Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63891.729$

Vatan Bizim Canımızdır

28 Ekim 2019, Pazartesi 08:52

Bir toprak parçasının vatan olabilmesi için, baştan sona kadar milli, manevi ve tarihi hatıralar ile bezenmiş, şehit kanlarıyla sulanmış olması gerekir. Çünkü, vatan sevgisi, millet olma şuuruyla birlikte var olan bir duygudur.  Ünlü şâir Mithat Cemal KUNTAY, bu gerçeği şöyle dile getirir.

Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, 

Toprak, eğer uğrunda ölen varsa; Vatandır.

Bir milletin vatanı olmadan ayakta kalabilmesi mümkün olmadığından, hayatiyetinin devam ettirebilmesi, var olması, namus, haysiyet ve şerefi için vatanına sahip çıkması gerekir.

Ay yıldızlı bayrağımızı ilelebet göklerde dalgalandırmak, mukaddes emanetlerimizi, Kur’an’ımızı, ezanımızı susturmamak, şehitlerimizin kanlarıyla suladıkları ve bizi bir ana şefkatiyle bağrına basan bu toprakları yabancılara çiğnetmemek için daima uyanık olup, gaflete düşmemeliyiz.

Yüce dinimiz, vatan sevgisini imandan saymış, iman olmadan vatanın, vatan olmadan da varlığımızın hiçbir mana ve değeri yoktur. Namus ve şerefimizi koruyarak huzur ve güven içinde yaşamak için, bağımsız bir vatana sahip olmak gerekir.

Bir toprak parçasının vatan olabilmesi kolay değildir. Yüzlerce yıl yurt edinilen, ancak uğrunda şehitler verilerek kanla yoğrulan toprak parçası vatandır. Bir insanın hayatta karşılaşmamak isteyeceği en zorlu sıkıntılardan biri vatansız kalmaktır. Vatan bizim mayamız, kanımız ve canımızdır. 

Yurt edinmede, devlet kurmada mahir olan ‏Müslüman ecdadımız, üzerinde yaş‏adığımız toprakları binbir zorluk ve mücadelelerle elde etmişler, dünyanın en güzel ve bereketli topraklarını vatan olarak seçmişler ve bize emanet etmişlerdir. Milli şairimiz Mehmet Akif, ecdadımızın bu fedakârane gayretini şöyle ifade etmektedir:

“Zannetme ki ecdadın asırlarca uyudu,

Nereden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?

Üç kıtada yer yer kanayan izleri şahid, 

Dinlenmedi bir gün o büyük ‏şanlı‎ mücahid.”

Vatan ve millet sevgisi, sevgilerin en yücelerindendir. Vatan, insanın geçmişten emanet aldığı, acı-tatlı hatıralarıyla üzerinde yaşadığı toprak parçasının adıdır. Uğrunda can verilen ve üzerinde bir medeniyet kurulan yerdir vatan.

Dinimiz vatan sevgisine ve bağlılığına büyük değer vermiştir. Bu konuda Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Biri Allah korkusundan ağlayan, diğeri Allah rızası için (vatanı uğruna) gece nöbet bekleyen iki gözü, cehennem ateşi yakmaz.”(Tirmizi, Fedailü’l cihad 12.)

İçerden ve dışarıdan düşmanlarımız eksik değil. Zaman zaman içinde bulunduğumuz şartların gereği, maddi ve manevi zorluklarla karşılaşabiliriz. Üzerinde yaşadığımız bu aziz vatan, yalnız mutlu günlerimizin toprağı değil, aynı zamanda kara günlerimizin de vatanıdır...

Biz, sadece bu ülkenin nimetinden faydalanmak için değil; aynı zamanda külfetini çekmek, hatta uğrunda canımızı feda etmek için de yaşıyoruz. Bu vatanın mübarekliğine dikkat çeken Mehmet Akif mısralarında şöyle der:

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda!

Canı cânânı, bütün varımı alsın da Hüdâ,

Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) de birçok hadislerinde vatan sevgisinin ve savunmasının önemli bir görev ve sevabı çok bir hareket olduğunu haber vermişlerdir. Bu konuda birkaç hadis zikredelim:

“Siz düşmanla karşılaşmayı dilemeyiniz; karşılaştığınız zaman da sabır ve gücünüzle karşı koyunuz.”(Buhari, Cihad,112; Müslim, Cihad,19.)                                                                                                                                      

 “Bir gün bir gece hudut boyunda nöbet tutmak, gündüzleri oruçla, geceleri de ibâdetle geçirilen bir aydan daha hayırlıdır. Vazife başında ölürse, yapmakta olduğu amelin sevabı ve rızkı devam eder ve kabir fitnesinden kurtulur.”(Müslim, İmâre, 163.)

Vatanı korumak hem dinî hem de milli bir görevdir. Bu vesileyle kutsal değerler uğruna canını feda eden ve bu cennet vatanı bizlere miras bırakan aziz şehitlerimizi bir kez daha minnet ve şükranla anıyor, kendilerine Yüce Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyorum. Gönülden Muhabbetlerimle…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.