Konya
28 Mart, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.33
  • EURO
    35.13
  • ALTIN
    2307.3
  • BIST
    9079.97
  • BTC
    70619.38$

YAHUDİLİK, HIRİSTİYANLIK VE İSLÂMIN BAZI YÖNLERDEN KARŞILAŞTIRILMASI (3)

06 Eylül 2019, Cuma 08:44

Kâbe’yi o kadar çok peygamber ziyaret etmiş, Hac yapmışlar ki; Hacer-i Esved, Makam-ı İbrahim ve Zemzem kuyusu arasındaki me­kânda 99 peygamberin medfun bulunduğuna dair rivayetler vardır.(1) Üstelik Yahudilikte Hac için zenginlik şartı da yoktur. Küçükler, köleler, kadınlar, akıl ve fiziki özürlüler hariç herkese farzdır.(2) Yine Yahudilikte de Hac’da kurban kesme vardır.(3)

Hıristiyanlıkta Hac mecburiyeti yoktur. Ancak Hz. İsa çarmıha gerildiği Golgota tepesi, Kudüs şehri, Hz. İsa’nın, hava­rilerin, Aziz ve azizelerin gezdikleri, uğradıkları, vefat ettikleri bazı yerleri (Efes’de Meryemana Kilisesi gibi)  gezmek onlar için hac kabul edilmiş ama bu bir mecburiyet değil, turistik bir geziden ibarettir. İslâm’da hac vardır.

Yukarıda izah edildiği şekliyle sünnet Yahudilikte var­dır, Hıristiyanlıkta kaldırılmıştır, İslâm’da vardır.

Mehir yani evlilik karşılığı kadına verilen bir miktar para veya mal Yahudilikte vardır. Hıristiyanlıkta ters bir uygu­lama söz konusudur. Yani mehiri erkek değil de Drahoma adı altında kadının erkeğe vermesi gerekir. İslâm’da da mehir var­dır.

Yahudilikte boşanma var, Hıristiyanlıkta yok daha doğ­rusu Pavlus kaldırmıştır. İslâm’da vardır.

Teaddüt-i zevcat veya Poligami diye adlandırılan çok evlilik Yahudilikte vardır. Yahudilik millî (ırkçı) bir din olduğu, isteyen herkes Yahudi olamadığı için, evlilikle çoğalmayı yeğ­lemişler, hem çok evliliği benimsemişler, hem de evliliği teşvik etmişler, evlenmemek, çocuksuz kalmak, azil yoluna gitmek yani bir şekilde çocuk teşekkülüne mani olmak bile suç sayıl­mıştır. Hıristiyanlıkta Poligamiyi yani çok evliliği Pavlus ya­saklamıştır. Onların dinlerinin özünde bu uygulamayı yasakla­yan bir emir yoktur. İslâm’da çok evlilik vardır.

Tevrat’ta kasten öldürülen insanların intikamı­nın aynı şekilde alınması emredilmekte ve şöyle denmektedir: “Ve gö­zün acımayacak, can yerine can, göz yerine göz, diş yerine diş, el yerine el, ayak yerine ayak (alınacak)”(4) Kasten adam öldüren katil mutlaka öldürülür.(5) Diyet veya benzeri bir ceza ile kurtulamaz. Hıristiyanlıkta ise kısas uygulaması kaldı­rılmış­tır. İslâm’da kısas vardır.

Tevrat’a göre zinanın cezası taşlanarak veya yakılarak ölümdür.(6) Hıristiyanlıkta zinaya ceza yoktur. İslâm da vardır.

