Konya
12 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.22
  • EURO
    34.93
  • ALTIN
    2444.4
  • BIST
    10218.58
  • BTC
    60975.991$

BERAT KANDİLİ

19 Mayıs 2016, Perşembe 08:49

                        Allah’a hamd, Hz.Muhammed (s.a.v.)’e salât ederim. Hicrî ayların sekizincisi olan mübârek Şaban ayının 14’ünü 15’ine bağlayan geceye Berat Gecesi denir. Bu da 21 Mayıs’ı 22 Mayıs’a bağlayan geceye (Cumartesi gecesi) denk gelmektedir. Berat Arapça berea-bereat kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. Bereat, ”İki şey arasında ilişki olmaması; kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması” anlamına gelir. Şabanın 15. gecesinde Müslümanların Allah’ın affı ve bağışlaması ile günah yükünden kurtulacağı umularak bu geceye Berat Gecesi denmiştir.

            Berat Gecesi şu değişik isimlerle de anılmaktadır: Bu geceye, bereketli ve feyizli olması sebebiyle “Mübârek”; kulların günahlarının affolunması  ve temize çıkmaları sebebiyle “Bereat”; kulların ihsanına kavuşması nedeniyle “Rahmet”; geceyi iyi değerlendiren kulların seçilerek salih kimseler arasına alınması sebebiyle: “Berea” veya “Sakk Gecesi”:vesika, belge” adı da verilir.

            Ayrıca bu bereketli gecenin beş özelliği vardır:

1-Bu gecede önemli işlerin seçimi ve ayırımı yapılır.

2-Bu geceyi ibadetle geçirenlere yardımcı olması amacıyla Allah tarafından melekler gönderilir.

3-Bu gece bağışlanma ve af gecesidir.

4-Bu gecede yapılan ibadetlerin sevabı çok büyüktür.

5-Bu gece Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e şefaat yetkisinin tamamı verilmiştir. Çünkü Peygamber (s.a.v.) Allah Teâlâ’dan Şaban ayının 13. gecesinde, ümmeti için şefâat yetkisi istedi ve kendisine, şefâatin üçte biri verildi. 14. gecesi, yine aynı istekte bulundu ve kendisine, şefâatin üçte ikisi verildi. 15. gecede de yine aynı istekte bulundu ve böylece, tıpkı ürkmüş develer gibi Allah’tan kaçanlar müstesna, bütün ümmete şefâat etme yetkisi verildi.(Fahruddin-i Râzî, Tefsîr-i Kebîr, (Terc., Suat Yıldırım ve arkadaşları, 19/566-567, Ank., 1995)

            Berat Gecesi Müslümanlarca kutsal sayılmış, bu gecenin diğer gecelerden farklı bir şekilde geçirilmesi ve daha fazla ibadet edilmesi adet halini almıştır. Berat gecesinin kudsiyetine dair bazı âyet-i kerîme ve hadîs-i şerifler vardır. Kur’ân-ı Kerîm’de Allah-ü Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

“1-Haa Mîm. 2-(Helal ile haramı ve sair hükümleri) açıkça bildiren (bu) kitaba yemin ederim ki, 3-Hakikat biz onu mübârek bir gecede indirdik. Gerçek, biz (onunla kâfirlerin uğ rayacakları azabı) haber vericileriz. 4-6-(O, bir gecedir ki) her hikmetli iş nezdimizden bir e- mir ile, o zaman ayrılır. Hakikat, biz Rabbinden bir (eser-i) rahmet olarak (peygamberler) gönderenleriz.”(Duhân Sûresi, ayet: 44/1-6; Hasan Basri Çantay, Kur’ân-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm , 3/904, İstanbul, 1985)

            Âlimlerin ekseriyetine göre meâli bildirilen âyette geçen “Mübârek Gece”den maksat Kadir Gecesidir. Çünkü Allah (c.c.) Kur’ân’ı Kadir gecesinde indirdiğini (Kadir Sûresi, 97/1. âyette), bir başka âyetinde ise Ramazan ayında indirdiğini bildirmiştir (Bakara Sûresi, 2/ 185). Bir tefsire göre de Berat Gecesinde indirilmiştir. Bazı tefsir sahiplerinin sahih kabul ettikleri rivayetlere göre Kur’ân’ın tamamı Berat Gecesinde dünya semasına indirilmiş, sonra da Kadir gecesinden itibaren vahiy meleği olan Cebrâîl (a.s.) vasıtasıyla Rasûlüllah (s.a.v.) ’e indirilmiştir.(Elmalı’lı Hamdi Yazır, Hak Dîni Kur’ân Dili, 5/4294, İstanbul, 1936)

            Hz. Peygamber (s.a.v.) Berat Gecesi hakkında Hz. Âişe vâlidemizin naklettiği bir hadiste şöyle buyurmuşlardır:

“Allah Teâlâ rahmetiyle-Şaban’ın on beşinci gecesinde dünya semasına tecellî eder ve Kelp Kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar.” (Tirmizî, Savm, 39 ; İbni Mâce, İkâme, 191, h., 1389; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/238)       

            Hz. Ali b. Ebî Tâlib (r.a.)’ın naklettiği diğer bir hadiste ise Nebî (s.a.v.) şöyle buyurdular::

“Şaban ayının yarısı (Berat Gecesi) gelince: gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Cenâb-ı Allah güneşin batmasıyla dünya göğüne rahmetiyle tecellî eder ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu affedeyim. Rızık isteyen yok mu rızık vereyim. Şifâ dileyen yok mu şifâ vereyim. Yok mu şöyle, yok mu böyle! der.” Buyurmuştur.(İbni Mâce, İkâme, 191, hadis, 1390; Diyanet İslâm Ansiklopedisi, Halit Ünal, “Berat Gecesi” mad., 5/475, İst. 1992)

            Bu gece mağfiret gecesidir. Ashab-ı kiramdan Ebû Mûsâ el-Eş’arî (r.a.)’den Nebiyy-i Muhterem (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmştir:

            “Muhakkak Allah Teâlâ Şaban ayının yarısı yani Berat Gecesi (kullarına rahmetle) bakar ve herkesi mağfiret eder. Yalnız Allah’a ortak koşan kimse ile düşmanlık eden, kin ve husûmet besleyen kimseyi mağfiret etmez.”(İbni Mâce, İkâme, 191, h. 1390).   

            Diğer bir hadiste de Rasûl-i Ekrem (s.a.v.):“Allah Teâlâ Şabanın on beşinci gecesi (Berat Gecesi) tecellî eder ve ana-babaya âsî olanlarla Allah’a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar.” Buyurmuşlardır.(İbni Mâce, İkâme, 191;Tirmizî, Savm, 38; Durak Pusmaz, Şâmil İslâm Ansiklopedisi, 1/226, İst. 1990)

            Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Şaban ayının ekseriyetini oruçla geçirirdi.

            Üsame b. Zeyd Hz.nin rivayetlerine göre Rasûlüllah bunun sebebini şöyle açıklamıştır:

“Bu ay Receple Ramazan arasında insanların kendisinden gâfil oldukları bir aydır. Bu ayda ameller âlemlerin Rabbine yükseltilir. Ben amelimin oruçlu iken Rabbime arz edilmesini isterim.”buyurmuşlardır.(Nesâî, sıyâm, 70; Ahmed b. Hanbel, Müs ned, 4/201)

 

 Mübârek ve nurlu Berat Kandilinin şanlı milletimize, bütün dünya Müslümanlarına hayırlara, birlik ve beraberliğe vesile olmasını Cenâb-ı Hak’dan dilerim.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.