XYZ Kuşakları Üzerine Düşünceler (3)
30 Temmuz 2020, Perşembe 12:136.Bu birliktelik ontolojik değil işlevsel
bağlamda bir birlik olmalıdır. Örneğin
erkeğin ve kadının mahiyetini bozmaya çal›flarak de¤il mutlu, kutlu ve görklü bir
ailenin onurlu kar› ve kocas›n› bar›nd›ran
bir haneyi saadeti teflkil etmelidir. Yine
geçmifli hayat›m›zdan ç›kartarak yok saymak
da, flimdinin yerine geçmifli ikame temek de
sorunlu oldu¤u için günün enstrümanlar›n›
geçmiflin ruhuyla dizayn etmekle gelece¤imizi de flimdiden öngörmemiz
mümkün hale gelir. Toplum hayat›nda sabite
ve de¤iflebilir olan diye iki temel ö¤e vard›r.
Nesneler, fleyler, cisimler çok unsurlu
(heterojen) olduklar› için de¤iflebilir, ruh ise
tek unsurlu (homojen) oldu¤u için de¤iflmez.
‹lkokuldayken (1961-1966) bir H. Ali Yüce'in 23 Nisan adl› bir çocuk flark›s›
ö¤retilmiflti: ‹kinci dörtlü¤ü
Geçmifli unut/Yeni yolu tut/Türklü¤e
umut/Sen ol çocu¤um, fleklindeydi.
Dönemin maziye olan flafl› bak›fl› H. Ali
Yücel gibi ülkemizin mütefekkirlerinden birine böyle zaman idrakinden yoksun bir
düflünceyi çocuklar›n belleklerine kaz›mas›na
neden olabiliyor. Geçmifli unutmak, haf›zay›
kaybetmek anlam›na da gelir. Haf›zas›
olmayan insan›n yeni yolu tutma flans› yok
demektir.
7.Hakikatin, tek insan›n tümüyle ihata edilece¤i bir bilgi olmay›p, düflünen en az
iki kiflinin karfl›l›kl› fikir teatisi sonucunda
ortaya ç›kacak olan do¤ru bilgiler aras›nda
ç›kaca¤› bilinmelidir. O halde bu konudaki
ilkemizi ortaya koyal›m: "Düflüncede rakip,
eylemde refik olmak" .
8.Zaman en az üç boyutlu yaflanmal›d›r. Geçmifl, hal ve gelecek. Bunlardan biri için
di¤er ikisi, di¤er ikisi için birinin d›fllanmas›
temel organlar›m›zdan bir ya da bir kaç›n›
güçlendirmek için baflka bir organ ya da
organlar›m›zdan birkaç›n› kesmeye çal›flmak
kadar flapflall›kt›r. 9.Mekan en az alt› boyutludur. Bu yüzden
bir nesneye ya da mekansal konuma en az
alt› boyuttan bakmad›kça yarg›ya varmak
hakikati ihata etmemizi engelleyecektir.
10.Mekan›n boyutlar› kadar di¤er bir
önemli olan durum da, bir nesneye ya da
mekansal konuma bakan öznelerin ruhsal, zihinsel ve befl duyusal pekinlikleridir.
fiimdi bu on ilkeyi önemseyerek ve
önceleyerek hareket etti¤imizde söz konusu
sorunun çözümü için flu önerilebilir.
Günümüzde yaflayan insanlar› XYZ
Gruplar› diye s›n›fland›r›yorsak bunlar
aras›nda illa da benim düflüncem do¤rudur dayatmas› yerine ahenkli bir birli¤e gitmek
zorunday›z.
X Grubu, anlam›yoruz, kullanam›yoruz,
diye bilemekten kaynaklanan tepkilerini ya
bilerek elefltirmeleri ya da ifli bilenlerin
de¤erlendirmelerine b›rakmal›d›rlar. Z Grubu da dijital teknolojiyi kullanamad›klar› için
ifle yaramaz, teknik kapasiteleri s›f›r, zeka
özürlüsü sayd›klar› ebeveynlerinin, ellerinde
haz›r bulduklar› bu teknik imkanlar› ve dijital
araçlar› oluflturmak için ne bedeller
ödediklerinin, hangi riskleri ald›klar›n›n ve
kendilerinin iyi yetiflmeleri için hangi arzu ve isteklerini ötelediklerinin fark›nda olmalar›
ve onlara derin bir hürmeti esirgememeleri
gerekir. Bir insan ancak her fleyi bilirse
sayg›y› hak eder yarg›s› do¤ru de¤ildir, çünkü
bu hiçbir insan için mümkün olan bir durum
de¤ildir. Bu kaynaflmay› yapma görevi
geçmifli de mevcut duruma da vak›f olan zaman ve konum bak›m›ndan orta yerde
duran Y Grubuna düflmektedir.
Okumalar›, dinlemelerim, düflüncelerim
beni söz konusu bu üç kufla¤›n sadece kendi
kuflaklar›n›n zaman aral›¤›ndan hareket
ederek sorun çözülemeyece¤i sonucuna götürdü. ‹nsan yaln›zca yaflad›¤› dönemin
varl›¤› de¤ildir. "Ninesinin yedi¤i koruktan
difli kamafl›r", atasözü gere¤i insan
ebeveynlerinden fizyolojik, biyolojik ve
sosyo-psikolojik ö¤eler tafl›r. En az bu üç
zaman dilimi dikkate al›nmadan ileri sürülen
düflünce ve yarg›larla, yap›lan ifllerde isabet yüzdesi düfler. Önemli bir olguyu da tespit
etmek durunday›z. Modern hayat›m›zda
teknolojinin etkinli¤i ve önemini
dikkatimizden kaç›r›rsak, onun zararlar›ndan
tümüyle korunmufl olmay›p aksine ya
k›sk›vrak yakalanaca¤›z ya da medeni
hayattan (flehir ve kasabalardan) kendimizi soyutlayarak da¤lara, tafllara, k›rlara mahkum
olaca¤›z, demektir. Geleneklerin günümüzde
yaflat›labilmesi teknolojiye s›rt çevirmekle
de¤il ona uyarlanabildikleri oranda mümkün
olmaktad›r.
E¤er, bir eylem, bir yap›, bir hedef ve amaç ne kadar dijitalleflirse, o denli
insanilikten uzaklafl›yorsa teknolojiyi ve
dijitali hayat›m›zdan kovmak (gerçi mümkün
de¤il de) yerine insani eylem ve
hedeflerimize uyarlamam›z mümkün olabilir.
Çünkü salt tekni¤in ve dijitalin dini, ahlak›
ve ö¤retisi yoktur. Bunun için salt teknoloji ve dijital kurulumun içeri¤ini kendi dünya
ve hayat görüflümüze uyarlamam›z gerekir.
Bu da tabii ileri teknoloji ve dijitalin
kurulumuna nüfuz edebilmemize ba¤l›d›r.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.