Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.94
  • ALTIN
    2439.6
  • BIST
    9717.13
  • BTC
    63485.14$

TEŞEKKKÜR EDERİM.

02 Mart 2022, Çarşamba 08:09

Gelişmiş kültürler, birbirleriyle etkileşim ve iletişimi iyi olan insanların oluşturduğu topluluklardır. Güzeli görme adına, fırsat yaratma adına, sadece karşınızdakine değil mutluluk için kendi adınıza da fırsat yaratmaya, selamlaşma, günaydın deme ve teşekkür etme ön plandadır.

Bu topluluklarda, iletişimin sağlıklı olması bir teşekküre bile geri dönüşümü sağlıyor. Ama gelişmemiş toplumlarda maalesef bu geri bildirim, farklı yansıyor. Yani, yapılan teşekküre karşı farklı bir bakış açısı oluşuyor, uzaydan gelmişsiniz gibi yüzünüze bakılıyor, ya da karalama, garipseme ve eleştirme olarak kendini gösteriyor. Ama düşünsenize, bir toplulukta sürekli somurtmak, insanlara görevleriymiş gibi davranmak, küçücük tebessümü ve gülümsemeyi göstermemek, ortama yaydığınız olumsuz enerjiyle insanların verimini, mutluluğunu etkilediğiniz gibi kendi mutluluğunuzun oluşmasını da engelleyecektir.

Peki, bu özelliklerden yoksun olmanın nedeni nedir diye düşündünüz mü? Buna bencillik diyebilirsiniz, ego diyebilirsiniz, daha aklınıza ne gelirse söyleyebilirsiniz. Ama bunun en büyük nedeni insanların mutsuz olması, mutlu olmak için çaba içinde olmamalarıdır. Tabii ki diğer faktörlerde önemli ama anlaşılan o ki, insan kendini sevmiyor. Sevse sevgi gösterir, saygı gösterir ve kendini mutlu edecek karşılığını da alır.

Dolmuşa biniyorsunuz ve gideceğiniz yerde inerken dolmuş şoförüne teşekkür edebilirsiniz. Kapınızın önünü süpüren çöpçüye teşekkür edebilirsiniz. Yanınızda çalışan bir işçiye başarısında dolayı veya ayrılırken bir teşekkür edebilirsiniz.  Haaa “ücretini veriyorum, yapması gerekeni yaptığı için teşekkür mü etmek lazım,” diyebilirsiniz. Evet, teşekkür etmek gerekir. Bu bir iyilik hareketidir. Teşekkür etmek, bir erdemdir ve teşekkür ettiğiniz insanı sevindirir ve motive eder, işini daha iyi yapmasını sağlarsınız. Teşekkür edince hiçbir şey kaybetmezsiniz, aksine çok şey kazanırsınız. Bir empati, bir sevgi oluşturur, insanın ruhunda ve yüzünde gülümsemeye sebep olur, doğru yolda olduğunu hissettirir ve bu sizin de toplumsal hayatta doğru yolda olduğunuzu gösterir. Bunların her biri, karşınıza çıkan ve size açılan iyilik kapılarıdır. Sakın karşınıza çıkan bu iyilik kapılarını kapatmayın. Her şey bir yana, kendi alanınızda, kendi çevrenizde olumlu bir sinerji ortaya çıkartmış olursunuz. Bu teşekkür ettiğiniz insan kadar kendi mutluluğunuzu da etkileyecektir.

Ama bazı insanlar vardır, selam vermeyi, teşekkür etmeyi, seni ve kendini mutlu etmeyi bırakın, “burnu yere düşse burnunu yerden almazlar, kibirlerinden.”  Çünkü sevmiyorlar, sevilmediklerinin de farkındalar ama kimseye ihtiyaçları ve mihnetlerinin olmadığını düşünürler.  Bedenlerini beslerler ama ruhlarını beslemeyi, ruhlarını doyurup tatmin etmeyi bilmezler.

Aslında insanlığın kaybettiği en büyük özellik “iyilik hareketinin” kaybolmasıdır. Her güzel söz, her güler yüz birer iyiliktir. Her teşekkür, her selamlama bir iyiliktir. Hani bir söz vardır, “iyiler en sonunda kazanır,” diye. Biliyorum ki, hiç zaman iyiler kazanmasa da, hep iyilik kazanmıştır ve hep kazanacaktır. Yine biliyorum ki, yozlaşmış bu çağda, iyiliği anlamayan insanlar yüzünden iyiler hep kaybediyor ama bu dünya da, hep iyiler yüzünden ayakta kaldı ve ayakta kalacaktır.

Selam olsun iyilik hareketinin herhangi bir parçasını insanlara yansıtanlara ve teşekkürün bir zorunluluk değil de, bir insanlık görevi olduğunu bilenlere.

Yaşanabilir bir dünya için mutlu eden bir iyiliğe vesile olmanızı diler, yazımı okuduğunuz için de TEŞEKKÜR EDERİM…

Yorumlar

  • yorum avatar
    FİKRET COŞAR
    05-03-2022 09:57

    TEŞEKKÜR EDERİM Ahmet kardeşim. Bende ilave olarak tebessüm etmeyi de ihmal etmeyelim diyorum vesselam.

  • yorum avatar
    H. RAHMİ DALMAÇ
    02-03-2022 09:13

    Ebû Hureyre (r.a.)’nin rivayet ettiği bir hadiste Allah Rasûlü (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “İnsanlara teşekkür etmeyen, Aziz ve Celil olan Allah’a da şükretmez.”(Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/258) Kaynak: https://dergi.diyanet.gov.tr/makaledetay.php?ID=10077Teşekkür ederim sayın hocam, eksik olmayın. Selam ve saygılarımla.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.