ULAŞIM DA DA BİR TUHAFLIK VAR

Toplu taşıma kullanımı oldukça fazla. Sefer üstüne sefer yapan araçlar bazen öyle hal alıyor ki ek sefere de çıkıyor. Hal böyle olunca da toplu taşıma kuralları olmazsa olma haline geliyor. Bunda bir sıkıntı yok kurallar olmalı ve herkes uymalı. Ama bu kurallar ne kadar doğru dedirten hallerde olmuyor diyemeyiz. Şimdi şöyle bir kural var otobüslere delici kesici aletlerle, canlı hayvanlarla, çuval ve koli gibi kapalı şeffaf olmayan ya da pazar arabaları gibi taşımayı kolaylaştırıcı alternatiflerle binmek yasak. Delici kesici aleti anlarım ama hadi canlı hayvanı da anladım diyelim hayvanlara olan hassasiyetimizi bir kenara bırakıp ama çuval ya da Pazar arabasından ne isteniliyor.

Çuvalın içinde ne olduğu belli değilmiş bomba varsa şoför ne yapacakmış. Sanki bu bomba yalnızca çuvalda taşınıyor, adam kış gününde kat kat giyinip içine saklayamıyor. Pazar arabası da yer kaplıyormuş. Haklılık payı var çünkü yaşlı bir teyze otobüse Pazar arabasıyla bindi mi bir koltuğa kendi oturuyor diğerine de Pazar arabasını oturtuyor çünkü garibim yorgun yükü ağır araba deyip geçemeyiz. Birde çocuk arabaları var Allahtan onlara ses yok evlat olunca onu alamayız demiyorlar. Anlamadığımsa bir anne ya da babaya çocuk arabası yer kaplar kardeş sen in aşağıya ya da çocuğu bırak ta bin diyemediğimiz gibi evde çoluğuna çocuğuna yemek yapmak için aldığı Pazar ürünlerini binmeyi çok istiyorsan arabayı bırak ta bin diyebiliyoruz. Vay arkadaş bu insanlar aldıklarını bedava topladı da bizim mi haberiniz yok. Niye aldığını bırakacak devletin arabasına binmek için. Bu devletin vatandaşı vergi vereni değimli bu insanlar. O kadar insanın içinde otobüsten indirmek bir sonraki otobüsü bekletmek bekletirken de bu şoför bari ses etmese diye dua ettirmek de ne demek. Bu durum bence can sıkıcı ve her gün rastlanılan bir hal aldı. Dolmuş  şansıda yok bu insanların çünkü dolmuş şoförü de diyor ki kendince arabanın kapladığı yere iki yolcu daha alırım arabayla binemezsin. Buyurun efendim aman diyeyim poşet olmadan ne bir şey alın nede toplu ulaşımın yanına yaklaşın çünkü şoför amcalar kurallar gereği otobüse dolmuşa yaklaştığınız an cısss diyerek uzaklaştırıyorlar.

Bir de geçen hafta yaşanan olaydan bahsetmek istiyorum. Akşam mesai çıkışı otobüsler yollar dolu. Trafik adım adım emekleyerek ilerliyor. Otobüs bir durağa öndeki otobüs yüzünden çok yaklaşamadan açtı kapıları. İnmek isteyenler indi binmek isteyenlerde biraz yürüyerek bindi. Buraya kadar normal her şey. Şoför durak hizasına geldi söylenmeye başladı herkes bindi iki adım atsan ne olacak tekrar durduruyorsun diye açtı kapıyı hamile bir bayan yanında da üç dört yaşlarında bir çocuk. Kadın ben niye yürüyeceğim hamile halimle durak neresiyse orada dur dedi tepkiyle. Şoför trafiği görüyorsun kalabalık iki adımda ölecek misiniz dedi biraz hak verdim doğrusu uzun bir mesafe değil yürünebilir yani. Ama pat diye bir cevap geldi kadından. Sizin kuralınız değil mi durak harici durmak yasak demiyor musunuz her gün kapıyı açmanız için cama vuranlara durak değil açamam diyorsunuz da şimdi niye ben durak haricin de binmek için yürüyecekmişim diye. Bu sefer de kadına hak verdim dediği doğru yaşlı genç denilmeden duraktan iki adım ilerlese bile kapılar açılmıyor ille de duraktan binilecek diye. o halde bu kadın niye yürüsün. Siz kime hak verirsiniz bilmem ama ben iki tarafa da hak verdim. En başta da dediğim gibi kurallar olmalı ve bu kurallara uyulmalı ama olan kurallar ne kadar doğru ya da ne kadar haklı bundan emin değilim. Bence eksik olan ve giderilmesi gereken küçük de olsa detaylar var ve acil el atılmalı.