Gazze’de savaşın ortasında görev yapan 21 yaşındaki gazeteci Bedah, yaşadıklarını hayatı pahasına belgeleyen onlarca meslektaşından biri. Nasır Hastanesi’ne yönelik saldırıda beş gazeteci yaşamını yitirirken, Bedah da ağır yaralandı ve bir bacağını kaybetti.
“İlk saldırıyı görüntülemeye gittim, ikinci saldırının hedefi oldum”
Olay günü sabah saatlerinde Reuters foto muhabiri Hüsam el-Mısri’nin hedef alınmasının ardından bölgeye giden Bedah, yaşananları şöyle aktardı:
“Bu sıradan bir olay değildi, belgelenmeliydi. Hüsam’la iki yıldır yan yanaydık. Arkadaşlarım Hatim Ömer, Meryem Ebu Dekka, Muhammed Selame, Muaz Ebu Taha ve Ahmed Ebu Aziz ile birlikte saldırı noktasına çıktık. Telefonumu çıkarıp kayıt almaya başladım. ‘Reuters muhabiri hedef alındı’ dedim, 2-3 saniye sonra biz de vurulduk.”
“Anne yetiş”
Bedah, saldırının ardından yaşadığı dehşeti şu sözlerle anlattı:
“Her yer parçalanmış bedenlerle doluydu. Muaz yanımdaydı, Meryem dizimin üstünde, Selame merdivenden sarkıyordu. Bacağımın altında kalanları çekemiyordum, sadece ‘Anne yetiş’ diyordum. O an mucize eseri kurtulduğumu anladım.”
Yaklaşık 10 dakika sonra hastaneye ulaştırılan Bedah, ameliyathanelerin dolu olması nedeniyle uzun süre kan kaybıyla beklediğini, sonunda bacağının diz üstünden kesildiğini belirtti. Sol bacağı kırılan, yüzü yanan ve vücuduna çok sayıda şarapnel saplanan genç gazeteci hâlâ tedavi görüyor.
“Kameradan başka silahımız yoktu”
Gazetecilerin Gazze’de bilinçli şekilde hedef alındığını söyleyen Bedah, şunları dile getirdi:
“Arkadaşlarımızın çoğu uluslararası ajanslarda çalışıyordu. Onları bir hiç uğruna öldürdüler. Bizim elimizde sadece telefon ve kamera vardı, silahımız yoktu.”
“Tedavi olup geri dönmek istiyorum”
Gazze’de sağlık sisteminin çökmüş durumda olduğuna dikkat çeken Bedah, “Hastanelerde yalnızca ağrı kesici ve serum var. Bu yüzden Gazze dışına çıkıp protez bacak taktırmak, tedavi olup işime geri dönmek istiyorum” dedi.