Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2423.2
  • BIST
    9722.09
  • BTC
    64096.99$

SONUNDA KARAR

09 Haziran 2018, Cumartesi 08:37

11mayıs 2017 tarihinde yaşanan bir olayın ardından süren mahkeme sonunda karara bağlandı. Verilen karar az da olsa içlere su serpti. Üzerinden bir yıldan fazla zaman geçen olayı sizlere kısaca hatırlatayım öncelikle.

Konya’da Ankara yolunda ki beş yol kavşağında kırmızı ışıkta bekleyen bir araç. Aracın içinde iki aylık hamile bir aile hekime ve kız kardeşi bulunuyor. Işıkta bekledikleri esna da arkadan gelen araç doktor ve kardeşinin içinde bulunduğu araca arkadan çarpıyor. Yaralanan yok tabi şimdilik. Kazadan sonra iki tarafta araçlardan iniyor ufak çaplı gerginlikler yaşanıyor. Bu arada diğer araçta da iki kişi var. Neyse doktor hanım polis çağırmak istiyor fakat karşı taraf istemiyor, sinirleniyor, hakaret ediyor. İki taraf arasında gerginlik iyice artıyor arkadan çarpan aracın sürücüsünün yanındaki arkadaşı doktorun aracını tekmeleyip küfürler etmeye başlıyor. Bu durum karşısında oradan uzaklaşmak isteyen doktor ve kardeşi araca biniyor fakat aracını tekmelemekle hırsını alamayan maganda ruhsatsız olan silahını çıkartıyor ve ateş ediyor. Bagaj kısmından giren kurşun sürücü koltuğundaki iki aylık hamile doktorun bel kısmından omuriliğe saplanıyor. Kanlar içinde acı çeken doktoru gören vicdansız magandalar araçlarına binerek kaçmaya çalışırken doktorun ve kardeşinin içinde bulunduğu ve doktorun yaralandığı araca tekrar çarpıyorlar. Ki çok şükür olay yerine yakın bölgede görev yapan trafik polisleri silah sesini duyarak o bölgeye doğru ilerlerken kaçmaya çalışan magandaları fark edip durduruyor ve gözaltına alınıyorlar. Daha sonra da tutuklanıyorlar.

Doktor için şartlar çok zor hale geldi. Kendisi ve bebeğin hayati tehlikesinden dolayı hamileliği boyunca yani yedi ay boyunca hem bebeğini hem de kendine sıkılan kurşunu taşıdı. Neyse ki bebeğini sağlıklı bir şekilde kucağına aldıktan sonra ameliyatla kurşundan da kurtuldu.

Yaklaşık bir yıldır süren mahkemede tutuklu magandanın kendini savunma tarzı da tüy diken cinsten. Sarf ettiği kelimeler şu şekilde “ Ben öldürmek için ateş etmedim. Öldürmek istesem arkadan değil açar kapıyı önden sıkardım. Bakmakla yükümlü olduğum bir ailem var beni tahliye edin.”

Allah razı olsun yaa bak hele bir de doğruluk abidesi. Bunun arkası önümü var kıyafet mi giydirdin sanıyorsun sen kendini. Resmen kurşun dökmüş kan akıtmış cana kastetmiş birde öldürmek için yapmadım diyor. Neydi amacın bir duble acil kana ihtiyaç var dediler senin arabanın radyosunda da insanlık namına onu mu yetiştirecektin. Bide o doktorun karnın da ki onun ailesi değil nede olsa dünyaya gelmemiş daha öylemi yanında ki kardeşi de aileden değil hatta annesi babası, eşi, dostu, akrabası hiç biri ailesi değil onu veya onları düşünmeye gerek yok.Hadsizliğin dik alası bide böyle savunmaya yaparak beraat tini  istemiş. Gerçekten serbest kalabileceğine inandı mı acaba. Bu kadar hayal peres ya da bu kadar akılsız olamaz diye düşünüyorum da.

Yaşanan olaylar bunlar. Gelinen nokta ise o günlerin acısını ve korkusunu unutturmasa da en azından cezasız kalmadı dedirtecek şekilde az da olsa iç ferahlatacak cinsten.  Mahkeme heyeti, o caniye 'kasten adam öldürmeye teşebbüs' suçundan 15 yıl, 'ruhsatsız silah bulundurmak' suçundan 1 yıl, 'hakaret' suçundan 3 ay 15 gün olmak üzere toplam 16 yıl 3 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Yanında bulunan arkadaşına ise, caniyi ateş etmeye azmettirmesiyle ilgili somut bir delil bulunamadığına hükmederek bu suçtan beraat tine, 'mala zarar verme' suçundan 4 ay, 'hakaret' suçundan ise 3 ay 15 gün olmak üzere 7 ay 15 gün ceza verildi.

Bu ceza yeterli mi çok mu, tabi ki değil fakat hiç yok diyeceğimiz kadar da az değil. Dedim ya az da olsa içimize su serpecek kadar.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.