocukluğunu yaşayamayan ve oyun üreten bir anlayışa büründürülemeyen bir çocuğun şevki asla kırılmamalı.

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.