Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    35.03
  • ALTIN
    2429.9
  • BIST
    9722.09
  • BTC
    64300.38$

ZİHİN DÜNYAMIZ NE YÖNDE (2)

16 Aralık 2019, Pazartesi 09:16

Yaklaşık yüz yılı aşkın bir süreç böyle bir zihni dayatmayı yapılan uygulamalar eşiğinde gördük ki; bu ve benzeri adımların bağrımıza saplanan bir hançer, geçmişimize ve köklerimize vurulan bir balta, tarih ve kültürümüzden uzaklaştırılan ve kendimizi inkâr noktasına getiren ve başkasına zihnen bağımlı batı tipi bir kafa yapısını uygulamalı ve organizeli hale getirmeye çalışan ve adına çağdaş uygulamalar, batı medeniyeti denilen bir aşamayı sağalama alma çabasıdır.

Yani biz diyoruz ki; bizim değerlerimiz var. Batıya teslimiyeti hazırlayıp hızlandıran kafa ve zihnen onlara hazır oluşluk pozisyonuna sevk eden bu kültürel emperyalizmi niye almakta ısrar ediyor ve kafamızı bunlar için yoruyor, zorluyor ve budur diye baskı kurmaya çalışıyoruz. Değer yargılarımız bizim bin yıllık tarihi ve kültürel birikimimizi oluştururken şu son asırda batıya teslimiyeti ve kendi değerlerimizi çıkmaz bir sokağa dönüştüren ve hakikatte insanlığa huzur ve ruhu sükûnet vermekten uzak olan hatta giderek insanı boşluğa sürükleyip çıldırtan ve canavarlaşmaya müsait bir yapılanmayı ivme yapan bir yanlışta niye debelenip duruyoruz?

Bizim şu andaki eğitim sistem ve materyallerimiz çocuklarımızı dijital bataklığın içinden çekip çıkaracak onu sorgulayacak ve iyi yönde kullanımına yönlendirecek bir aktivasyondan uzaktır. Biz zannediyoruz ki okulları teknoloji ile donatırsak sorun biter çağ atlar bizde bir ekol sahibi olur ve uzay aya yıldızlara gezegenlere yolculuk yapar vs vs durumumuzu düzeltir tüm sorunları dört başı mamur dört dörtlük çözer ve çağdaş ötesi bir toplumsal başarıyı yakalarız. Hayır, böyle bir anlayış tamamen uygulama dışı ve kendimizden uzaklaştıracak olan bir zihni kayıp yok oluş durumudur. Biz çağı nasıl ve hangi bir zihni meleke ile yorumlayacağız? Hangi düşünce akımı veya düşünce ufku bize biz olduğumuzu hatırlatır ve sorunların temeline inmemizi, akılcı çözümler üretmemizi sağlar?

Aslında bizim önce insanı çok boyutlu geliştirecek onu olduğu gibi kabul edecek ona karşı insanca bir davranışı temel alacak bir sisteme ihtiyacımız var. Okul hayatı ve okullardaki tüm dersler öğrencilere bilişsel, duyuşsal, ahlaki, davranışsal, kültürel ve sportif beceriler kazandırma konusunda maalesef yeterli değil. Veriyorlar vermeye ama bu onları ne bedenen ne ruhen tatmin etme, yetiştirme, sorunları anlama ve çözme konusunda yeterli değil. Muhakeme gücü kullanılamıyorsa, her şey belli kalıplarda ve belli bir ideolojiyi anlama doğrultusunda yoğunlaşıp bu sahanın dışında düşünceye yelken açılamıyorsa kendimizi başka başka alanlarda ve çok amaçlı ilkeler ışığında donanımlı hale getirilemiyorsa ve zamane ihtiyaçları gereği öğrencilerimizin her yaşta ve her çağda bilişsel beceri ve duygu yönlü eğitimleri beceri ve liyakatli olma çabasında bir arpa boyu dahi yol alamıyorsa mesela farz edelim ki dine dair veya ahlaki bazı konuların verilip öğretilmeye çalışıldığı bir sınıf ortamında ders bitipte çıkıldığında öğrenciler sanki ilk baştaki gibi bir anlayış ve uygulamaya dönüş yapıp öğrenme ve uygulama konusunda kendi gelişimlerini düşünce ve eylem haline dönüştüremiyorlarsa ve bu süreç böyle devam edip gidiyorsa ben anlıyorum ki biz çocuklarımızı yüreğinde tutamıyoruz.

Biz ruhumuzu makinenin esiri değil ona hükmeden ve hayırlı işlerde insanlık adına kullanan bir medeniyete ışık tutacak zihniyeti yetiştirmeliyiz. Hareket alanı bu olmalıdır. Biz dünyamızı Allah ve ahlak eksenli bir çizgide çok amaçlı düşünceler diyarında sağlıklı ve yetkin bireylerin güven ve donanımlı, yoğunlukla oluşturduğu ve kardeşlik duygusunun ağırlıklı olduğu kul anlayışı ile kalbini Allah yolunda harcayan bir kültürel dinamizmi hayata hâkim kılma için kendimizi seferber etmeliyiz.   Biz akıl ve zihin dünyamızı kula kul olmayı değil Allah’a kul olacak şekilde düşünen ve bunun muhasebesini kendi ve toplumsal bazda yapabilen ensar olmanın vakfına haiz dünya ya ışık kaynağı olacak bir hassasiyeti;  “insana hizmet etki devlet olasın” zihniyetiyle hâkim kılmalıyız.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.