ZAFERLERİMİZ VE AĞUSTOS AYI (3)
16 Ağustos 2018, Perşembe 07:09Daha Alparslan zamanında Hicaz, Türk Hakanlığı'na bağlanmış, Mekke ve Medine mukaddes şehirleri, Fatımîler'den Türklere geçmiş, buralar Şiiler'den temizlenmiş, hac yolu emniyete alınmış, Türkler, Sünnî Müslümanların bir kat daha şükranını kazanmıştır.([1])Malazgirt Zaferi, dokuz asır boyunca devam eden fetih destanının ilk mısrasıdır. Müslüman Türk'ün tarihinde bir dönüm noktasıdır.
Nitekim, şair şiirinde bu gerçeği ne güzel ifade eder;
Bir sabah Malazgirt'te karşılaştı ordular,
Biri yok olmak için iki büyük ulustan.
Bir yandan Haçlı ordu, gök demire bürünmüş,
Öbür yandan tolgalar... kaftanlar gök atlastan.
Bir ordunun başında Romenos Diyojenes,
Birinde, Çağrı bey'in oğlu Başbuğ Alparslan.
Bir ordu son sözünü söyleyecekti bugün,
Biri kılıçlarını kurtaracaktı pastan.
Tanyeri ağarırken Malazgirt Ovasında,
Tekbirlerle başladı bir yıl sürecek destan.([2])
Ağustos ayında kazanılan ikinci büyük zafer, 30 Ağustos 1922'de, Mustafa Kemal Paşa komutasındaki Türk Ordusunun, işgal ordularına karşı kazandığı 30 Ağustos (Başkomutanlık veya Dumlupınar) Zaferi'dir.
26 Ağustos 1071’de Türk Milleti, Alparslan'ın idaresinde Malazgirt'te kendisine yeni bir Anayurdun kapılarını açmış, tarihin seyrini değiştirmişti. 30 Ağustos 1922'de yine aynı millet, Mustafa Kemal Paşa’nın öncülüğündeki zaferi ile bu Anayurda göz dikenlere gereken cevabı vermiştir. Böylece, hem Türk hem de dünya tarihlerinin seyrine bir defa daha istikamet verilmiştir.
Birinci Dünya Savaşında güzel yurdumuzun emperyalist güçler tarafından işgal edilmesini kabullenemeyen Mehmetçik, Ağustos 1922'de bir kez daha milletiyle bütünleşerek, ay yıldızlı bayrağını, canından aziz saydığı vatanını müdafaa etmiş ve düşmanı ülkemizden kovmuştur. Bu iman ordusu, kanı ve canı pahasına, Allah'a ve Rasûlü'ne bağlılığını ispat için ölüme koşa koşa gitmiş ve Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle ölümsüzleşmiştir.([3])
Türk Ordusu, Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile dünya harp tarihinde, sayısı pek fazla olmayan imha muharebelerinin en başarılı örneklerinden birini kazanmıştır. 30 Ağustos Zaferi, Türk Milleti'nin taarruz gücünün sönmediğini ortaya koymuştur.
İstiklâl Harbiyle ilgili Rusça bir eserde, Türk zaferinin değeri belirtilerek: "Bu çok yüksek strateji, harp tarihi bilginlerinin gözlerini kamaştırmıştır. Büyük zaferler, çok defa kuvvetli bir adamın bir çocuğu yenmesine benzer. Fakat, 200.000 kişilik Yunan Ordusu, her yönden İngilizler tarafından desteklenmekteydi. Türk Ordusu da kuvvetçe üstün değildi." denilmektedir. Kesin bir mağlubiyete uğramış milletin yazarları da Türk Ordusu'nun zaferini övmektedir.
“On binlerin Dönüşü" adlı Yunanca eserde, gurur verici şu satırlar dikkati çekmektedir: "İnsan diyebilir ki, Türk Ordusu'nu yeni bir kuvvet canlandırmış, onun asaletini ateşlemiş; sanki bir adam onlara büyük zaferin mukadder olduğunu telkin etmiştir."
Burada sözü edilen "Adam" Mustafa Kemal Paşa'dır ki, bu zaferle ilgili düşüncelerini şöyle ifâde etmiştir. "Her safhası ile düşünülmüş, hazırlanmış idare edilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu muharebe, Türk Ordusu'nun Türk subayları ve kumanda heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihte bir defa daha tesbit eden çok büyük bir eserdir. Bu eser, Türk Milleti'nin ölmez bir anıtıdır. Bu eseri vücuda getiren bir milletin evlâdı, bir ordunun başkumandanı olduğum için, ilelebet mesûd ve bahtiyarım."([4])
Dipnotlar:
1-Türk Ansiklopedisi: "Malazgirt Meydan Muharebesi" Maddesi.M.E.B. Yayınları, Ankara 1976, c.23,s.,220-221.
2-Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu.
3-Bakara; 154.
4-Türk Ansiklopedisi "İstiklâl Harbi" Maddesi, c. 20, s. 392-393.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.