Konya
13 Mayıs, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.18
  • EURO
    34.79
  • ALTIN
    2429.9
  • BIST
    10158.55
  • BTC
    62866.45$

AK PARTİLİ VE MHP’Lİ ÖĞRETMENLER RESMEN SINAVA KARŞI ÇIKIYORLAR

25 Ekim 2022, Salı 00:00

Bugün kendimi yazımıza üzülerek eğitim ile ilgili olarak başlamak zorunda hissediyorum.

Niye?

Malum Ak Parti dahası Cumhur İttifakı MHP ile ve dolaylı olarak BBP ve Doğu Perinçek ile Eğitim’de yeni bir reform çalışması yapmak istiyor.

Bu çalışmadan benim anladığım daha anlayabildiğim kadarı ile öğretmenler sınava girecekler ve sınavdaki başarı perfomn8slarına göre ya “UZMAN ÖĞRETMEN” olacaklar ya da “BAŞÖĞRETMEN” olacaklar

,,,,,,,,,,,

Benim bildiğim anladığım bu.

Eğer yanlışım eksiğim yükseğim varsa bundan sonra ski cümleler için hocalarımızdan özür dilerim.

Mesela bu yeni sistem dahası sınav öncesi eğitim de çok sevdiğim saydığım inandığım siyasetçi Orhan Erdem Beyin Gazi Mecliste yatığı konuşmayı dinlerdim.

Hatta hala telefonumda o konuşmanın videosunu da saklıyorum.

Orhan Bey Kasım ayında yapılacak bu sınava öğretmenlerin çok ciddi olarak ilgi gösterdiklerini söylüyordu.

Mesela öğretmenlerin uzman öğretmenlik için yüzde 95, Başöğretmenlik için yüzde 84 oranında başvuru olduğunu söyledi.

Orhan Bey bu arada ilginç bir de örnek verdi.

Kaçıranlar için şöyle özetleyeyim.

Orhan Bey Meclis kürsüsünde şöyle diyordu;

“Çocuklarımızı üniversitelere gönderiyoruz.

Burada benim çocuğumun dersine öğretim görevlisi mi girdi, doçent mi girdi diye bir şey sorgulanıyor mu?”

…………

Bakın tekrar tekrar söylüyorum.

Benim Orhan Beye saygım çok büyük.

Yıllardır kendisinin aleyhinde tek olumsuz bir satır yazmadım.

Orhan abinin bizlere ve eleştiriye karşı olgun bakışını da çok iyi bildiğimi sanıyorum.

Sadece ve sadece Orhan beyin bu üniversite örneğine katılmadığımı belirtmek isterim.

Üniversitede doktorluk ile doçentliğin profesörlüğün belli çizgileri sınavları ve zamanı vardır 

Bütün öğretim görevlileri öğretim üyeleri bir tek sınavca girip doktor ya da profesör olmuyorlar değil mi?

Tekrar söylüyorum Orhan Bey gibi yıllarca Bakan Yardımcılığı yapmış bir insana karşı asla hadsizlik yapmam.

Sadece Eğitim fakültesi bir basın mensubu olarak üniversite hocalığı ile ilköğretim hocalığı işindeki bu kıyaslama cümleleri kulağıma hoş gelmedi.

Dahası ikisinin de aynı şey olduğunu olabileceğini anlayamadım.

…………

Tamam ben cahilim.

O zaman şöyle bir örnek verelim mi?

Malum eğitim içerisinde hükümeti dahası AK Partiyi destekleyen Sendika olarak ben Eğitim Bir Sen’i bilirim.

Bu sendikanın da Pazar günü seçimi vardı.

Ve bu sendika son seçiminde iki güzel başkan adayı ile muhteşem bir demokrasi yarışı verdiler.

AK Partili vekillerin Ankara’dan gelen sendikacıların büyük ilgi gösterdiği yarış sonucunda mevcut Başkan

Nazif Karlıer 88 oyla yeniden Başkan olurken diğer başkan adayı Hüseyin Turhan ise 73 oy alma başarısını gösterdi.

