Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63832.866$

Yağmur Duasına ve Dinimize Saldırılar

17 Aralık 2020, Perşembe 08:55

Son günlerde yağmur duası üzerinden dinimize yönelik saldırılar ve saygısız ifadeler üzülerek ifade edelim ki arttı.

Salgın hastalıklara, kaza, bela ve musibetlere, doğal afetlere özelliklekuraklık ve susuzluk tehlikesine karşı her gün Yüce Rabbimize daha fazla dua etmemiz ve sığınmamız gerekirken bazı azgın kimselerin hala küfür ve isyanda ısrar etmelerini anlamak ve yorumlamak oldukça güç gözüküyor. Halbuki insan psikolojisinde zor durumda kalan insanların dini inancı ne olursa olsun Allah'a dua etmeleri, yalvarma ve yakarmaları sıkça görülmektedir.

İnsanı yaratan ve onun durumunu en iyi bilen Allah Teala'nın Kur'an-ı Kerim'deki şu ayet-i kerimeleri çok dikkat çekicidir:

 "De ki: "Sizler, açıktan ve gizlice O'na ‘Eğer bizi bundan kurtarırsa, elbette şükredenlerden olacağız' diye dua ederken, sizi karanın ve denizin karanlıklarından (tehlikelerinden) kim kurtarır?" (En'am 6/63),

"İnsana bir sıkıntı dokundu mu, gerek yan üstü yatarken, gerek otururken, gerekse ayakta iken (her hâlinde bu sıkıntıdan kurtulmak için) bize dua eder. Ama biz onun bu sıkıntısını ondan kaldırdık mı, sanki kendisine dokunan bir sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi geçer gider. İşte o haddi aşanlara, yapmakta oldukları şeyler, böylece süslenmiş (hoş gösterilmiş)tir." (Yunus 10/12),

"O, sizi karada ve denizde gezdirip dolaştırandır. Öyle ki gemilerle denize açıldığınız ve gemilerinizin içindekilerle birlikte uygun bir rüzgârla seyrettiği, yolcuların da bununla sevindikleri bir sırada ona şiddetli bir fırtına gelip çatar ve her taraftan dalgalar onlara hücum eder de çepeçevre kuşatıldıklarını (batıp boğulacaklarını) anlayınca dini Allah'a has kılarak "Andolsun, eğer bizi bundan kurtarırsan, mutlaka şükredenlerden olacağız" diye Allah'a yalvarırlar." (Yunus 10/22),

"Denizde size bir sıkıntı dokunduğunda bütün taptıklarınız (sizi yüzüstü bırakıp) kaybolur, yalnız Allah kalır. Fakat sizi kurtarıp karaya çıkarınca yüz çevirirsiniz. Zaten insan çok nankördür." (İsra 17/67),

"Yahut kendisine dua ettiği zaman zorda kalmışa cevap veren ve başa gelen kötülüğü kaldıran, sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile birlikte başka ilâh mı var!? Ne kadar az düşünüyorsunuz!" (Neml 27/62),

"Gemiye bindikleri zaman dini Allah'a has kılarak O'na dua ederler. Onları kurtarıp karaya çıkardığı zaman ise bir de bakarsın ki, Allah'a ortak koşuyorlar." (Ankebut 29/65),

"İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, Rablerine yönelerek O'na dua ederler. Sonra Allah, onlara kendinden bir rahmet tattırınca da, bir bakarsın ki içlerinden bir grup, Rablerine ortak koşuyorlar."  (Rum 30/33)

"Onları, (denizde) bir dalga gölgelikler gibi kapladığında, dini Allah'a has kılarak O'na yalvarırlar. Allah, onları kurtarıp karaya çıkarınca, onlardan bir kısmı orta yolu tutar. Bizim âyetlerimizi ise ancak son derece kaypak, son derece nankör olanlar inkâr eder." (Lokman 31/32),

"İnsana bir zarar dokunduğu zaman Rabbine yönelerek O'na yalvarır. Sonra kendi tarafından ona bir nimet verdiği zaman daha önce O'na yalvardığını unutur ve Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşar. De ki: "Küfrünle az bir süre yaşayıp geçin! Şüphesiz sen cehennemliklerdensin." (Zümer 39/8),

"İnsana bir zarar dokunduğunda bize yalvarır. Sonra ona tarafımızdan bir nimet verdiğimizde, "Bu, bana ancak bilgim sayesinde verilmiştir" der. Hayır, o bir imtihandır. Fakat onların çoğu bilmezler." (Zümer 39/49),

