Konya
14 Mayıs, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.21
  • EURO
    34.79
  • ALTIN
    2426.7
  • BIST
    10055.98
  • BTC
    61795.63$

Kadının İlim Tahsili (2)

13 Mayıs 2020, Çarşamba 08:12

Yüce Peygam­berimiz kadının kadri, kıymeti ve hakları ile ilgili yüzlerce hadis söylemiştir. Bunlardan birkaç tânesi:

“Bana üç şey sevdirildi. Kadın, güzel koku, Namaz ise göz nu­rum kılındı”(1)

“Sizin hayırlınız, âilesine, kadınlara hayırlı olanınızdır”(2)

“İnsanı helâk eden şu 7 şeyden kaçınınız:  1-Allaha şirk koş­mak, 2-Sihir ve büyü yapmak, 3-Cana kıymak, 4-Fâiz yemek, 5-Yetim malı yemek, 6-Savaştan kaçmak, 7-Suçsuz ve namuslu ka­dına iftira atmak”(3)

“Bir erkeğin dünyâda sâhip olduğu en kıymetli varlık, sâliha bir kadındır.”(4)

4 İncil’in (Matta, Markos, Luka, Yuhanna) tamamında kadın 30 yerde geçer.Kur’ân’da ise 130 yerde ge­çer.(5) Peygamberimiz kadın­lara son derece mültefit davran­mış, haklarını korumuş, câhiliye dö­nemindeki gibi kadınların ezil­melerine mâni olmuş, kadın şâir ve sanatçılara iltifat etmiştir.(6)

İslâm; bîat denen usulle, 1400 sene önce, halk oylaması ve se­çimlerde, kadına oy hakkı tanırken, dünyânın en medeni devleti de­diğimiz İsviçre'de ve bâzı Batı devletlerinde, ka­dınların 1980’li yıl­larda bile oy kullanma hakkı yoktu.(7)

İlim tahsili husûsunda da İslâm; kadının okumasını, ilim ve irfân sâhibi olmasını, aslî görevi olan analık vazifesini en iyi şekilde icra etmesini, evinin efendisi olmasını, çocuklarını en iyi şekilde yetiş­tirmesini istemiş, mecbur kalırsa ve şartlar uygun olursa da çalışma­sında bir beis (zarar) görmemiştir. Pey­gamber Efendimiz şöyle bu­yurur:

 “İlim öğrenmek, kadın erkek her Müslüman’a farzdır”(8), Cen­net anaların ayakları al­tında­dır”(9)

Kadının ilim tahsiline, ticâret yapmasına, savaşlara katılıp dok­torluk, hemşirelik ve sıhhıyelik görevi üstlenmesine, fakihelik, mü­fessire ve muhad­diselik, yâni ilim adamlığı, kariyer ve profesörlük yapmasına müsâde etmiştir. Kısaca aile ve sosyal hayatta etkin rol yüklenmesine, şartlar uygun olduğu takdirde her türlü işi yapıp, âile­sine, cemiyetine, devletine ve milletine kat­kıda bulunmasına hor bakmamıştır.(10) Şu misaller bu husûsun açık delilidir:

Hz. Aişe‘nin, en çok hadis rivâyet eden dört kişiden biri olduğu, Rasûlül­lah’tan 2210 hadis rivâyet ettiği bilinmekte­dir. Abdurrah­man’ın kızı Amra, Hz. Aişe’nin yanında yetiş­miş, hadis husûsunda kendisine sık sık müracaat edilen bilgili bir kadındır.

Talha kızı Âişe’nin; Peygamberimizin eşi Hz. Aişe’nin kâtibeli­ğini yaptığı, ona etraftan gelen mektupların cevapla­rını yazıp gön­derdiği rivâyet edil­mektedir. Hz. Ömer pazarın denetlenmesi (muh­tesibe - zabıta) görevi için Şifa binti Abdillah adlı bir kadın görevlen­dirmiştir.(11)

Hasan kızı Nefise, ilmi sahada otorite sayılacak bir kadındır. İmam-ı Şâfi bile kendisinden hadis tahsil etmiş­tir.(12) Abdurrahman’ın kızı Zeynep te ilmi sahada yetkili bir kadındır. Keşşâf Tefsirinin sâhibi Zemahşerî bile kendi­sine icâzet (yetki belgesi) vermiştir.(13)

