21 EYLÜL DÜNYA ALZHEİMER GÜNÜ

Bireylerin yaşam süresinin artması, beraberinde birçok hastalığı getirir. Nörolojik hastalıklar bunlardan birisidir ve demans en sık görülen çeşididir.

Demans yani alzheimer, normal kabul edilen unutkanlığın bir ileri evresidir. Beyin damarlarında görülen olumsuzluklar sonucu ortaya çıkar. Yavaş ve sinsi bir şekilde ilerler. Çeşitli zihinsel ve davranışsal sorunlara yol açarak bireyin kendi adını bile unutmasına neden olarak günlük yaşamını olumsuz yönde etkiler. Yalnızca kişinin yaşam kalitesini etkilemekle kalmaz toplum sağlığı üzerinde de olumsuz etkilere neden olur. Dolayısıyla 21. yüzyıl “Beyin Yüzyılı” olarak kabul edilmiştir.

Çeşitli bir çok bilimsel çalışmanın bulunduğu Alzheimer hastalığının tedavisi henüz bulunamamıştır. Dolayısıyla hastalık size “Merhaba.” demeden önce sağlıklı beslenerek, hayatınızda küçük değişikliklere yer açarak kendinizi koruma altına alabilirsiniz.

Alanında uzman birçok sağlık uzmanı,

• Sporu yaşam biçimi haline getirmenin,
• Stresten uzak bir yaşamın,
• Sigara tüketmemenin,
• Obeziteden (Aşırı kilo alımından) uzak durmanın,
• Kaliteli uykunun,
• Kitap okumak, bulmaca çözmek, örgü örmek gibi beyinsel fonksiyonları çalıştıracak hobiler edinmenin,
• Sağlıklı ve doğru beslenmenin Alzheimer’dan korunmada etkili olduğunu belirtmiştir.

Sağlıklı Beslenmenin Püf Noktaları

• Omega 3 yağ asitleri, hücre zarlarının sağlığını korumaya yardım eder. Balık, ceviz gibi omega 3 içeren besinlerin düzenli olarak tüketilmesi, bireylerde Demans oluşumuna neden olan beyin lezyon oluşum riskini azaltır. Haftada 2-3 gün somon, alabalık, uskumru gibi balıklara sofranızda yer verin. Günlük 1-2 adet ceviz ya da 1 tatlı kaşığı keten tohumu tüketerek vücudun Omega 3 ihtiyacını karşılayabilirsiniz.

• Doymuş yağ tüketimini azaltıp doymamış yağ tüketimine ağırlık verin. Süt ve süt ürünlerini yarım yağlı/yağsız tercih edin. Etin üzerinde görünen yağlardan uzak durun.

• Trans yağlar, vücutta serbest radikal oluşumunu neden olur. Kalp ve beyin sağlığını olumsuz yönde etkiler. Bu nedenle trans yağ bakımından zengin olan tüketime hazır yağlı ve tuzlu ürünleri, fast-food ürünlerini, kızartmaları tüketmekten kaçının.

• Serbest radikalleri vücutta etkisiz hale getiren antioksidanlar; melatonin hormonu, A, C, E vitaminleri, flavonoidler ve karotenoidler içeren besinlerdir. Sebze ve meyveler vitaminin yanında flavonoidler ve karotenoidler içerir. Günde en az 5 porsiyon olmak üzere bol sebze ve meyve tüketimi vücudun vitamin ihtiyacını karşılamada yeterli olur. Mümkün oldukça taze, mevsime uygun, özellikle koyu renkli sebze(brokoli, ıspanak, havuç, domates vb.) ve meyveleri(üzüm, incir, çilek, böğürtlen vb.) tüketmeye özen gösterin. Sebze ve meyveler dışında günde 3 küçük kare bitter çikolata ile de günlük flavonoid ihtiyacı karşılamak mümkün.

• Çeşitli araştırmalar sonucu bilişsel fonksiyonlar ile bağlantısı görülen B12, B6, folik asit ve magnezyum kan düzeylerinizi kontrol edin ve bu öğelerden zengin olan besinlerin tüketimini arttırın. Koyu yeşil yapraklı sebzeler(brokoli, ıspanak, semizotu vb.), turunçgiller, kuru baklagiller, tam tahıllı ürünler, yağlı tohumlar, soya ve yumurta bahsedilen besin öğeleri açısından zengin olan besinlerdir.

En kısa zamanda en güzel şekilde bu zor günleri atlatmak ümidiyle..

Sağlıklı ve Mutlu Günler Dilerim.

Diyetisyen Rümeysa Özkan.