Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.53
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2436.2
  • BIST
    9810.96
  • BTC
    63646.88$

YAZIN VERDİĞİM KİLOLARI ALMAYA BAŞLADIM..

28 Aralık 2020, Pazartesi 08:47

Soğuyan havalar, beslenme alışkanlıklarında değişiklikler meydana getirir. Yağlı ve şekerli besinlere olan ilgi artmaya başlar. Özellikle uzun kış gecelerinde tv başında geçen sürenin artması ve bu süre boyunca çayın yanında abur-cubur, kuruyemiş ve tatlı gibi besinlerin tüketilmesi istenmeyen kilo artışlarına neden olur.

Yaz aylarında diyet ve düzenli fiziksel aktiviteyle verilen fazla kilolar, kış aylarında bireyin kendini bırakması, diyet düzenini bozması ile beraber maalesef vücuda kaybedilenden çok daha fazlasıyla beraber geri döner. Kalın kıyafetlerle saklanacağı düşünülen fazla kilolar, yaz ayları geldiğinde kendini göstermekten çekilmeyecektir. Bundan emin olabilirsiniz.

Beslenme alışkanlıklarında yapılan ufak değişiklikler, hareketli bir yaşam ve düzenli fiziksel aktivite ile kilo kontrolünü sağlamak, üstelik sağlıklı bir şekilde kilo vermeye devam etmek gayet mümkün.

ÖĞÜNLERİNİZİ PLANLAYIN! GÜNE KAHVALTI İLE BAŞLAYIN!

Biz diyetisyenlerin her zaman söylediği gibi yeterli, dengeli ve düzenli beslenmek sağlıklı bir vücuda sahip olmanın en önemli kuralıdır. Gecelerin gündüzlerden uzun olduğu kış aylarında; fiziksel aktivitenin minimum düzeyde olması, sizi kilo almanın kaçınılmaz olduğu düşüncesine itmesin. Akşam yemeklerini geç yemekten vazgeçin. Öğünlerinizi vaktinde düzenli şekilde tüketin. Böylelikle kilonuzu kontrol altında tutun. 3 ana, 2-3 ara öğün şeklinde, az ölçüde ve sık zaman aralıkları ile beslenin. Uzun süren açlıklar ve düzensiz beslenme, açlık hissini artırıp açlık krizleri yaşamanıza neden olabilir. 4 saatten fazla aç kalmamaya özen gösterin.

Öğünlerin kraliçesi olan kahvaltıyı asla atlamayın. Gece boyunca yavaşlayan metabolizma, sabah erken saatlerde yapılan kahvaltı ile yeniden hızlanmaya başlar. Kilo kontrolünün sağlanmasında kahvaltı en önemli etkenlerden biridir. Herhangi bir sağlık probleminiz yoksa yumurta ve peyniri kahvaltı menüsünden asla eksik etmeyin.

YAĞIN OLMADIĞI BİR BESLENME DÜŞÜNÜLEMEZ!

A, D, E, K vitaminleri yağda eriyen vitaminlerdendir. Vücudumuzda metabolik olarak kullanılabilmesi için yağa ihtiyaç duyulur. Düşünülenin aksine yağ kilo kontrolünde de etkin rol oynar. Yeterli miktarda vücuda alındığında tokluk hissi sağlayarak acıkma hissini azaltır.

Diyette kullanılan yağın türü bizim ve bağışıklık sistemimiz için oldukça önemlidir. Balık, balık yağı ve fındık yağı omega 3 yağ asitleri açısından oldukça zengindir. Zeytinyağı, fındık, fıstık yağları omega 9’dan ve Ayçiçek yağı da omega 6 yağ asitlerinin iyi birer kaynağıdır.

SEBZE ve MEYVELERDEN YARDIM ALIN!

A,C ve E vitaminleri antioksidan vitaminlerden; selenyum, çinko ve magnezyum da antioksidan minerallerden olup bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardım eder. Hastalıklardan korunmamızı sağlar. Ispanak, brokoli, yeşil yapraklı sebzeler, limon, portakal, mandalina gibi turunçgiller, havuç, kara lahana, karnabahar, kivi ve nar antioksidan açısından zengin olan sebze ve meyveler arasında yer alır. Hazırlanan salatalar, taze sıkılan meyve suları vitamin kayıpları olmaması için en kısa sürede tüketilmelidir. Aynı zamanda sıkılan meyvelerin posaları atılmamalı, suları ile beraber içilmelidir.

HAVALAR SOĞUDU, BİZİM SPOR DA BİTTİ (Mİ ACABA?)

Hareketliliğin azaldığı bu dönemde havaların soğuk ya da yağışlı olması sizi fiziksel aktiviteden uzaklaştırmasın. Gerekli önlemlerinizi alın ve günlük en az 40 dakika açık havada tempolu bir şekilde yürüyüş yapın. Havaların izin vermediği zamanlarda ise spor salonlarında eğitmen gözetimi altında haftada 3-4 gün yapacağınız egzersizler sizin kurtarıcınız olacaktır. Spor sonrası tüketeceğiniz 1 adet maden suyu kaybolan minerallerinizi geri getirir. Fiziksel aktivitenin kilo kontrolü sağlamada ve vücut direncini arttırmadaki en büyük yardımcınız olduğunu unutmayın!

Asansör yerine merdiven kullanmak, gideceğiniz yerdeki duraktan 1 durak önce inerek yürüyüş yapmak, kısa mesafeli yerlere herhangi bir taşıt yerine yürüyerek gitmeyi tercih etmek ise hareketsiz yaşantınıza hareket getirecektir.

ÇAYA AĞIRLIK VERİP SU İÇMEYİ İHMAL ETMEYİN!

Kış mevsiminde, terlemenin de azalması ile beraber susama ihtiyacı hissetmeyebilirsiniz. Su tüketimini azalttığınız takdirde vücut fonksiyonlarının çalışmasında dengesizlik ve depresyon eğiliminde artış gözlemlenebilir. Soğuk havanın etkisiyle artan çay, kahve tüketimi suyun yerini karşılamadığı gibi diüretik(idrar söktürücü) etkisi yüzünden vücudun daha fazla su kaybetmesine neden olur. Vücudumuzdaki zararlı atıkların uzaklaştırılması yanı sıra vücudun depoladığı yağ miktarını azaltan ve zayıflamaya yardımcı etkisi olan suyun günde en az 2 litre (8 bardak) tüketilmesi şarttır.

En kısa zamanda, en güzel şekilde bu zor günleri atlatmak ümidiyle..

Sağlıklı ve Mutlu Günler Dilerim.

Diyetisyen Rümeysa ÖZKAN.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.