Garplı yazar Moorish; “Spain (Lonrda 1963)” adlı kitâbında ver­diği bilgilere göre 10. Asırda Kurtuba şehrinde 170 kadın kitap istin­sahı (el ile kopyalama, ço­ğaltma) ile uğraşmaktadır.(14)

Evliya Çelebi (1491-1547) Seyahatnâmesinde, o devirde İstan­bul’da bulunan dokuz bin hafızın üç bin tânesinin kadın olduğunu zikretmekte­dir.(15) Kadın Hattatlarımızın eserleri bugün bile bu sâha­nın en güzîde örneklerini teşkil etmektedir.(16)

Kocası Osmanlı Devleti nezdinde İstanbul’da İngiliz elçisi olarak bulun­duğu için. O’nun yanına gelen ve gördüklerini İngiltere’deki dostlarına gönderdiği mektuplarda anlatan, daha sonra bunları “Tür­kiye Mektupları” diye kitaplaştıran Lady Montagu (1689-1762); Osmanlı’da kadınların Avru­pa'dan daha hür, daha rahat, daha bilgili ve onurlu olduklarını yazmak­tadır.(17)

Okuma-yazma öğrenen kadınların, “Ruhuna şeytan girmiş” diye, diri diri yakıldığı, bırak ilim tahsil etmesini İncil’e el sürmesine bile müsâade edil­mediği bir çağda, kadının ilim öğrenmesinin farz oldu­ğunu bildiren, bu hu­susta büyük mesâfe kat eden İslâm’a ve münte­siplerine “İslâm; kadını eve hapsetmiştir, ilim tahsilini yasaklamış­tır” gibi sözlerle iftira atmak en bü­yük vebal ve haksızlıktır.

A. Shustery, İslâm Kültürü hakkındaki çalışmasında, çağdaşlarına göre İslâm kadınlarının ilimden uzak olmadıklarını, çok bilgili ve kültürlü oldukla­rını kaydeder. Hârun Reşid’in saray hekimelerinden Tevaddüt isimli bir kadının, çok bilgili ve yetenekli bir doktor oldu­ğunu kaydeder.(18)

Dipnotlar:

1- Nesâî; İşreti’n-Nisâ 1; Müsned c. 3, s. 129, 199, 285.

2- İbni Mâce, Nikâh, 50; Dârimî, Nikâh 55.

3- Buhârî, Vasâyâ 23, Tıbb 48; Müslim, Îman 144.

4- Müslim, Radâ 17.

5- “İnsan Sevgisi”, DİB Yay, 2007 Panelleri, 2008 Ank. s. 57.

6- “İnsan Sevgisi”, DİB Yay. 2007 Panelleri, 2008 Ank. s. 258.

7- Hürriyet Gazetesi, 08. 10. 1981.

8- Câmiü’s Sağîr, hadis no:  1110; Feyzü’l Kâdir, c. 1, s. 542.

9- “Keşfül Hafâ”, c. 1, s. 335, hadis no: 1078; Konu ile ilgili diğer bir hadis meâli de şöyledir:  “Anaya babaya itaat Allaha itaattir, onlara karşı gelmek Allaha karşı gel­mektir”, “Câmiüs-Sağîr” hadis no: 2545; Feyzü’l-Kâdir, c. 4, s. 262.

10- İ. Hâmi Dânişmend, “Târihî Hakîkatler”, Tercüman 1001 Temel Eser,İst.1979.c.1,s.55.

11- Roger Garaudy, “Endülüs’te İslâm”, s. 95; Mustafa Hizmetli, “Endülüs’te Hisbe Teşki­latı”, TDV. Yay. 2011 Ank, s. 46. 

12- İbrâhim Canan, “Hz. Peygamber’in Sünnetinde Terbiye”, DİB Yay. Ank. 1980, s. 355.

13- Vefâyât, c. 2, s. 237.

14- Derin Târih Dergisi, Haziran 2016, sayı 51, s. 36.

15- Tayyip Okiç, “İslâm’da Kadın Öğretimi” DİB Yay. Ankara. s. 49.

16- A. Ragıp Akyavaş, “Üstad-ı Hayat-2”, TDV Yay, Ankara 2005, c, 2, s. 154.

17- Lady Montagu, “Türkiye Mektupları”, 1001 Temel Eser, s. 132.

18- Ahmed İsa –Osman Ali, “Müslümanların Rönesans’a Katkısı”, Türkçesi Emre Miya­soğlu, 2. Bas. İst. 2014, s. 105, 143.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.