"İnsan, hayır (mal, mülk, genişlik) istemekten usanmaz. Fakat başına bir kötülük gelince umutsuzluğa düşer, yıkılır."(Fussilet 41/49), "İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir ve yan çizer. Başına bir kötülük gelince de yalvarmaya koyulur." (Fussilet 41/49)

Bütün bu ayetlerde zor durumda kalan insanların Allah'a dua ettikleri, yalvarıp yakardıkları bildirilmiştir. Bu anlamda halk arasında yaygın olan ve bazı yazarlarımızın da ifade ettikleri "ateizm uçak sallanıncaya kadar" veya "düşen bir uçakta ateist olmaz/kalmaz/düşen uçağın ve batan geminin ateisti olmaz" sözleri de çok anlamlıdır.Çünkü insan, acizliğini idrak ettiğinde artık Yüce Kudret’e sığınma ihtiyacını isteyerek ya da mecburen kabulleniyor.

(http://www.kuraniterbiye.com/yazidetay.php?Yazi_id=155&yazar=45)

Kibrinden ve kendini beğenmekten dolayı duaya karşı olanlara da Yüce Rabbimiz Kur'an'da şöyle uyarıda bulunmuştur:

"Rabbiniz şöyle dedi: "Bana dua edin, duânıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir hâlde cehenneme gireceklerdir." (Mü'min 40/60).

Peki dua etmek, yağmur duası yapmak tedbir almaya engel midir?

İnsanın Allah’tan yağmur yağdırmasını istemesiyle kendisini herhangi bir dert ve hastalıktan kurtarmasını veya bir kaza ve musibetten korumasını istemesi arasında fark yoktur. Bu anlamıyla dua ve tevekkül, maddî sebeplere tutunmaya, aklın ve bilimin önerdiği gerekli tedbirleri almaya engel ya da onların alternatifi bir çözüm yolu değil, aksine onlara ilâve olarak metafizik alanda yaşatılan bir bağlılık ve duyarlılık olarak görülmelidir. Bu sebeple İslâmî gelenekte her dua gibi yağmur duası da determinist bir anlayışla maddî bir sebep olarak görülmez; olumlu ya da olumsuz bir sonuç alınması halinde de bu olay, ilâhî irade ve takdir çerçevesinde gerçekleşen ve maddî sebeplerin gerekliliğini dışlamayan bir sonuç olarak görülür. Aslında duada maddî dilek unsuru ikinci derecede olup temel amaç, Allah’ın yüce kudreti ve sonsuz zenginliği karşısında insanın kendi güçsüzlük ve yoksulluğunu ifade etmesi, yaratıcısına yakınlaşma isteğini dile getirmesidir. Dua, kulluk tavrının gösterge ve ürünü olarak insanın manen yücelmesini hedeflediğinden ibadetin özü sayılmış (Tirmizî, “Daʿavât”, 1), “De ki, duanız olmasa rabbim size ne diye değer versin versin?” (Furkān 25/77) meâlindeki âyette de buna işaret edilmiştir. (Mustafa Baktır, İstiska, DİA, c. 23, s. 383).

O halde uzmanların ifadelerine göre son 50 yılın en kurak kışını geçerdiğimiz,barajlarımızın doluluk oranlarının gittikçe azaldığı, kuraklık ve susuzluk tehlikesinin arttığı bu günlerde her zaman muhtaç olduğumuz Yüce Rabbimiz'e daha çok dua edelim. Yağmur dualarına devam edelim. Yağmur dualarımızla alay eden din düşmanlarının saldırılarına aldırış etmeyelim. Onları Allah'a iman etmeye, tövbe ve istiğfara, Allah'tan af dilemeye davet edelim. Kendimiz de bütün kul ve kamu hakkı ihlallerinden uzak durarak tüm günahlarımız için gözyaşlarıyla tövbe ve istiğfara ağırlık verelim. Sadaka ve zekatlarımızı, hayır ve hasenatımızı artıralım. Yağmur yağdığında evleri sular altında kalacak, yağmur yağmasın diye dua eden fakirlere acil yardım elimizi uzatalım. Salgın hastalık sebebiyle işini ve gelirlerini kaybeden, deprem ve sel felaketleri gibi doğal afetlerden olumsuz etkilenen muhtaç duruma düşmüş kardeşlerimize de destek olalım. Allah bize dünya ve ahirette iyilik ve güzellikler ihsan eylesin.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.