Yeniden Başkan seçilen AK partili hükümetin sendika başkanı Nazif Hocam özetle şöyle bir açıklama yapıyordu 

“KANUNA EVET

SINAVA HAYIR DİYORUZ”

Eğitim Bir-Sen Konya Şube Başkanı Nazif Karlıer, Öğretmenlik Meslek Kanunu (ÖMK) ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Karlıer, sınavsız bir şekilde görevde 10 yılını dolduran öğretmenlerin uzman, 20 yılını dolduranların da başöğretmen olmasının daha doğru olacağını aktardı.

Sınav yapma kararının öğretmenleri ciddi şekilde üzdüğüne dikkat çeken Karlıer,

“Sınavla belirleme yapmayı doğru bulmuyoruz.

Öğretmenleri kimse incitemez, kıramaz.

Bu yanlıştan bir an evvel vazgeçilmesi gerekiyor. Kanuna bir ek madde konularak, taleplerin giderilmesi şart.

Biz, öğretmenlerin sınavla uzman veya başöğretmen olmasını istemiyoruz.

Bu konuda genel merkez düzeyinde de çalışmalarımız var.

İlgili vekillere de konu iletilmiş durumda.

Kanuna 'Evet' diyoruz ama kanunun yeterli olmadığını da ifade ediyoruz.

Öğretmenlerimizin talebine kulak tıkanamaz.”

………………

MHP Lİ ÖĞRETLERDE

RESMEN BU SINAVA KARŞI

Bu yazıyı yazabilmek için biraz geriye gittim.

Yani resmi açıklamalar nasıl yapılmış diye.

Konya’da MHP’li öğretmenlerin sendikası olarak bilinen sendikanın Türk Eğitim Sen’in Başkanı Fatih Çakmaktepe’de sınava karşı olduklarını yazılı olarak şöyle beyan etmiş;

“Türk Eğitim-Sen’in öğretmenlerin kariyer basamaklarında sınavın kaldırılmasını bugün değil on altı yıl önce dillendirdiği belgeleriyle sabittir. 

16 yıl önce kariyer basamaklarında nasıl ki sınava karşıysak bugün de aynı noktadayız ki en son 8 Aralık 2021 de yine burada basın açıklaması yaptık ve yine sınava karşı olduğumuzu belirttik. 

Ayrıca sayın Milli Eğitim Bakanımızın öğretmeni sınavdan kaçıyor gibi göstermesi kamuoyunu yanıltmıştır. Herkes bilsin ki öğretmen sınavdan kaçmıyor, öğretmen kariyerinin sınavla belirlenmesinden rahatsız. Teorik birtakım bilgilerle uzman olunamayacağı öteden beri savunduğumuz bir durumdur.

Çünkü öğretmenlik yaparak yaşayarak yüz yüze aktarım yapma sanatıdır. Bakanlıktan talebimiz sınavsız olarak on yılını dolduran her öğretmenimize uzman öğretmen, yirmi yılını dolduran her öğretmenimize baş öğretmen unvanı verilmesidir.

Bu konuda Türk Eğitim Sen kararlıdır ve 1 ekimde meclisin açılmasıyla birlikte mücadelesini mecliste milletvekillerimiz aracılığıyla sürdürecektir.

…………..

Eeee şimdi AK Partili eğitimciler bu sınava karşı olmuş oluyorlar değil mli?

Yanlış mı anlıyorum.

MHP li öğretmenlerde karşı.

…………

O zaman bu sınav işini 6 lı masa mı yönetiyor

Tekrar söylüyorum diplomamda yüksek öğrenimimde bir eğitimci olarak eğitim sevdalısı bir basın mensubu olarak 12 Eylül öncesi öğretmelerin sendikal olarak nasıl ikiye bölündüklerini, bu bölünmenin Türk gençliğini nasıl mahvettiğini birebir yaşamış bu darbeyi bu kırbaçı yemiş bir kişi olarak bu gelişmeden ve SINAV iddialaşmasından korkuyorum.

