Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2498.1
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63944.016$

Yetişmek ve yetiştirmek…

17 Şubat 2021, Çarşamba 08:48

Büyük insanlar, büyük olmak için nasıl bir süreçten geçer? Elbette süreçte pek çok etmen rol oynar. Birkaç başat öge ya da birkaç sebep ya da dönüm noktalarına değinecek olursak… Belki de en önde gelen dönüm noktaları…

Allah, bir kulunu ulu eyleyecek olduktan sonra hani derler ya “Allah bir insana bir şeyi nasip etmişse o şeyi istedir” bahanesini, çalışma azmini, sebebini elbette vesile kılar. Kulun dışardan gördüğü, kalemi yazan parmaklar olsa da aslında o parmakları oynatan vardır…

İnsan yetiştirmek zordur ama hakkıyla hakkaniyetiyle yetiştirmek daha da zordur. Zorlu öğrenciyi yetiştirecek eğitmeni yetiştirmek de bir o kadar zordur. Lakin bu denli zorlukların sonunda insanın neler yapabileceği hususunda bir fikir sahibi olalım, ne dersiniz?

Mehmed(Akşemseddin), 1389 yılında Şam’da doğmuş. 7 yaşında hafız olmuş, eğitimi de bu denli hızlı deveran etmiş. Tıp ve ecza ilimlerine olan merakı ve eğitiminin ardından en sonunda kendini Hacı Bayram-ı Veli’nin huzurunda bulmuş... Tabi önce istememiş, beğenmemiş Hacı Bayram-ı Veli’yi… “Şeyh dediğin ayak işi yapmaz” diyerek dönmüş, Halep’e doğru yola çıkmış. Akşam olmuş, üstüne bir ağırlık çökmüş, uyumuş kalmış. Rüyasında, Hacı Bayram-ı Veli’nin elindeki zincirin ucunu boynuna bağlı olarak görmüş. Uyanır uyanmaz hatasını anlamış, “Vah ben ne yaptım” diye pişmanlıkla hayıflanarak geri dönmüş, doğruca Hacı Bayram-ı Veli’nin yanına varmış. Yaptığı edepsizliğin farkında olarak kapı önünde köpeklere verilmek üzere koyulmuş yemek artığına yanaşmış, “Ey nefsim senin layığın budur” diyerek tam elini çanağa atacakken içerden, ”Zincirle çağrılanı böyle karşılarlar” diye bir ses gelmiş ve Hacı Bayram-ı Veli tarafından içeriye çağırılmış, baş sedire buyur edilmiş.

Burada güzel ve çok zorlu bir tedrisattan geçtikten sonra 2. Murat’ın emriyle oğlu 2. Mehmet’e lala tayin edilmiş. Akşemseddin’in bilgisi ve Fatih Sultam Mehmed’i nasıl yetiştirdiği malumunu…

Şu olayı da anlatmadan geçemeyeceğim; 2. Murat, İstanbul’u fethetmek ve Efendimiz(SAV)’in muştusuna mazhar olmak gibi bir arzu ile yanarken Hacı Bayram-ı Veli’ye sormuş, “Duanız berekâtıyla fetih bize müyesser olsa” Hacı Bayram-ı Veli ise cevaben, “Mahzun olmayınız Hünkârım, Kostantiniyye’yi senin Mehmed’le benim Köse fethedecekler.”

Gemiler karadan yürütülmüş, imkânsız denilenlerin hepsi bir bir başarılmış, “olmaz” denilenler olmuş ve 29 Mayıs 1453’te bir çağ kapanıp yeni bir çağ açılmış, sadece Avrupa’nın değil tüm dünyanın gıpta ile baktığı bir medeniyet cihanı sallamış...

Velhasıl kelam mevzumuz, büyük adamları yetiştirenler de en az o kadar büyük olacak ki cihan sallansın, âlem gıpta etsin.

Unutmadan söylemek isterim ki günümüzde pek çok gereksiz şey hatırlanıyor olsa da; bunlara verilen ehemmiyet çoğalsa da… Bize bugünleri armağan etmiş olan; fedakârlık göstermiş olan; padişahların padişahı “Fatih” unvanlı Sultan Mehmet Han’ın hocası Akşemseddin, 16 Şubat’ta vefat etmişti.

Hatırlayalım istedim…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.