Konya
10 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.21
  • EURO
    34.71
  • ALTIN
    2446.3
  • BIST
    10235.87
  • BTC
    60848.95$

EZ KÜRDİM MEN TÜRK?ÜM (2)

27 Ocak 2016, Çarşamba 08:43

1850 yılına kadar Doğu Anadolu’dan Türkmenia (Türkmen Ülkesi)olarak bahsedilirken  daha   sonraları buralara bölücü ve fitne salınarak bölge üzerinde etnik oyunlar oynanmaya kalkışıldı ?.Acaba    yeraltından alınan kokular mı bunun  tetikçisiydi? Öyle ya Sanayi İnkılabının ayakta kalabilmesi ve devamı  için enerji gerekliydi ve buda Ortadoğu’nun en bariz zenginliği idi.Ne yapılmalı ki doğulu olarak bilinen bu ülkelerin ellerinden bunlar alınmalıydı ?..İşte tüm hesaplar bunun üzerinde planlanmış  tüm stratejiler buna göre oluşturulmuş,Ajda Pekkan “Aman petrol canım petrol” diye bağırsa da bizim lehimize bir gelişme olmamıştır….

                Bir Ülkenin içten zayıflatılması ve güçsüz bırakılması üzerinde; Kültürel emperyalizmin toplum mühendisliğine soyunması, sinsi ve planlı olarak birtakım oyunlarını sahneleştirmesi ve tefrika sonucu insanları birbirine düşürerek siyasi ve ekonomik yönden devletin yıpratılması ve içinden çıkılmaz bir hale getirilmesi öngörülür…Bundan sonra iş senaryoyu tatbik edecek figüranlara düşer….Ülkemizde  bugün Batının senaristliğini yaptığı içten ve dıştan figüranların  ve bol argümanlı destekçilerinin bulunduğu tamamen bizi bize düşman hale getirtip bölünmelere ve parçalanmalara zemin hazırlayacak   tehlikeli oyunlar oynandığı cümle alem tarafından bilinmektedir.Halbuki Kürtlerin her daim Türk boylarının içinde bulunduğunu,Yenisey/Elegeş Yazıtlarının tarihe ışık tutan bir belge olduğunu,Ari/Aryen diye bir ırkın olmadığını ve İngilizlerce uydurulduğunu,Medlerle bir alakaları olmadığını,Türk/Turani boylu olduğunu ,Kurmançların bugünkü Güney Turkistan denilen Afganistan yerli halkı Gur Türklerinin torunları olduğunu bilmeleri gerekir.İdrisi Bitlisi dahi Kürtlerin Türk/Turani  Oğuz kökenli olduğunu belirtmiştir.Bugün Anadolu’ya önce Araplar sonra Oğuzlarla beraber gelen Kürtler Türkçe de isim olarak kar yığını anlamına gelir.Bugün kullanılan Kürtçe içerisinde Ön Türkçe+Farsça ve Arapça ağırlıklı bir karışım bulunmaktadır.Osmanlı Türkçesi de aynı karışımın mahsulüdür.Osmanlıcanın uzanamadığı ücra yerlerde dil olarak Kürtçe ve Zazaca  konuşulmuştur.     1970 yılına kadar konuştuğumuz Türkçe ile Osmanlıca büyük bir benzerlik ve anlamaya tabi iken sürekli üretilen uydurukça ve öztürkçe adı altındaki yatan gizli kılıfla bugün Türkçenin bir kolu durumundaki Osmanlıcaya yerli turist muamelesi gözüyle bakıp buralarda ne yazıyor diyoruz? ne kadar acı verici bir durum değilmi? Kürtçülüğü ideoloji haline getirenler onu teröre de bulaştırmışlardır. Masum istekler arkasında gizli emellere hizmet etmektedirler. Yaklaşık 40 yılı aşkın Kürt kimliği içerisinde Yahudiliğini gizleyen Barzani ile Ermeni AgopArtinya’nın(Apo) bugün Kürtlerin kurtarıcısı diye ortaya sürülmelerinde dış güçlere hizmet ettirilmenin menfaatleri yatmaktadır. Macar     Türkolog Rasony/Norveçli  Jarring ve Rus Tumanovich gibi Türk Dili Uzman ve Tarihçileri ile Fransız Quatremere,İngiliz tarihçi Watson ve Rawlinson bilimsel olarak Kürtlerin Türk Boylu olduğunu ve Oğuzlardan geldiğini Turani olduklarını belirtmişlerdir.Çünkü Türk kelimesi geçmişten bugüne yirmiüçbin ulusun ortak adı olarak kullanılmıştır.Türkiye gerçekte mozaik bir toplum değildir.Homojendir. Kürtçülük demek, retçilik ve İnkârcılık demektir. Kürt ve Kürtçülüğü birbirine karıştırmamak gerekir.