İnşallah yanılırım.

Ama eğitimde açılan yara sadece eğitime zarar vermez ülkeye zarar verir.

Tıpkı hukukta olduğu gibi.

Tıpkı sağlıkta olduğu gibi.

Bunların bile temeli eğitim.

Bu iş inatlaşma götürmez. 

Bir de Allah aşkına kim kiminle inatlaşıyor farkında mısınız?

Vekiller yani AK partili ve MHP li vekiller kendilerinin sendikaları ile soğuk savaş veriyorlar.

Düşündükçe kafamdaki deli sorulara cevap bulamıyorum.

Bizim üzerimizde eğitimin üzerinde ki hala yabancı eller mi var? 

İngiliz sistemi hala etkin ve yetkin mi?

…………

Yok yok ne olur benim ayarım bozulmamalı.

Milli ve yerli eğitim sisteminde arıza çıkarmayın.

20 Yıllık AK Parti iktidarının eğitimde Sayın Cumhurbaşkanımızı bile nasıl üzdüğünü hatırladıkça, bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın çaresizlik içerisinde sarfettiği cümleleri hatırladıkça daha da üzülüyorum.

EĞİTİM… EĞİTİM… EĞİTİM.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsan eğitimle doğmaz ama eğitimle yaşar

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

İstanbul çevre yolunda yayalar üst geçitleri kullandığı zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorumlar

  • yorum avatar
    Oğuz Oğuz
    25-10-2022 16:19

    Yav kardeşim bırakın, soru geliştirme yetkin yok, farklı bir metodoloji uygulama yetkin yok, meb ne derse ne verirse onu okutmak zorundasın. Meb 50 sene değiştirmiyorum kardeşim dese itiraz edemezsin, bu dönemde olduğu gibi eğitimci olmayan ama bakan olarak gelen her kişinin yaptığı gibi sistem değişikliği olsa yine uymak zorundasın. Öğretmen her gün bir şey geliştirecek bilime yön verecek, yayına juriye girecek bir akademisyen değildir. Ha yabancı dili varsa, yüksek lisans doktora yaptı ise her devlet kurumundaki gibi zaten kademe ilerlemesi ve tazminatı verilir. Kamunun her kademesindeki işe uğramadan bankamatik memuru olan çalışanları, belediyelerin bursu ( 2-4 trilyon adam başı rakamlarla )ile Amerika'lara güya okumaya giden partilileri dert etmiyoruz da öğretmenlerin alacağı rütbe ve 500 TL, 1000 TL ultra komik rakamlara mı takılıyoruz.

  • yorum avatar
    meraklı
    25-10-2022 14:32

    Devam eden meslekte yeni unvan için sınav olur. Birçok meslek grubunda sayısız örneği mevcuttur. Uzman öğretmen, baş öğretmen gibi unvanlar otomatik olarak verilecek bir unvan değildir.

  • yorum avatar
    nuri
    25-10-2022 11:15

    bu kooperatif belediyesinde alengirli işler dönüyor nere şikayet edecez bilemedim.aliye söylesek ali ortak veliye gitsek veli mazlzeme vermiş osmana söylüyoz osmanın gelini belediyede hamzaya didik hamzanın oğlan belediyede valla acayip bir düzen kurulmuş aklım hafsalam almadı çok garip ilişkiler yumağı.

