Konya
14 Mayıs, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.24
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2425.3
  • BIST
    10106.87
  • BTC
    61882.11$

HAÇLI SEFERLERİ (2)

28 Ocak 2021, Perşembe 09:05

İngiltere’nin Cambridge Üniversitesi  kilise tarihi öğretim görevlisi ve uzmanı Prof. Dr. Jonathan Rilay Smith’in eserinde şu itiraf yer alır: “Geçmişte asıl hedefi Ortadoğu’nun zenginlik­lerini elde etmek olan ancak Kudüs’ün Müslümanların elinde bulunmasını ve Kudüs'ü kurtarmak kılıfıyla Hilal’e karşı sava­şan Haçlılar, bugün aynı savaşı değişik taktik ve usullerle yap­maktadırlar.

Başlıca usulleri dini şiddet, siyasi İslâm, fundamentalizm, soykırım, Müslümanları dinlerinden uzaklaş­tırmak, nüfus planlaması, kürtaj, doğum kontrolü, fuhuş, kötü alışkanlıklar, ekonomik baskı, malî krizler, borç batağına sü­rüklemek, kültür emperyalizmi, batı karşısında eziklik ve aşağı­lık kompleksi, İslâm düşmanlığı, maziden soğutma, milli ve ma­nevi değerleri yıpratma, hayâ ve edep duygularında erozyon, uygulanan metotlardan bazıları...(1)

4-Hiçbir kalitesi ve kalifiyesi olmayan birçok insana “Haç’ın kahramanları”, “İsa’nın gladyatörleri”, “Cennetin feda­ileri”, “İsa’nın pehlivanları”, “Salîb’in aslanları gibi”(2) birçok vasıf ve rütbeler uydurup vermişler, onları motive etmişler, kut­sal yerleri görecekleri için hacı olacaklarını, Hz. İsa’nın şefaa­tine nail olacaklarını, direk cennete gideceklerini ve ne kadar çok Müslüman öldürürlerse bu kazançlarının o nispette büyük ve kesin olacağını telkin etmişler, buna aldanan milyonluk sü­rüleri yollara dökmüşlerdir. Çünkü bunlara ordu veya asker demek caiz değil, fakirler, mecnunlar, fahişeler(3), çocuklar, tüccarlar, hayalperestler… Her türden insanın olduğu ve geç­tikleri yerleri çekirge sürüsü gibi kurutan varlıklar.

13. Yüzyılda bir Haçlı Seferinde tam 95 bin küçük çocuk Papaların teşviki ile sefere iştirak ettirilmiş, bunlardan 40 bini Alpleri geçerken ölmüşler, geri kalan çocuklar Arap orduları ile karşılaşınca esir alınmış, Müslüman olmuşlardır. Bugün Orta­doğu halkı içinde az da olsa görülen sarı saçlı, yeşil gözlü in­sanlar bu çocukların soyundandır.(4) Bu seferlerin papaların bir entrikası olduğunda birçok kişi hemfikirdir.(5)

Haçlıların gözü dönmüş, gönlü kararmış, vahşete meylet­miş din adamları, cahil Hıristiyanlara cennete girebilmenin, Tanrıyı memnun edebilmenin en kolay yolunun, en çok Müslü­man öldürmekten geçtiğini telkin ettiği o yıllarda, İslâm tasav­vufunun güzide mensupları, insan gönlünü Beytullah- Allah’ın evi telâkki ediyor ve Müslim-gayri Müslim kim olursa olsun insana hizmet eden, gönül şad eden, iyilik yapan, dua alan in­sanla­rın… Hallak-ı Cihanı memnun edecek­lerini ve cennete gireceklerini tavsiye edi­yorlardı. Gerçek dinle, muharref dinin farkı bu.

5-Ayrıca yol güzergâhında olan Anadolu’nun, yani Hıristi­yanlığın neşv ü nema bulup din haline geldiği, birçok hatıraları­nın olduğu, kilise, manastır, aziz ve azize kabirlerinin bulun­duğu, İncil ülkesi Anadolu’nun da Müslüman Türklerden alına­cağı için, erişilecek bu manevi mükâfatların kat kat fazla olacağı telkin edildiği için ilk Haçlı Seferleri hep karadan ve Anadolu üzerinden yapılmış, ama pabucun ne kadar pahalı olduğunu anlayınca daha sonra deniz seferlerini devreye sokmuşlardır.

6-Öç alma duygusunu körüklemişlerdir. Hz. İsa’yı işkence ile öldüren Yahudilerden ve Kutsal mekânları Hıristiyanların elinden alan Müslümanlardan öç alınması fikrini pompalamış­lardır. Zaten inançlarına göre Hz. İsa çarmıhta iken intikamının alınmasını vasiyet etmiş. Bu sebeple daha yola çıkmadan Av­rupa’daki Yahudilere yapılanları tarihler yazmaktan çekiniyor­lar. Şeytanın bile aklına gelmeyen eza, cefa ve işkenceler. Geç­tikleri her yerde Yahudiler başta olmak üzere Müslümanlar da nasibini almış ve yüz binlerce masum insan, böyle fundamantalis duygu ve düşüncelerin kurbanı olmuştur. Malları yağmalanmış, zenginlikleri gasp edilmiştir. Zengin olmak bi­rinci gaye olunca, bununla da yetinmemişler, Balkanlarda kendi dinlerinden ama mezhepleri farklı olan Ortodokslar da bu kat­liam ve yağmalardan payını almışlardır.(6)

Maksat maddiyat elde etmek olmasa; Hz. Ömer Kudüs’ü 638 tarihinde almış, Haçlı Seferlerinin başladığı 1096 yılına kadar geçen 458 yıl hiçbir tepki göstermeyip de, o günlerde bunların akıllarına gelmesi zikredilen sebeplerin haklılığını or­taya koyan bir gerçektir.

Bunlar her gelişlerinde İstanbul’u da alıp yağmalamak istemişler, ama güçlü surlar sayesinde içeri girememişler, o günün Bizans İmparatorları bunları şehre sok­madan, Anadolu üzerinden Kudüs’e doğru sevk etmiş, fakat 4. Haçlı seferinde yani 1204 yılında bu mümkün olmamış, İstanbul işgal edilmiş, kitabımızın bazı bölümlerinde verilen misallerdeki zulümler, katliamlar ve yağmalar icra edilmiştir.

 

Dipnotlar:

1- Yeşilay Dergisi, Kasım 2001, Sayı 816.

2- Erhan Afyoncu, “Yavuzun Küpesi” Yeditepe Yay. İst. 2010, s. 168,

        Osmanlıya ihanet eden paşalar, dönmeler Papalık ve Avrupa tarafından

        baş tacı edilmişler, kahraman ilan edilmişlerdir.

3- İbrahim Refik, Tarih Şuuruna Doğru-4, Albatros Yay. İst. 2007, s. 79.

4- Mustafa Armağan, Geri Gel Ey Osmanı, Ufuk Kitap, Ekim 2007,

        İst.s.39; İbrahim Refik, Tarih Şuuruna Doğru-4, Albatros Yay. İst.

        2007, s. 55-62.

5- Texe Marrs, “İlluminati (Entrika Çemberi)”,Timaş yay. İst. 2002, s. 257.

6- Aydın Usta, “Çıkarların Gölgesinde Haçlı Seferleri”, Yeditepe Yay. İst.

        2008, s. 44; Haçlı ordularının; kahraman şövalyeler değil, barbar cani,

        ve yağmacı çapulcular olduğunu BBC yani kendi yayın organları, seri

        programlar yaparak ispat etmiştir. Türkiye Gazetesi 27. 01. 1995.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.