Aslında meselemiz ırki esasları ön plana çıkartmaktan ziyade bugün suni bir sorun olarak bu meselenin arkasında kimlerin olduğunu görebilmek, anlaşılması gereken özel bir durumdur. Her daim iç içe ve koyun koyuna olan bu toplumlar aynen Malazgirt savaşında olduğu gibi, içlerinden birisi Bizans’ın hanesine dâhil edilmek istenmektedir. Aynı boyun aynı soyun insanları aynı dinin mensupları bir arada yaşamaları daha uygun iken aynen Endülüs’e dönüştürülmek istenmesi, manidar değilmi? Mesele zor ve çetrefilli ama çözümsüz değildir. Çözüm aklını başına alıp dış mihrakların fitnelerini bertaraf etmek ve tefrikayı önlemek olmalıdır. Başta eğitim sağlık ve iş alanları olmak üzere yatırımlara ivme kazandırılmalı ve bir zamanlar ifade edilen “Biz şimdi hasolarlamemolarınayağınamı gideceğiz”    zihniyeti terk edilmelidir. Evet, ayağına gideceğiz, gitmeliyiz. Haso ve Memo bu ülkenin gerçeğidir. Bizler onların ayağına gidip ötekileştirmeden doğruları paylaşacağız. Ekmeğimizi bölüşeceğiz. Aynı sıkıntıyı ve acıyı hep beraber omuzlayacağız. Ancak ne yıkıcılık ne ayrışımcılık asla olmadan. İskender Pala’nın dediği gibi; Tarih ileriye doğru çözüldükçe ağacın kökleri de görülecektir. Bizler o kökteniz. Bizler o ağacın rengârenk meyveleriyiz. O halde “Ez Kürdim/Men Türk’üm/Bizler Türk’üz/Müslüman’ız Elhamdülillah

Bu hassas konularda dile getirdiğim en önemli husus şuydu. Aktif rol üstlenmesi gereken ve islamla yoğrulmuş bir çınarın küllerinden yeniden doğan ve bulunduğu coğrafyanın en önemli devleti olan Türkiye’dir. Varlığımız ve bilhassa gücümüz ister istemez, bucoğrafyanın olsun yahut coğrafyada gözü olan diğer ülkeler nezdinde olsun, halen çekinilen hatta bir numara haline gelmesi istenmeyen ülkedir, Türkiye’miz. Bunun nedeni elbette bilinen şeylerdir. Hem güçlü bir pazar durağı haline gelmesi, petrol ve gaz sevkiyatında kilit konumda olması, özel jeopolitik konumunu git gide güçlendirmektedir.  Bugün yabancı ağızların cümleleriyle konuşan yerli müstemlekeci kafalar, biliyorlar ki; en rahat yaşama yerleriburasıdır. YaniTürkiye’dir. Kafa karıştırıcı kullandıkları bölücülük söylemleri kendilerinden sadır olan değil, yabancıların peyki olduklarından dökülmekte ve bölücülük yapmaktadırlar. Kendileri de biliyorlar ki; eğer Kürtleri koruyacak/kollayacak biri varsa o da Türkiye’dir. Asla ne Amerika’dır, ne İngiliz’dir. Ne de Rus ya da Yahudi’dir. Kürt meselesinde asla Amerikan paralelinde olmamalıyız. Adamı aniden satarlar. Siz ikinci adam olarak Türkiye’ye gelen Con Biden’in söylemlerine bakmayın. Onlar dillerinden söyleselerde içlerinden farklı düşünürler, hatta el altından desteklerler. Bu kapitalizmin gereğidir. Para ve menfaat kimdeyse onlarda meyil o tarafadır. Yeri gelir Türkiye denir, yeri gelir el altından terör desteklenip silah gönderilir. Bilmeyen mi var bunların kaypaklıklarını. Bunların derdi Kuzey Irak’ta Kürt varlığını meşrulaştırmaktır. Çekiç Güç bunun için kurulmuştu. Projeböyle. Eğer bu bölgeye burnunu sokanlar olmasaydı elbet bu coğrafya ’da böyle kan akmazdı. Âmâ bilinen o ki; Petrol kokusu onların iştahını kabartmakta ve birde dünya bizden sorulur, müstemlekecizihniyetiyle hareket ettiklerinden huzur kalmamıştır buralarda. Kaypak pişkin ve üçkâğıtçı bir anlayışa bürünen sözde medeni zenginlerin bu coğrafyadaki konumlarını bozacak tek ülke biziz. Bizim varlığımız bu coğrafyanın teminatıdır. Ancak bunu içerdeki kravatlı PKK’lılarında anlaması ve batılı ağızlardan ve kandil gibi terör örgütlerinden uzak durmaları ve samimi olmaları gerekir. Eğer varsa ve kalmışsa içlerinde gerçek samimiyet.(devam edecek)

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.