Yeniler, en yeniler…

Yeni yıldan neler bekleriz…

Sağlık, mutluluk, para, huzur, barış, kardeşlik…

Yeni yıldan neler beklenmez ki?...

Düzenli beslenmeyiz, spor yapmayız, GDO’ludur yediğimiz ne varsa, organikten haberimiz yoktur, umurumuzda da değildir ama yeni yıldan sağlık dileriz…

Dünyadan nefret ederiz, yüzümüz asla gülmez, ne teşekkür etmeyi biliriz, nede rica etmeyi ama yeni yıldan mutluluk bekleriz….

Çalışmaktan hiç haz etmeyiz, 3 dakika daha nasıl kaytarabiliriz, mesaiden nasıl yerim, nasıl geç gelir, nasıl erken giderim, verilen işi nasıl biraz daha ertelerim diye düşünür ama daha da çok para bekleriz yeni yıldan…

Yan baktı, omuz attı, yer vermedi, kuş kaçtı, süt taştı, bardak kırıldı zaten sirke satan suratımız hemen kavga şeklini almazmış gibi daha trafikte iki araba yan yana gidemezken yeni yıldan kardeşlik bekliyoruz, barış istiyor, huzur diye dua ediyoruz…

Yahu biriside çıkıp demiyor ki bunları size yeni yıl getirmez boşuna beklemeyin…

Şimdi Ülkemizde malum bir ‘Müslüman Noel Kutlamaz’ furyası aldı başını gidiyor…

Bunların hiç birisinde bir sıkıntı görmüyorum…

‘Müslüman Noel Kutlamaz’ diyorlar ve bende katılıyorum…

Ama yılbaşı ile Noel arasındaki farkı bir türlü anlayamıyoruz…

Mesela mı?

Benim ülkemde kutlanılan yılbaşı lanetlenirken, Birleşik Arap Emirliklerinde dünyanın en şaşalı yılbaşı kutlanıyor…

??????

Dünyanın en katı kurallarına sahip bir ülkede, hem de şeriatla yönetilen bir ülkede böyle bir kutlama yapılıyorken biz hala ‘NOEL’in ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz…

Bu söylemlerin arasında kutlanan yılbaşında en dikkat çekici olaylardan bir tanesi de İstanbul Taksimde kutlama yapan Suriyelilerdi…

Ellerinde bayrakları ‘Suriya-Suriya-Suriya’ diye dakikalarca sektiler, hopladılar yani kısacası eğlendiler…

Çok kızanlar oldu bu guruba, özellikle sosyal medyadan inanılmaz tepkiler vardı…

Ama aynı zamanda destek mesajları da çoktu, ‘Almanya’da Türkler kutlama yapmıyor mu?’ diye benzetmede bulunan kişi sayısı inanın çok ciddi miktardaydı…

Suriye’de benim gencecik askerlerim can verip, can alırken burada kutlamalara katılan avazı çıktığı kadar ‘Suriya-Suriya-Suriya’ diye bağıran 20-25 yaşlarındaki Suriyeli gençlere de bir şey demiyorum…

Benim ülkemde yaşayıp, benim ülkemde karnını doyurup, benim ülkemde benim imkanlarımı sonuna kadar kullanıyorken ‘ÖSO’ yani ‘Özgür Suriye Ordusu’ bayrağını açıp sallamaları benim garibime gitmesin mi?

Peki sizin garibinize gitmedi mi?

Almanya’ya çalışmaya giden, anlının teriyle kazanıp, oradaki devlete olan sorumluluğunu yerine getiren vergisini veren bir gurbetçi ile buraya savaştan kaçarak gelmiş, bende olmayan sosyal hakların neredeyse tamamına sahip, vergi vermeyen, hatta kendilerine verilen kömürleri satan bir milleti nasıl bir tutabiliyorlar?...

Üstelik orada devlete karşı kurulmuş bir örgütün bayrağını açarak, (örgütün doğruluğunu veya yanlışlığını tartışmıyorum, o bambaşka bir konu)

Ve tabiî ki yurdumun dört bir tarafında ‘Mekke’nin Fethi’ kutlanıldı aynı gece…

Kuranlar okundu, ilahiler söylendi, sohbetler edildi…

Bu çok güzel bir olay aslında kimsenin buna dediği bir şey yok…

Katılanlar eminim çok güzel bir gece geçirmiştir, katılmayanlarda canı gönülden katılmayı istemiştir…

Fakat ‘Mekke’nin Fethi’ neden Mekke’de kutlanılmıyor?

Mekke’nin Fethi’nden Mekkelilerin haberi yok mu?

Dünya’da neden sadece benim ülkemde kutlanıyor bugün?

Bi arada ‘Kutlu Doğum Haftası’ kutlardık dünya üzerinde sadece biz…

Hiçbir Müslüman ülkede böyle bir kutlama yokken bizde olmasının nedeni;

Ateş, Su, Toprak, Tahta…

Gibi geliyor sadece bana…

Ne diyeli, inşallah yeni yıl bizi;

Sağlığımıza dikkat eden, mutluluk olabilen, mutlu edebilen, yüzü gülen yüz güldüren, para için yaşamak yerine, parayı yaşamdaki küçük bir araç gören, huzur dolu, barışı isteyen, barış için çalışan, insanla, doğayla, hayvanla kısacası dünya barışık, kardeşliğin ne olduğunu bilen ve ona göre hareket etmeyi öğrenen birer birey haline getirir…