Konya
28 Mart, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.32
  • EURO
    35.09
  • ALTIN
    2300.4
  • BIST
    9075.04
  • BTC
    71297.44$

Yeni Bir Yıla Doğru

28 Aralık 2020, Pazartesi 08:45

Yazımıza Şairin şu mısralarıyla başlamak istiyorum.

Neylersin ölüm herkesin başında,

Uyudun uyanamadın olacak, 

Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?

Bir namazlık saltanatın olacak,

Taht misali o musalla taşında.

Bugünlerde yeni bir miladi yılın eşiğindeyiz. Perşembe akşamı yani Cuma gecesi yeni bir yıla daha gireceğiz. En değerli sermayemiz olan ömrümüzden bir yılı daha geride bırakmak üzereyiz.

Acısıyla tatlısıyla kederiyle neş’esiyle hastalığıyla sağlığıyla bir yılın daha sonuna geldik. Yüce Rabbimiz, hepimize sağlıklı ve bereketli bir ömür nasip etsin. Gelecek günlerimizi, geride bıraktığımız günlerden daha hayırlı eylesin.

Bu dünya hayatı geçici olup, insanlar imtihan için yaratılmıştır. İçinde yaşadığımız dünya, gerçek yaşam alanı olan ahiret hayatı için, bir imtihan alanıdır. İnsanı ölümden sonra sonsuza dek devam edecek olan bir hayat beklemektedir.

Rabbimizin dünya imtihanında bizler için takdir ettiği kısa zaman dilimine ömür diyoruz. Ömür, mamur edilmesi, ebedi kazanca dönüştürülmesi gereken hayatı ifade eder.

Sonuna geldiğimiz yılın bu nihai günlerinde geriye dönük bir yılın muhasebesini yapmak yeni bir yılı güzel geçirmek için hazırlık noktasında bizlere yön verecektir.

Nitekim Hz. Ömer (r.a.) bir hutbesinde şöyle buyurmuştur: “Hesaba çekilmeden önce, kendinizi hesaba çekiniz. Amelleriniz tartılmadan önce, kendi amellerinizi tartınız. Hesaba çekilmek üzere, kıyamet günündeki en büyük arz, huzura alınma için gerekli güzel hazırlıklarınızı yapınız. O gün huzura alınırsınız, öyle ki size ait hiçbir sır gizli kalmayacak, bütün sırlar meydana çıkacak.” Durum böyle olacağı için muhasebe iyi yapılmalı.                                                     

Her canlının, her insanın hayatı bir gün elbette son bulacak olup, ölüm denen gerçeği her nefis tadacaktır.  Kıyamet var, hesap var. Dünya muammalarla dolu, lâkin olan biten her şeyin iç yüzünü, aslını, hakikatini Allah biliyor. Eksiğimiz ve kusurlarımızla sığınacağımız tek umut daima Rabbimizin affediciliğidir: ‘’Hesap günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum yine O’dur.’’(Şuara,82)

Ancak ölmeden önce ölmeli ve dünyanın kalıcı mutluluklarını dünyanın geçici zevklerine feda etmemek gerekir ki işte o zaman imtihanı kazanmış olalım. Peygamberimiz (s.a.v.): “Akıllı insan, nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için hazırlık yapan kimsedir.” buyurmuştur.

Öyleyse ömrümüzden bir yıla daha veda ederken hep birlikte kendimize şu soruları soralım: Yerde ve gökte bulunan varlıklar, kendi lisanlarıyla Yüce Allah’ı tesbih ederken biz O’na ne kadar yakın olabildik? “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?”(A’râf, 7/172.) sualine karşı Allah’a verdiğimiz söze ne kadar sadık kalabildik? O’nun emirlerini ne kadar tutabildik? Yasaklarından ne kadar sakınabildik? Bu Sualleri daha da artırabiliriz.                                                                                                

Çünkü, dünya hayatı ölümle sona erecek ve biten bu hayatta yapılan her şey sorguya tutulacaktır. Bu bakımdan Müslüman olarak doğan bizler, Müslüman olarak yaşamaya ve Müslüman olarak ruhumuzu teslim etmeye gayret göstermeliyiz.

Müslüman olarak ölmek için kişinin bütün varlığı ile Cenab-ı Hakk’ın emirlerini yerine getirmesine ve yasaklarından uzak durmasına bağlıdır. Allah (c.c.) buyruklarına itaat eden ve kulluk görevini samimi bir şekilde ifa etmeye gayret eden mü’mine, Müslüman olarak ölmeyi inşâAllah nasip edecektir. Zira O, zâtına olan yönelişleri ve ihlâs ile yapılan ibadet ve taatları karşılıksız bırakmayacaktır.

O halde bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz günahlar için tövbe ve istiğfar ederek günahlarımızı tekrar etmemek üzere Mevlâmıza yalvarmalıyız.

Evet, eksik ve noksanımız, kusur ve kabahatimiz, hata ve isyanımız çok... Biliyor ve itiraf ediyoruz ya Rabbi... Ama bununla beraber rahmetinden de ümitvarız. Ne kadar günahkâr olsak ta senin engin şefkat ve rahmetinden ümidimizi asla kesmiyoruz ya Rabbi!

Bizi, Habibin ve sevdiklerinin yüzü suyu hürmetine affeyle ve dostlarından ayırma. Onlarla beraber haşret Allahım. (Amin.) Gönülden Muhabbetlerimle.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.