Trafik Zabıtasından da şikayet var!...

Trafik Zabıtası…

Konya trafiğinin düzenlenmesinde, düzeltilmesinde tabiri yerinde olursa ‘Hale yola koymak’ için üç kurumdan bir tanesi…

UKOME, Emniyet Güçleri ve tabi ki Trafik Zabıtası…

Biz zaten kurallardan pek hoşlanan bir millet değiliz…

Dillere pelesenk olmuş 7 yaşındaki çocuktan tutunda 70 yaşındaki dedeye kadar ‘kurallar çiğnenmek içindir’ der…

Yasak olan yerlere park yapmakta üstümüze yoktur mesela...

Ters yola girme, kırmızıda geçme, diğer araç sürücülerin hakkına girme konusunda maalesef ciddi bir meylimiz var...

Çözelim istiyoruz, aslında bunu hepimiz istiyoruz, herkes kurallara uysun ve herkes rahat etsin diye ama maalesef pek iyi olduğumuz söylenemez bu konuda…

Dün yayımlanan yazımda, kurallara uymamızı sağlayacak olan kanun uygulayıcılarının kanunları kendileri adına esnettiklerini yazmıştım…

Gün içerisinde bir telefon geldi gazeteye…

Yaşının kaç olduğunu soramadım ama tecrübesinden, bilgisinden olgun birisi olduğu belliydi…

Fahri Trafik Müfettişiymiş kendisi…

İsmini vermek istemiyorum hoş kendiside isminin yayınlanmasını istemedi durumundan ötürü bende saygıyla karşıladım…

‘Güzel yazmışsın, doğru yazmışsın ama eksik yazmışsın, şu Trafik zabıtalarına da biraz değinseydin ya’ diye başladı muhabbet…

Özellikle merkezdeki ara sokaklarda düzensizliğin, ilgisizliğin neden olduğu çok büyük bir kargaşa olduğunu söyledi…

‘Dershaneler Sokağının yani Arapoğlu Makasının arka sokaklarını gidip de bir görseniz ne demeye çalıştığımı çok net anlarsınız’ diyen beyefendi, ‘O sokakları bir gezin burası Türkiye, burası Konya diyemezsiniz’ dedi biraz sitemli biraz sinirli…

Neden diye sordum ama soracağıma pişman oldum desem yeridir…

‘Vatandaşların tek adım atabileceği kaldırım dahi kalmıyor parklar yüzünden. Birde düzenli bir park olsa belki diyeceğim ama o kadar düzensiz ki herhangi bir kuralı olmayan bir ülke gibi’ diyor…

Tabi burada bize de ufaktan giydiren ağabeyimiz, ‘Siz yazmayınca kimsenin haberi olmuyor. Bir etrafınıza bakın bunları görün yazında insanlar durumun vahametinin farkına varsın’ diyor..

Zabıta bunun neresinde derseniz,

‘Zabıtalar deseniz anons memurluğundan başka bir şey yapmaz olmuş durumdalar. Esas sorumluluk alanları olan ara sokaklara da girdikleri yok zaten’ diyor.

‘Zaferde kendilerine ayrılan yere araçlarını park edip daha sonra ortadan kaybolan oradaki hiçbir olumsuzluğa müdahale etmeyen zabıtalar trafiğin felç olduğunun farkında değiller galiba… Hele şu Mevlana meydanındaki ‘turistik zabıtalar’ (Minicik zabıta araçlarıyla meydanın hemen köşesinde bekleyen zabıtalardan bahsediyor) sadece göstermelik duruyorlar orada.’

Çok sinirli olan beyefendi bununla da yetinmedi tabi ki,

‘Mesai bittikten sonra Konya’daki trafikle ilgilenen hiç kimse yok. Mübarek ülke olarak devlet memuru gibiyiz. Sabah 8, Akşam 5… Sonrası sanki başka bir yönetim devreye giriyor. Akşamları özellikle nalçacı tarafına bir gitseniz de bir baksanız. Şehrin en işlek yeri ama kaldırımların tamamı araçlarla kapatılmış durumda. Kafelere gelen müşterilerin araçları yol kenarlarına bırakın ikinci parkı artık kaldırımlarda yayaların yürüyeceği yer bırakmıyor. Ama bu konuda da bir şey yapan yok” diye veryansın etti.

‘Siz bunları yazın, yazın ki ilgililer durumu görsün müdahale etsin’ diyerek tepkisini dile getirdi ve kapattı telefonu…

Düşünüyorum da vallahi bizim üzerimize çok büyük yükler yükledi bu abim…

İlgisinden, duyarlılığından dolayı kendisine teşekkür ettim ama haksızda sayılmaz. Bazen yazmak gerekiyor.