ABD İç Güvenlik Bakanlığı (DHS), Massachusetts eyaletinin Boston kentinde yürüttüğü ve "Patriot 2.0" adı verilen operasyonla yerel makamlarla karşı karşıya geldi. Göç ve Gümrük Muhafaza İdaresi (ICE) tarafından yürütülen bu operasyon, Boston'ın "sığınak şehir" politikasını hedef alıyor.
DHS'den yapılan açıklamada, Belediye Başkanı Michelle Wu'nun uyguladığı bu politikaların "suçluları çektiği ve kamu güvenliğini tehlikeye attığı" iddia edildi. Bakanlık, yerel makamlarca serbest bırakılan göçmen suçluların federal ekipler tarafından yakalanacağını ve sınır dışı edileceğini duyurdu. Bu hamle, daha önce Los Angeles'ta yaşanan benzer operasyonların bir devamı niteliğinde.
Siyaset ve Güvenlik Tartışması
Operasyonun siyasi yönü, Boston'daki yerel yönetimden gelen tepkilerle daha da belirginleşti. Belediye Başkanı Wu, yaptığı açıklamada şehrin kaynaklarının bu operasyona destek vermeyeceğini belirtti. Massachusetts Valisi Maura Healey ise operasyonu "kamu güvenliğiyle ilgili değil, siyasi bir gösteri" olarak nitelendirdi. Healey, MSNBC'ye verdiği demeçte, bu durumu "siyasi bir güç hamlesi ve gözdağı verme girişimi" olarak değerlendirdi.
Daha önce ABD Adalet Bakanlığı, Boston'un "sığınak şehir" politikasına karşı Wu yönetimine dava açmıştı. Bu durum, federal hükümet ile yerel yönetimler arasındaki gerilimi daha da tırmandırıyor. İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem'in, ICE'ın büyük şehirlerdeki operasyonlarını genişletme planlarını doğrulaması, benzer çatışmaların diğer eyaletlerde de yaşanabileceğinin sinyallerini veriyor.
Los Angeles'taki Örnek: Protestolar ve Çatışmalar
Geçmişte Los Angeles'ta yaşanan benzer bir operasyon, büyük çaplı protestolara ve çatışmalara sahne olmuştu. ICE'ın düzensiz göçmenleri gözaltına alması üzerine düzenlenen gösterilerde çok sayıda kişi gözaltına alınmış, protestocularla güvenlik güçleri arasında arbede yaşanmıştı. O dönemki Trump yönetimi, duruma müdahale etmek için Ulusal Muhafızları ve deniz piyadelerini görevlendirmişti.
Boston'da başlatılan bu operasyon, federal hükümetin göç politikalarını sertleştirme adımlarının bir parçası olarak görülüyor ve "sığınak şehir" politikası uygulayan diğer yerel yönetimler için de bir uyarı niteliği taşıyor.