Konya
26 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.97
  • ALTIN
    2438.7
  • BIST
    9716.95
  • BTC
    64641.34$

TEKNİK ÜNİVERSİTE VE REKTÖR BEY

17 Temmuz 2019, Çarşamba 09:09

Teknik Üniversiteyi şehir olarak 40 yıl özlem ve hasretle bekledik.

2018 yılı  hasreti sona erdiren yıl oldu ve özlem gerçekleşti. En sonunda Teknik Üniversiteye kavuştuk. Bu şehrin üniversite hikayesini ve hassasiyetini   yakından bilenler ve takip edenler, bu kavuşmanın ne kadar kıymetli olduğunu da  gayet iyi bilir.

 Biz Teknik Üniversiteyi günün birinde akamete uğrar/uğratılır endişesiyle yazdığımız yazılarda değerlendirdik. Aynı şekilde üniversite rektörü Prof.Dr.Babür Özçelik’i de,  zor karar veren , zor karar alan    yönetim tarzından dolayı eleştirdik.  Çünkü   bir kurumun  başındaki yönetici  yaygın olan anlayışa göre o kurumun lideridir. Esasen doğru olan da budur. Lider, masada bulunan sorunlar karşısında   ilk önce ekip arkadaşlarıyla  istişare eder ve   durumu değerlendirir. Aslında hiç gerekmez ama belki dışardan da bir kaç kişi ile durum değerlendirmesi yapabilir. Ayrıca iyi ya da kötü fatura her şekilde lidere kesileceğinden dolayı, lider risk alır ve karar verir. Demem o ki; lider “acaba ne derler,ne olur” diye, fazla düşünmez. Tereddüt etmez.   Ayrıca lider  şunu gayet iyi bilir: Tereddüt ve  korku başarısızlığa giden yolun başlangıcıdır.

Geçen hafta sonu Teknik Üniversite Rektörü Prof.Dr.Babür Özçelik nezaket gösterip  gazetemizi ziyaret etti.Gazetemizin  yetkilileriyle birlikte rektör beyle oturup konuştuk. Arkadaşlarımız akla  gelen ne kadar soru varsa hepsini hocaya sordu. Biz de sorduk. Hoca, sağolsun kendisine sorulan her soruya sükunetle  ve sabırla  cevap verdi. Önce şunu söyleyim.. Bu bizim Hoca ile ikinci görüşmemiz oldu. İlk olarak göreve başladığında adet olduğu üzere gazete olarak kendisine “Hayırlı olsun” ziyaretinde bulunmuştuk.  Aradan geçen aylardan sonra  gazetemize yaptığı ziyarette kendisini ikinci defa görmüş olduk. Galiba  şanslıyız. Şunu da söylemeliyim: Hoca sevimli, güleryüzlü ve sempatik bir insan..             

Gelelim Prof.Dr.Babür Özçelik’in rektör olarak yaptığı  bir kaç  icraata ve tabi Teknik Üniversite’nin içinde bulunduğu duruma .

Rektör beyi iyiniyetli ve düzgün bir insan olarak gördüğümüzü söylemeliyim. Fakat önemli bir makamda bulunan bir yöneticinin sevimli, güleryüzlü,sempatik, iyiniyetli ve düzgün bir insan olması yeterli mi? Bunlar önemli özellikler ama  asla yeterli  değil. Bunların yanısıra üst düzey  bir yöneticinin,  yönettiği kurumla ilgili geniş bilgi  ve gerçeğe dayanan, zamanın şartlarına ve ruhuna uygun bir yönetim tarzının da olması gerekmez mi?  Şimdi  bize şunu sorabilirsiniz : “İyi de bunun için  bu şehrin üniversite geçmişini bilen  insanların rektör beyin yanında ve yakınında olması gerekmiyor mu?” diye. İşte bizim  Teknik Üniversiteyle ilgili yazdığımız yazılarda anlatmak istediğimiz olay tam da bu.       