Domuz eti Yahudilikte(7)  haramdır. Hıristiyanlıkta he­lal olduğuna dair İncil’de bir kayıt yoktur. Hıristiyanların da kutsal kabul ettikleri Tevrat’ın bölümlerinde domuz etinin ha­ram olduğuna dair kayıtlar vardır.(8) Hıristiyanlığın ilk dönemle­rinde domuz etinin haram sayıldığına, yenmediğine dair riva­yetler mevcuttur.(9) Bu da yine Pavlus’un Hıristiyanlığa soktuğu bid’atlardan biri olduğu kabul edilmektedir.(10) İslâm’da domuz eti haramdır.(11)

Yahudilikte, Yahudiler arasında faiz kesinlikle yasaktır. Yani bir Yahudi’nin başka bir Yahudi’ye faizle para veya mal vermesi yasaktır. Tevrat’ta şöyle buyrulur: “Eğer kavmine, ya­nında olan bir fakire ödünç para verirsen, ona murabahacı olmayacaksın. Onun üzerine faiz koymayacaksınız”(12) Ama Yahudilerde bu hususta tahrifat yapmışlar, Yahudi’nin Ya­hudi’den faiz alması haram, ama başkalarından alması helal demişler. Hıristiyanlıkta faiz yasak değildir.

İslâm ise;  böyle milliyetçi bir uygulamayı kabul etmemiş, bütün insanlara şamil olmak üzere faizi haram saymıştır.(13) Pey­gamberimiz Veda Haccında, Cahiliye devrinde mevcut faiz uygulamalarının hepsini kaldırdığını ilân etmiştir.(14)

Görülüyor ki; Yahudilikle İslâm daha fazla örtüşmektedir. Daha doğrusu Hak dinlerde ana temalar değişmez. Demek ki, Yahudilik daha önce gelmesine rağmen Hıristiyanlık kadar de­jenere edilip bozulmamıştır. Yahudiler milliyetçi tu­tumları ile daha mazbut, daha mütedeyyin bir yol izlemişler ama Hıristi­yanlığın ele alacak tarafı kalmamış ve Pavlus onu bir kuşa çe­virmiştir. Fakat İslâm için tekrar söyleyelim; dinî bir hükmün, bir farzın değişmesi asla söz konusu olmamış, çünkü geçmiş dinlerin başına gelenlere muttali olan Allah Resülü, İslâm’da aynı tahrifata (değişikliğe) maruz kalmasın diye, her gelen ayeti hem yazdırmış, hem de ezberletmiş ve günlük beş vakit namaz­larda okutmuştur.

Papa II. Jean Paul; kilisenin bu güne kadar bir kısmını yu­karıda saymaya çalıştığımız bütün bu kötülüklerden, insanlara yaptıklara zulüm ve katliamlardan, Haçlı seferleri ve Engizisyon mahkemelerindeki insan hakları ihlallerinden ve benzeri kilise ve mensuplarının işlediği suçlardan dolayı insanlıktan özür di­lemiştir.(15) 

Dipnotlar:

1-Ezrakî a. g. e. 1/68; Terc: s. 58.

2-Osman Cilacı, a. g. e. s. 48.

3-Tevrât, Tesniye, 16/16.

4-Tevrât, Tesniye, 19/21.

5-Tevrât, Sayılar, 35/31.

6-Tevrât, Levliler, 20/10; Tesniye 22/22;

7-Tevrât, Levliler, 11/7-8; Tesniye 14/8.

8-Tevrât Levliler, 11/7-8; Tesniye , 14/8.

9-Kur’an-ı Kerim ve Garp Kaynaklarına Göre Hıristiyanlık, İst. 1971,s.75. 

10-Korintoslular, 10/25-26; Romalılara Mektuplar, 14/14-20.

11-Bakara Sûresi,173; Maide Sûresi,6; En’am Sûresi,145; Sûresi,Nahl 115.

12-Tevrât, Çıkış, 22/25.

13-Bakara, Sûresi, 275-279; Ali İmran Sûresi,130, Müslim Sahih 3/1218-

1219; Tirmizi Sünen 3/512.

14-Ebu Dâvud, Sünen 3/628-629.

15-Bkz: Milliyet  Gazetesi, 15-16. 03. 2000.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.