Konya
18 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.51
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2485.6
  • BIST
    9563.85
  • BTC
    61520.24$

ZENGİNLEŞMEK

22 Nisan 2022, Cuma 00:01

Arada bir sönecek gibi olan gaz lambasının titreyen aydınlığı heyecan vericiydi.

Evin sadece bir odasının duvarına çiviyle asılı duran gaz lambası akşamları ders çalışabilmemiz için, duvardan indirilerek odanın pencerelerinden birisinin kenarına ya da yere konulurdu.

Evlerde mum  bulundurulurdu.

Akşamları bir odadan diğerine geçmek için mum kullanılırdı ev halkı.

Evin dışında olan tuvalete giderken ise küçük bir çam parçası yakılırdı.

O çam parçası ile tuvaletin yolu ve içi aydınlatılırdı.  

O dönemlerde, sırf  mumla  aydınlanan yoksul evleri bile vardı.

Gaz lambası ve mum, elektrik vazifesini görüyordu.

Şehirde çok sayıda mahalle böyleydi. Köyler ise daha da beterdi.

Şehirdeki evlerde çeşmede yoktu.

Tulumba, çeşmeydi.

Fakat her evin bahçesinde tulumba yoktu.

Gaz lambası ve tulumbası olan evler, parmakla gösterilen evlerdi.

Evlere uzak ara mahalle çeşmeleri olurdu.

Karda, kışta, kıyamette donardı çeşmeler.

Böyle durumlarda evin su ihtiyacı imkansızlaşırdı.

Şimdi nostalji oldu gaz lambası ve tulumba.

Fi tarihinde yaşanan olaylar değil bunlar.

O kadar eskilerde değil anlayacağınız, 40 yıl kadar önceydi  anlatılanlar.

1974 yılında bizim yaşadığımız Küçük Kovanağzı Mahallesinde elektrik yoktu mesela.  Kıbrıs Barış Harekatı sırasında mahalle halkı, karartma gerekçesiyle gaz lambası kullanmadı. Oysa hayatın kendisi tam olarak karartmaydı. Evlerde çeşmede  yoktu. Suyu evimize 400-500 metre uzaklıktaki mahalle çeşmesinden fıçılara doldurduk sonra stablize bile sayılmayacak yollarda yerlerde iteleyerek, sürükleyerek getirirdik. Şimdi oralar zengin sayılabilecek ailelerin muhiti oldu.

Evler çatısız ve kerpiçtendi.

Temel, sille taşındandı.

Sonra ot tuğlası, ateş tuğlası evlerin duvarlarını örmeye başladı.

Sobalarda talaş, bıçkı tozu, kavak kabuğu yakılırdı.

Bir sonraki süreçte odun kullanımı yaygınlaştı. Kömürde insanların hayatına girdi. Kömürü tevzi verirdi. Kömür olabilmek için önce sıraya girilir bilmem kaç gün bekledikten sonra kömür almaya hak kazanılırdı. O kömürler at arabaları ile evlere getirilirdi. Berbat kokulu kömürü almış olmak, ayrıcalıktı.

Yemek kışın evin içinde gaz ocağında pişirilirdi.

Sobanın üstünde de pişirilirdi yemek.

Yazın ise bahçesi olan evlerin derme çatma ocaklarının üstünde pişirilirdi. Bu ocakların altında ne bulunursa yakılırdı.  Sonra adı ızgara olan bir ocak daha vardı. Bu ocakların üstünde de yemek pişirilirdi. Kömür tozu ve hayvan dışkısından kadınların kararak yaptığı ve adına “yapma” denilen pis kokulu  bir yakacak türüydü “yapma”.

Evlerde tel dolabı nadirattandı.

Tel dolabı olan evler, tel dolabı olmayan evler tarafından kıskanılırdı.

Buzdolabı, “bastırık” olup, o de her evin harcı değildi.

Kamyon ve  otobüs, köylerde yok denecek kadar azdı. Bazı köylerde de hiç yoktu.

Köylerde traktör ve biçer döver de yoktu.

Tarlalar önünde at, eşek, katır gibi hayvanların olduğu ikili pullukla sürülürdü.

Ekinler orakla biçilir, saplar salla taşınır, harman yerlerinde ata bağlanan düvenle sürülerek hasat elde edilirdi.

Ulaşım aracı yoktu.

Özel araç çok azdı.

Şehirde fayton lüks olup, zengin harcıydı.

Ulaşım at arabası ile yapılırdı genellikle.

Telefon müthiş biçimde konfordu.

Telefonu olan az sayıdaki ev ve dükkan kıskanılırdı.

Zamanla gelişmeye başlayan apartman hayatı, halkın gözünde sosyeteydi.

İnsanların çok büyük bir kısmı en basit ve sıradan ihtiyaçlarını karşılayamayacak kadar yoksuldu.

Mesela; konut yoksuluydu.

Araç yoksuluydu.

Gıda yoksuluydu.

Giyim yoksuluydu.

Eğitim kurumları yoksuluydu.

Memleket yoksuldu, halk ne yapsın?

E, mukayese etmek lazım haliyle geçmişle bugünü.

Son 40 yılda, son 30 yılda, son 20 yılda çok kazanımlar oldu memlekette.

Halkın refah düzeyi yaşanan her 10 yılda  yukarı yönlü artış gösterdi.

Bunun adı varlık ve zenginlik olmalı.

Üretim artışı neyin işareti?

Gelişmişlik neyin göstergesi?

Hayat pahalılığı karşısında çok büyük bir kesimin her istediğini alabiliyor olması ne anlatıyor?

Ak Parti İl Başkanı Hasan Angı’nın “Zenginleştik” sözü, bağlamından kopartılarak maksatlı bir şekilde yadırganmış olsa da, doğru değil mi aslında?

Edinilen varlıklara bakılmalı.

Yapılan harcamalara bakılmalı.

Bugün, dün değil hayatın her alanında.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorumlar

  • yorum avatar
    Mevlüt Mülayim
    22-04-2022 09:51

    !965 yılında çok semte belediye otobüsü gitmezdi, Sadece Merama belirli saatlerde ve bazı semtlere de sabah ve akşam seferleri vardı. Günümüzde durağa çıkınca otobüs veya dolmuş gelsin istenilmektedir. Teşekkürler

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.