Konya
09 Mayıs, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.27
  • EURO
    34.75
  • ALTIN
    2400.4
  • BIST
    10279.37
  • BTC
    61570.46$

Bir Destandır Çanakkale

19 Mart 2018, Pazartesi 08:16

Vatan sevgisi, milletleri ayakta tutan ve toplumun birlik ve beraberliğini sağlayan en asil ve en yüce sevgilerden olup ahlâki değerlerimizden biridir. İslâm; vatan sevgisini, imandan saymıştır. Çünkü iman olmadan vatanın; vatan olmadan da varlığımızın hiçbir anlam ve değeri yoktur.

Bu nedenle; bir insanın, hayatta karşılaşabileceği en büyük sıkıntı, vatansız kalmaktır.  Merhum Mehmet Akif bu gerçeği ‏ِşöyle ifade eder:

Bastığı‎‎n yerleri toprak diyerek geçme, tan‎ı,                                                                                                                     Düşün altında binlerce kefensiz yatanı‎,                                                                                                                           Sen ‏şehit oğlusun incitme yazı‎ktır atanı‎                                                                                                                              Verme, dünyaları‎ alsan da bu cennet vatanı‎.

Tarih bir milletin albümüdür. Büyük milletlerin büyük albümleri vardır. Nasıl ki dünyada insanların fert olarak imtihanları var ise milletlerin de imtihanı vardır. Millet olarak biz de tarihin hemen her döneminde zorlu imtihanlardan geçtik ve geçmekteyiz. Çanakkale, Türk milletinin tarihine mâl ettiği destanlardan biridir.

Çanakkale zaferi; İmanın küfre,  mananın maddeye, tevhidin tek­niğe,  haklının haksıza galip geldiği bir zaferdir. Bu kadar kuvvetli bir imana sahip, bu derece azimli ve sebatlı, yalnız Allah’ın huzuruna çıktığı zaman rükûda baş eğen askerlerden müteşekkil bu ordu karşısında hangi düşman dayanabilir?

Tarihe gömülmeyen aslanların mücadelesidir Çanakkale. Tıpkı Bedir gibi. Bedir bir var oluş-yok oluş mücadelesidir. Bedir az olanların çok olanlara galebe çalacağının ispatıdır. Çanakkale’de karşısına çıkan, cehennem de olsa dönmeyip, onu göğsünde söndüreceğine azmetmiş olan bu kahramanların karşısındaki düşman, ne olursa olsun, elbette eriyecek ve yok olacaktı. Ve öyle de oldu. Bu hususta milli şairimiz Mehmet Akif şöyle der:

Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz;

Bu yol ki, hak yoludur, dönme bilmez yürürüz.

Düşer mi tek taşı, sandın, harîm-i namusun?

Meğer ki harbe giren son nefer şehid olsun.

Değil mi cephemizin sinesinde îman bir;

Sevinme bir,  acı bir, gâye aynı; vicdan bir;

Değil mi sinede birdir vuran yürek.... Yılmaz.

Cihan yıkılsa emin ol, bu cephe sarsılmaz.

Bundan bir asır önce kahraman ecdadımız, bütün dünyaya “Çanakkale Geçilmez” diye haykırdı. Onlar, i’lâ-yı kelimetullah için, din-i mübin-i İslâm için kanlarını ve canlarını feda ettiler. Çanakkale muharebelerinde, bütün mahrumiyetlere ve mühimmat yetersizliğine rağmen Türk askeri Çanakkale’nin geçilmez olduğunu ispatladılar ve şehadet şerbetini içtiler, o yüce mertebeye eriştiler.

Düşmanların üstün gücüne ve gelişmiş tekniğine rağmen milletimizdeki sarsılmaz iman, sönmeyen vatan sevgisi, birlik ve beraberlik duygusu, Çanakkale’yi geçilmez yapan ruhtur. M. Akif ERSOY İstiklâl Marşı’nda bunu ne güzel ifade eder:

Garbın âfakını sarmışsa çelik zırhlı duvar;

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

“Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar!

Şehitlik ve gazilik insanın varabileceği en önemli manevi makamlardan biridir. Cenab-ı Hak, şehitlerin ölü değil, diri olduklarını ve O’nun tarafından rızıklandırıldıklarını bildiriyor. İnsan, ölmekle bu mertebeye yükseldiği halde, Yüce Allah, onların ölü değil, bizim anlayamadığımız bir hayat ile diri olduklarını bildiriyor ve şöyle buyuruyor:

“Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Hayır onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz”(Bakara Suresi, 2/154.)

Ölüm onlar için Yüce Allah’a kavuşmaktı. Âdeta aşığın maşuğuna kavuşması gibiydi. Milletimizi zaferden zafere koşturan ve tarih sayfalarını kahramanlık destanları ile süsleten, Allah’ın hak olan vadine ermek ve O’nun şehitler için hazırladığı mükâfata mazhar olma arzu ve isteğidir.

Çanakkale'de nihayetinde Kurtuluş Savaşında Milletimizin göstermiş olduğu tek vücut mücadele, dünyaya bu topraklara namahrem eli değmeyecek olmasının en önemli işaretidir. Ülkemizi işgal altına almak isteyen düşman ordularına, ölmeyi şehitlik kalmayı gazilik sayan Müslüman Ecdadımız'ın bir dersidir.

Destanını yazdıran şanlı şehitler,  kahraman ecdadımız.  Allahın selâmı sizle­rin üzerine, sizin him­met ve şefaatiniz de bizlerin üzerine olsun. Sizi minnet ve şükranla anıyoruz.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.