Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.51
  • EURO
    34.97
  • ALTIN
    2431.4
  • BIST
    9793.94
  • BTC
    64141.51$

SON EFSANE: ALİ GÜNERİ

04 Ocak 2021, Pazartesi 09:11

Adını ilk duyduğumuzda, ilkokulu yeni bitirmiştik.

O yıllarda üç gazete vardı şehirde. Devir matbuat devriydi. Bırakın yerel radyo ve yerel TV kanallarını, TRT  bile  televizyon yayınlarını ancak bazı büyük şehirlerde yapabiliyordu. Bugünkü tabirle kitle iletişim aracı olarak üç yerel gazete halka hizmet vermeye çalışıyordu.

Böylesine bir yokluk ve mahrumiyet yıllarında, adı çok bilinen insanlar vardı, şehirde gene de..

İnsanlar, daha çok siyasi  partilerle ilgilenirdi.

Siyasette adı öne çıkan insanlar konuşulurdu.

O yıllarda ticaretin sınırları belliydi.  Ticaret daha çok içe dönüktü. Konya’dan yurt dışına mal satmak, yurt dışından mal almak pek akla yatmıyordu. Şehirler arası  ticarette  İstanbul, İzmir ve hatırladığımız kadarıyla Adana ile sınırlıydı.. Şehrin ufku daha ileriye geçmemişti. Dolayısıyla ticaretten çok, siyasetin konuşulması normaldi.

Partilere ve ünlü siyasetçilere bir bakalım..

Adalet Partisinde Demokrat Parti kökenli  şöhretli isimleri vardı.

Lakabları “Hancılar” olan ve bugünkü Saray Çarşısının o yıllardaki sahipleri, Muhittin Güzelkılınç, Mustafa Güzelkılınç kardeşler gibi..Neden, “Hancılar” denirdi onlara biliyor musunuz? Bilenler olabilir, bilmeyenler için söyleyelim: Saray Oteli, otel olmadana önce insanların konakladığı, gelip yattığı Hanmış da ondan.. Sonradan orası otel yapılmış.. Şimdi mülkiyeti kimin? Kimse bilmiyor. Zaten o aileden den kimse kalmadı.

Adalet Partisi tarafında gene o yıllarda acentacı Muzaffer Kocaman, acentacı Kemal Tuluk, eczacı Mustafa Öncel, avukat Haydar Koyuncu, belediye başkanı Yılmaz Kulluk, Hamdi Küçürbezirci gibi isim yapmış siyasetçiler bulunuyordu.

Okuyucular beni bağışlasın  o yıllardaki siyasetin CHP’de yerel tarafını  bilmiyorum.. O nedenle, CHP’nin  başkentte ün yapan siyasetçilerinden bahse mecbur kaldım haksızlık olmasın düşüncesiyle.. Bildiklerim ve bugün hatırladıklarım.. Sedat Çumralı, Dr.Vefa Tanır, İhsan Kabadayı  ve 1965 yılında milletvekili seçilen Mustafa Üstündağ ‘ dır.  Hafızamı zorlasam belki bir kaç kişi daha bulabilirim.  (Tanır ve Kabadayı) sonraki yıllarda farklı partilerde siyaset yaptı.)

Milliyetçi Hareket Partisi’nden de “Paşa” lakablı avukat Tevfik Fikret Kılıçkaya, Muammer Şahin, eczacı Adnan Koçbeker, Zeki Loras,Recep Binatlı en çok bilinen ünlü isimlerdi.

Gelelim yazının esas öznesine..

MerhumNecmettin Erbakan Hoca, 1969 genel seçimlerinde Adalet Partisi’nden Konya milletvekili aday adayı olmuştu.

Merhum Erbakan Konya’nın köylerinde seçim propagandasına yaparken, genel başkanı merhum Süleyman Demirel’le ters düştü. Anlaşamadılar ve Erbakan Hoca Adalet Partisi’nden koptu. Daha sonra yine Konya’dan bağımsız aday oldu ve milletvekili seçildi. .

Erbakan Hoca kısa bir sürede büyük ilgi ve itibar gördü. Etrafında da bir çok insanı bir araya getirdi. Seçmen dışında, özel  ve gittiği yerde sözü dinlenen bir ekip kurdu.

