Konya
18 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.51
  • EURO
    34.85
  • ALTIN
    2487.7
  • BIST
    9574.6
  • BTC
    61565.19$

SUSUZ YAŞARIM AMA ÇAYSIZ ASLA (!)

15 Mart 2019, Cuma 08:33

Dünyaca en çok içilen içeceklerden biri şüphesiz siyah çaydır. Ülkemizde ise tüketimi günden güne artmaktadır. Kahvaltılarımızı süsler, içmediğimiz zaman baş ağrısı yapar, sohbetlerimizin vazgeçilmezidir, “simit” denildiğinde akla ilk o gelir.

Peki ya siz, gözünü açar açmaz, ocağa giden güne çayla başlayıp günü çayla bitirenlerden misiniz, yoksa çayla arası pek olmayanlardan mısınız? Çay hakkında birazdan öğreneceğiniz bilgiler düşüncelerinizi ve davranışlarınızı değiştirebilir. O halde gelin beraberce çayı inceleyelim.

ÇAYIN TARİHÇESİ

Çayın geçmişi çok eskilere dayanır. M.Ö 2737 yılında Çin İmparatorluğunda ortaya çıkan çay, başlarda tedavi amaçlı kullanılsa da zamanla içecek olarak tüketiliyor ve günlük yaşamın vazgeçilemez bir parçası haline geliyor. Ülkemize ise 1900’lü yıllarda Doğu Karadeniz Bölgesinde özellikle Rize’de üretilmeye başlayarak hayatımıza giriyor.

SAĞLIĞA FAYDALARI NELER?

  • Kalsiyum, potasyum, manganez, fosfor, bakır, çinko, magnezyum ve sodyum gibi önemli mineralleri içerir.
  • Çayın bileşiminde güçlü antioksidanlardan biri olan “polifenoller” bulunur. Vücutta bulunan serbest radikalleri, toksik ve zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırır. Kansere karşı koruyucu etki gösterir.
  • Birçok bilimsel çalışma çayın içerisinde bulanan “kateşinler ve teaflavinler”in kansere karşı koruyucu etkisi olduğunu bildirmektedir. Cilt, meme, prostat akciğer vb. birçok kanser türünün oluşumunu önler.
  • insülin hareketini olumlu yönde etkiler, insülin direncinin oluşumunu engeller, diyabet oluşum riskini azaltır.
  • Yapılan çeşitli bilimsel çalışmalar günde 3-4 fincan siyah çay içmenin, inme ve kalp krizi riskini yüzde 44 oranda azaltabileceğini söylerken, halk arasında kötü kolesterol olarak bilinen “LDL” seviyesini önemli miktarlarda düşürebileceğini göstermiştir.

SUYUN YERİNİ ASLA DOLDURMAZ!

Vücuttaki birçok metabolik faaliyette başrolü oynayan su, zararlı atıkların vücuttan uzaklaştırılması sağlar. Vücutta depolanan yağ miktarını azaltır, zayıflamaya yardım eder. Günlük en az 8 bardak, sıcak havalarda ise en az 10 bardak içilmesi gerekir.

Çay ise di-üretik(idrar söktürücü) etkisiyle vücuttan su atılımına sebep olur. Vücudun susuz kalmaması için çay-su dengesini oldukça iyi ayarlamak gerekir. Su gibi çay içmek, vücudunuza yapacağınız en büyük haksızlıklardan birisidir.

GÜNDE EN FAZLA 5 FİNCAN TÜKETİN!

Siyah çay, bünyesinde bulunan “teanin amino asidi” beyni uyarır, dikkat toplamayı sağlar ve dikkat süresini uzatır. “Kafein” de beynin uyarılara olan tepki hızını arttırır. Dolayısı ile günlük 5 fincan tüketilen siyah çay sizi ve günlük yaşantınızı olumlu yönde etkiler.

Fazla tüketildiğinde titreme, taşikardi, bilhassa tansiyon hastalarında kan basıncı dengesini bozma vb. sağlık problemlerini de beraberinde getirir. Uyku düzenleyici hormon olarak bilinen “melatonin” hormonunun salgılanmasını azaltır ve depresyon, sinirlilik, uykusuzluk, huzursuzluk gibi psikolojik sorunlara neden olur.

ÇAY KİLO VERMEYİ ENGELLEMEZ!

Şekerle birlikte tüketilmediği taktirde çayın hiçbir kalorisi yoktur.

YEMEKLERDEN EN AZ 45 DK-1 SAAT SONRA İÇMEYE BAŞLAYIN!

Çayın bileşiminde bulunan “tanenler” demir emilimini engeller. Dolayısıyla sizin yemek esnasında besinlerden aldığınız ve vücut için oldukça önemli olan demiri korumanız, vücutta kullanılmasını sağlamanız için yemek biter bitmez çay içmemeniz gerekir.

Ayrıca içilen çayın demi de oldukça önemlidir. Demli ve koyu içilen çay demir emilimine engel olurken; şekersiz, açık ve birkaç limon dilimiyle beraber tüketilen çay demir eksiliği anemisine sahip bireylerde bile sağlığı olumsuz yönde etkilemez.

Sağlıklı ve Mutlu Günler Dilerim.

Diyetsiyen Rümeysa Özkan

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.