Hoca diyor ki “İdari kadrom sınırlı. Çok istediğim halde Selçuk Üniversitesi  bana elaman, personel vermiyor.” Yahu Allah Aşkına, idari personelin  isteneceği kurum orası mı? Bu olayı kayıkçı kavgası noktasına getirmenin ne gibi bir kazancı olabilir? İdari personel temini için  Ankara ne güne duruyor? Devlet, Maliye Bakanlığı ne güne duruyor? Hükümette Konyalı iki bakan var. Parti genel merkezinde Konyalı olan  bir genel başkan  yardımcısı var. İktidar partisinin bu şehirden çıkardığı  on milletvekili var. Postu atın Ankara’ya, gerekirse her gün gidin, her hafta gidin ve ihtiyaç duyduğunuz idari personeli alın getirin. Yapmıyorlarsa, yapamıyorlarsa gelin bu şehre ve yerel dinamiklere anlatın  neden yapmadıklarını  neden ilgilenmediklerini? Şayet  “Ne şiş yansın, ne kebap” gibi düşünülüyorsa zor olur bu işler.

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Teknik Üniversiteye devredilen tarihi rektörlük binasının, Büyükşehir Belediyesi’ne bila bedelle devredilmesini de sorduk rektör beye.. Dedi ki “ O bölgede belediyenin başlattığı büyük bir proje  varmış. Başkan bey bu durumu anlattı bize.. Biz de bu proje kapsamında söz ettiğiniz rektörlük binasını, Büyükşehir  Belediyesi’ne devrettik. Ayrıca rektörlük binası şehir merkezinde, eğitim binaları  kampüste zaten bu durum   uygun değildi.”

Teknik Üniversite’nin kampüs meselesini de konuştuk.. Bu konuda da şahsen tatmin olmadığımı söylemeliyim. Ortada kuruluş aşamasında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Teknik Üngiversiteye tahsis edilen Ankara  yolunda 780 bin metrekare büyüklüğünde fevkalade  kıymetli bir arazi var. Hoca, görebildiğimiz kadarıyla  kampüsü ve  eğitim binalarını buraya yapmakta zorlanıyor. Böyle bir yer varken şehirdeki meslek odalarından oluşturulan  komisyonlar marifetiyle  üniversite için beş  farklı bölgede yer  aramanın ve  yer araştırması yapmanın sebebi ne olabilir? Bu konuda   şayet  engel çıkartanlar ve engel  olmak isteyenler varsa  hoca   bunu da  kamuoyu ile endişe etmeden  paylaşmalı. Çünkü böyle bir  durum karşısında engel çıkartmak isteyen kim olursa olsun  kamuoyu kendisine sonuna kadar destek ve güç verecektir. Esas olan destek ve  güç belli kişilerin değil kamuoyunun desteği ve gücüdür. İşte bu gücün karşısında kimse duramıyor.    

Gazetemize yaptığı ziyaret sırasında kendisine  tekrar tekrar  söyledik. Teknik Üniversite kampüsü ve eğitim binaları Ankara yolunda tahsis edilen 780 bin metrekare büyüklüğündeki kıymetli arazi üzerinde yapılmalıdır. Dolayısıyla hoca bu konuda sadece kendisine danışmalı ve  yakın ekip arkadaşlarıyla birlikte bu noktada kesin ve son karar sahibi olmalıdır. Bu lider olmanın gereğidir.

Sonuç olarak: Teknik Üniversite rektörüne herhangi bir çıkar gözetmeden, hesabi olmadan ve hasbi  bir  anlayışla yardımcı olmak gerekiyor. Hiç bir hesabı olmadan ve sadece işini en işi şekilde yapmaya çalışan  bir insana  şehrin yardımcı olması ve  sahip çıkması gerekiyor. Bilinmeli ki, onun  şahsında Teknik Üniversiteye sahip çıkılmış olacak. Biz bu şehirdeki üniversitelere  hep sahiplendik.40 yıldır beklediğimiz Teknik Üniversiteyle nasıl oluyor da aramızda  mesafe  koyabiliyoruz. Bu anlayış doğru  bir anlayış değil. Yapılan yanlışlar, eksiklikler, kusurlar olabilir...İyi de en geniş anlamda  insanlar, STK’lar, siyaset kurumu, kanaat önderleri, şehrin  geçmişte üniversite hikayesini bilenler nerde, ne güne duruyor?

Gün, Teknik Üniversiteye  sahip çıkma günüdür. 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.