Konya
10 Mayıs, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.23
  • EURO
    34.93
  • ALTIN
    2431.9
  • BIST
    10268.58
  • BTC
    62652.76$

Batının Teoriği Yetkinlik, Pratiği Acemilik Gösteren Projesi

30 Kasım -1, Pazartesi 00:00

İslâmcılığın tartışılmasını gerektiren biri total biri de lokâl iki sorun vardır. Total olan sorun, soğuk savaştan sonra batı blokunun “düşman” ya da “şeytan”  tanımlamasında komünizmin yerine “İslâm”ı koymasıdır.

 

 Batı kendi içinde tutarlılığı ve birlikteliği oluşturmak ve korumak için meseleye çatışmacı diyalektik yöntemi kullanmaktadır. Batıdaki belli mihraklar,  İslâm’ın karşısına temel bir tez olarak yeni bir mesaj ulaştırma şansını kaybettiklerinden kadim rakiplerini “şeytan”laştırmak zorunluluğunu hissetmeye başladı.  

 

Son yıllarda DAEŞ diye 4-5 yıllık bir terör örgütü sahnelenmekte. Şimdiye kadar, İslâm dünyasındaki batı karşıtı total ya da lokâl terör örgütü kapsamına alınan ve önüne “İslâmî” sıfatı yerleştirilen örgütlerin DAEŞ’in Hilafetine! biat ettirilmeleri manidardır.

 Yine şimdiye kadar İslâmi örgütlerin liderlerinden hiçbiri belirgin bir biçimde halifeliğe oynamadı.  

 

DAEŞ, İslâm dünyasının yerli dinamikleriyle pek çok İslâm ülkesinde batıya karşı doğan İslâmi tepkilerin batı tarafından ustaca tasfiyesi anlamına da gelebilecek sanal alemde güç kazanmış bir örgüt izlenimi veriyor. Ancak proje ustaca, ama pratik acemicedir.

 

1517-1924 yılları arasında Osmanlı’nın elinde yürütülen Hilafet Kurumu, yaklaşık yüzyıldır, TBMM’nin manevi şahsiyeti altında rafta atıl bekletilirken, Judeo-Christianların dünya egemenliğine karşı Müslümanlar için koruyucu bir şemsiye hükmündeki bu manevi kurumun gerçek sahiplerince yürürlüğe konması ihtimaline karşı DAEŞ, yetkin bir proje olarak tasarlandı. Ancak şaşkınlık nedeniyle pratik acemice yürürlüğe konuldu.  

 

Batının gelişmiş ülkeleri ve dünyadaki Müslüman coğrafyalarında eylem taraftarı grupların DAEŞ liderine Müslümanların Dünyadaki halifesi olduğu söylemiyle bağlılıklarını ilan ettirmeler projenin bir kısım Müslüman din önderlerine kadar inen derin İngiliz parmağını çağrıştırıyor. Örgütün hedef düşman olarak gaygımüslimler değil de kendisine biat etmeyen müslimleri görmesi ve hasseten Müslümanları infaz eden pratikleri acemiliğin göstergesidir. 

Batının bu DAEŞ projesiyle iki temel amaç güttüğü söylenebilir: İlki, düşünce bazında mükemmel, pratik bazda acemice ortaya konulan bu proje ile batılılar, kendi içindeki iyi yetişmiş ama Müslüman oldukları için aşağılanmış gençlerin kinlerinin kendilerine yönelmemesi için çevrelerinde saygınlık kazanmış Müslüman efendiler vasıtasıyla yönlendirerek hilafet devleti kurmak idealiyle savaş alanlarına gönderilerek onların etkisiz hale getirilmeleri sağlanmaktadır.

 

İkinci amaç da DAEŞ’in işlediği cinayetleri İslâm’a eğilim gösteren batılıları, “İşte uğruna medeniyetinizi reddedeceğiniz İslâm budur”, diye kara propagandalarının aparatı olarak kullanmalarıdır.     

DAEŞ Projesi, lokal sorun olarak, son 13 yıldır AK Parti İktidarlarıyla hasta adam görüntüsünden kurtarılıp yüz yıldır üzerine serpilmiş olan ölü toprağını silkip atan Türkiye’nin İslâm dünyasında oluşturduğu sinerjiden batı dünyasında duyulan endişe saikiyle ortaya çıkarılan gerginlik olduğu izlenimi veriyor. 

 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.