  • yorum avatar
    Öz Vatandaş
    25-10-2022 10:45

    Sınav öğretmenlerin düzenli olarak alacaklarıeğiti, seminer vb. bilgilendirmeler sonrasında güncel kalmaları için mutlak bir gereklilikdir ancak Sınav tek belirleyici olamaz. Hele hele bu şekilde tamamen rehber öğretmen bilgileri üzerinden bir sınav yapılması sınav yapılan öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini ölçen bir sınav olmaması da ayrı bir garabet. Ne mi demek istiyorum. Herhangi bir bilim adamı mesleğinde yükselmek için mutlaka kendi alanındaki başarısı ve yaptıkları ile değerlendirilir.Matematik, Kşmya, Fizik, Edebiyat, Yabancı diller, vb. alanlardaki öğretmen öğretmenlik ile temel değerler kendi branşında ne kadar başarılı onun ölçülmesi lazım değil midir. Beden eğitim, Müzik, Resim vb. ders öğretmenlerinin yetkinlikleri de başka bir husus. Dolayısıyla İdari ve rehberlik anlamında PDR vb. bilgilerle öğretmenler ne UZMAN öğretmen olur ne de BAŞÖĞRETMEN. Başka bir yol olmalı. Hep aynı şekilde aynı yöntemler kullanılarak farklı sonuçlar elde edilemez. YAZIK, YAZIK, YAZIK...

  • yorum avatar
    Oğuz Oğuz
    25-10-2022 10:14

    en borçlu belediye'den Kudüs çıkartması ne demek yahu ? 3 milyar TL'ye mal olacakmış Konya'ya. Biz bu kadar zengin miyiz. Muhalif basın çakıyor yine belediyeye ?

  • yorum avatar
    Ahmet oztemel
    25-10-2022 09:53

    Sn. Abim, tanıdığım öğretmenlerin en çok yakindiklari konu okul yöneticilerinin kendilerinden kopuklugu.

  • yorum avatar
    Oğuz Oğuz
    25-10-2022 09:42

    devam eden meslekte öğretmen'in sınavı olmaz. Performans notu olur. Bir kısmını öğrenci ve veliler, diğer kısmını MEB bakanlığı ve öğretmen arkadaşları belirlemelidir. Doktora ve Doçent'liğin sınavı olur. Çünkü bu bir mesleki yeterlilik sınıavıdır, ve gerekliliktir. Yrd. Doç ve profesörlüğün sınavı olmaz Çünkü bunlar kadro açılırsa elde edilir. Profesörlük biraz daha farklıdır dosya hazırlamak ve juri incelemesi gerektirir. ancak kadroyu aldıktan sonra profesörlükte biraz bekleyen kıdemli profesör olur. Mesele öğretmene ünvan vermek değil, 80 bin öğretmen ihtiyacı varken bekleyen 250 bin öğretmene iş bulabilmek, ayrıca 3700 TL ile 4300 TL arasında maaşa senede yalnızca üçerden altı ay çalışabilen 45 bin çalışan ücretli öğretmene hak ettiği bedeli ve değeri ödeyebilmektir. Diğer yandan özel vakıf üniversitelerinde doçentler 55 TL, profesörler 70 TL saatlik ücret üzerinden yine senede 6 ay derse girmektedir. Yine Konya'da çok ünlü çok şubeli özel okullarda maaşlar asgari ücret seviyesinde maalesef. 150 m2 ev kirasının 10.000 TL ye oturduğu Konya'da bu gençlerin sorunları planörle uçarak çözülmez. sevgili abi diye yalamalık yaparakta çözülmez. Acınacak haldeyiz vesselam.

  • yorum avatar
    VATANDAŞ
    25-10-2022 09:13

    Sevgili Uğur abicim. Özellikle okullarda rütbe gibi oluşacak olan sıralamaya karşıyım. Önemli olan Teorik ile pratiğin bir bütün içinde olması. Öğretmen teorik olarak iyi olabilir ama pratikte öğrencilerine birşeyler veremiyorsa ne işe yarar. Pratik iyi ise teorik olarak kendini geliştirmedi ise de bir işe yaramaz. Zaten öğrenci velileri öğretmenleri bir sıralamaya sokarak değerlendirmeler yapıyorlar.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.