Konya
13 Mayıs, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.26
  • EURO
    34.76
  • ALTIN
    2442.8
  • BIST
    10218.58
  • BTC
    60838.02$

  BAŞKANLAR SİYASETİ NE KADAR BİLİYOR?

08 Şubat 2019, Cuma 08:08

Merkezde Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın siyaseti öğrendiğini ve iyi de siyaset yaptığını daha önce de yazmıştık.

Altay’ın Selçuklu Belediye Başkanlığı döneminde yaptığı/yapmadığı/ yapamadığı hizmetler tartışmaya açık bir konu. Mesela başkanın yaptıklarının genel kabul görmediğini söylemek mümkün. Halkta böylesine olumsuz bir kanaat var. Kendisinin bu kanaati değiştirmek için herhangi bir çabası  olmadı. Çünkü her yöneticinin yaptığı gibi, o da yaptıklarının doğru olduğuna inanıyor.

Anlayacağınız: “Ben yaptım oldu” veya “Benim yaptıklarım doğru”

Uğur İbrahim Altay’ın Selçuklu’da yaptıklarını tek tek yazacak değiliz. Onun yaptıkları ortada. Yalnız genelleyecek olursak: Halkın beklentilerini  olması gereken düzeyde karşılayamadığı söylenebilir. Bir örnek verelim. Büyük paralar harcanarak yapılan Kongre Merkezi’ne acaba ihtiyaç var mıydı? Oranın inşaatı bir şekilde bitirildi. Ama tartışmaları bitmiyor. Kongre Merkeziyle ilgili doğru veya yanlış, eksik veya fazla bir takım sözler söylenmeye devam ediyor.

Başkanın yaptıkları noktasında onun iyi niyetinden şüphe etmeyenlerden birisiyim.Bir işin yapıldığı yerde hata da olur, yanlış da olur hatta istismar da olur, diye düşünenlerden birisiyim yine. İnsanın olduğu yerde, oluyor böyle şeyler maalesef. Önemli olan bunu en asgariye düşürebilmek.

Neyse yazının konusu, Uğur İbrahim Altay’ı  Selçuklu Belediye Başkanlığı döneminde yaptığı/yapmadığı/yapamadığı hizmet konusunda kritik etmek ve değerlendirmek değil. Biz başkanın başka bir özelliğinden söz etmek istiyoruz. O da şu: Başkan kimden öğrendiyse, hocası, ustası her kimse siyaseti çok iyi öğrenmiş. Siyaseti iyi yapıyor.

Onun yaptığı siyaset tam bir “usta işi” Siyasetin bir ucunda kendisini öteki ucunda halkı konumlandırıyor. Eskiden böyle siyasetçiler vardı, onlar insan merkezli çalışır ve insanı arkasına alırdı.İnsan o siyasetçiye bir kere inansın. Hizmetti, şuydu, buydu hiç önemsemez ve söylenenlere kafasını takmazdı. Altay’da böyle bir siyasetçi kimliğine sahip. Hizmet noktasında bir kaç duyarlı çevre dışında fazla konuşulmuyor ve tartışılmıyor.

Bu durumda ne denebilir ki? Halkın çoğunluğunun bu değerlendirmesi karşısında ne söylenebilir ki? Ne demiştik? Başkan “usta işi” siyaset yapıyor.

Peki merkez ilçe belediye başkanları siyaseti ne kadar biliyor ve ne kadar yapıyor?

Selçuklu Belediye Başkan adayı Ahmet Pekyatırmacı Selçuklu’da, siyaseti öğrenmeye çalışmış. Bu konuda kendisi fena sayılmız. Kendisi bazı tavır ve davranışlarıyla, söz ve eylemleriyle Uğur İbrahim Altay’ı tekrar ediyor gibi görünse de iyi. Pekyatırmacı’da tıpkı Altay gibi insan merkezli çalışıyor. Karşısındakini yakın markaja alıyor ve  yapması gereken hizmetler ikinci plana düşüyor.Eski başkana vekalet etmeye başladığı ilk günden beri hizmetleriyle, plan ve projeleriyle konuşulmuyor. Halkla buluşmalar, derneklerle,vakıflarla bir araya gelmeler falan. Başkası?Başkası şimdilik yok. Seçimden sonra kendisi  işe hızlı başlayacakmış.

Meram Belediye Başkan adayı Mustafa Kavuş’a bakalım. Kavuş, Ak Parti gençlik kollarında çalışmış bir insan. Dürüst mü? Dürüst. Temiz mi? Temiz. İyi niyetli mi? Evet iyi niyetli. Hem de çok fazla iyi niyetli. Peki  hizmet yapar mı? Yapmalı.Yapmak mecburiyetinde. Böyle bir sorumluğu var, Maram’ a karşı. Ya değilse Meram’a yazık olacak. Hem de çok yazık olacak. Onun için Mustafa Kavuş’un şimdiden bir ekip kurması gerekiyor.

Mustafa bey siyaseti biliyor mu? Ak Parti tecrübesine rağmen bilmiyor. Siyaset yapabiliyor mu? Hayır yapamıyor. Ama öğrenecektir. Aday olarak ortaya çıktığı ilk günden beri epeyce mesafe almış olarak gördük kendisini. Ziyaretler sırasında yaptığı konuşmalardan, değerlendirmelerden bunu anlıyoruz. Pek sevimli bir iş olmasa da belediye başkanlığı yapacak birisi, siyaseti de az çok bilmeli. Ya değilse nasıl idare edecek ve nasıl yönetecek?

Karatay Belediye Başkan adayı Hasan Kılca’da, Mustafa Kavuş’tan pek farklı  değil. Kılca’nın da dürüstlüğünden, temizliğinden ve iyi niyetinden kuşku yok. Hatta gerek Kavuş ve gerekse Kılca’nın siyaset dünyası için “fazla temiz” oldukları,  söylenebilir. Bakalım bu özelliklerini seçildikten sonra da muhafaza edebilecekler mi” Şimdilik olmak kaydıyla  diyorum ki; bu iki başkan adayı siyasetin saf ve masum çocukları. Farklı olmak için böyle kalmalılar.

Başkan adaylarının siyaseti ne kadar bildiklerini veya bilmediklerini yazarken; Karatay Belediye Başkan adayı Hasan Kılca’nın da siyaseti bilmediğini ama öğrenmeye çalıştığını söyleyelim. Kılca’da siyaseti öğrenme noktasında ilk günlere göre mesafe almış görünüyor.

Altay ve Pekyatırmacı’nın siyaseti bildiklerini yazmıştık. Kılca ve Kavuş’un siyasete ısınma turlarına gelince:  Fena değiller. Siyaseti öğrenecekler.                 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.