Çok  ve hatta yüzlerce sayı ile ifade edilmesi mümkün insanlar vardı o ekipte..  Ama aralarında en çok bilineni ve en ünlüsü  Ali Güneri oldu. En başta da belirttiğimiz gibi kitle iletişim aracı olarak şehirde üç gazete vardı.. Fakat Ali Güneri ismi önce şehrin merkezinde, sonra kazalarında, kasabalarında, köylerinde çok popüler hale geldi. İnsanların  beyinlerine onun ismi sanki bilinmeyen güçler  tarafından çakılmış gibiydi. Tabi burda bitmedi bu iş. Sonraki yıllarda onun ismi mensubu olduğu Milli Görüş  camiasında ve  ülkenin her köşesinde kabul  edildi ve saygı gördü.. Başka bir şey daha: Konya siyasetinde nasıl etkileyici ve belirliyici bir isim olduysa, Türk siyasetinde özellikle de kendi camiasında etkili ve belirleyici isimlerden birisi  oldu..Erbakan Hoca ona çok güvendi, çok değer verdi. Hoca’nın aldığı önemli siyasi karar ve tercihlerde  Ali Güneri’nin her dönem belirleyici etkisi oldu.

Merhum Erbakan Konya’ya geldiği zaman genellikle Ali Güneri’ye misafir olur ve onda kalırdı.

Bir parti liderinin şehre geldiğinde partili bir arkadaşının evinde kaldığına dair şahsen ikinci bir örnek hatırlamıyorum. Yemek ve ziyaret olmuş olabilir. Ama  merhum Erbakan’ınki çok farklıydı. Demem o ki, Erbakan-Güneri arasındaki “Etle-tırnak” benzeri siyasi yakınlığın ve kader birliğinin bu şehirde başka bir örneği daha yok. Onların bu karşılıklı  samimiyet ve güvene dayanan müstesna birliktelikleri mezara kadar sürdü.

Ali Güneri Konya siyasetinde oyuna sonradan gelip, girdi..Zamanla da öne geçti.. Sonra devir  değişse de yine asla vazgeçilmeyen insan oldu. “Abi” oldu.. Şehir de efsane oldu. Moda tabirle “akil insan” oldu.

Siyasette çok başarılıydı.

Ticarette de başarılıydı..GESAŞ’ı  kurdu.. İnşaat işleri yaptı.

Ama kendisi daha çok siyasi başarıları ile öne çıktı ve ağırlığını koydu.

Mesela, 1977 yılında MSP il başkanı iken Mehmet Keçeciler’i keşfederek onun bulunduğu Fransa’dan Konya’ya gelmesini sağladı. Keçeciler’i belediye başkan adayı yaptı ve seçimi kazandı.  O  yıl yapılan seçimde Konya Belediye Başkanlığı’nı kazanmaya en yakın parti, CHP’ydi. Güneri, Keçeciler’i getirip aday yapmamış olsaydı belediye başkanlığı’nı, CHP’nin adayı olan veteriner Adnan Ertanık kazanmış olacaktı. Siyasi ibre çok güçlü bir şekilde onu işaret ediyordu.

1989 yılında  il başkanı falan değildi ama yerel seçimlerde partisinin  belediye başkan adaylarını tek tek o belirledi.  1999’da  iki dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Halil Ürün’ün yerine, Mustafa Özkafa’yı Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gösteren de yine  Ali Güneri’ydi.

          1994 yılında yapılan yerel  seçimlerde İstanbul  Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için Erbakan Hoca tarafından, Ali Çoşkun ismi belirlenmişti..  Ali Çoşkun’un adaylığının açıklanmasına bir kaç gün kala Ali Güneri devreye girmiş ve Erbakan Hocayı ikna ederek, Recep Tayyip Erdoğan’ın Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmasını sağlamıştı. Kendisi bu hamleyi yapmamış olsa bugün Ak Parti ya da sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı olabilir miydi,  tahmin etmek zor.

Sadece belediye başkan adaylarının belirlenmesinde değil, partisinin milletvekili listelerinin  son şekli de aşağı yukarı Ali Güneri’nin değerlendirmesinden sonra  açıklanıyordu

Etrafında insan toplama kabiyeti olan bir insandı.

Etrafında  insan biriktirdi.. Yeni yetme siyasetçilerin, burnunun  deliklerini havada gezdirerlerin ondan öğreneceği çok şey olmalı. Baksanıza makamlar, mevkiler gelip geçiyor. Koltuklar sahibinin malı olarak kalmıyor. Koltuk gidiyor, şöhret bitiyor. Ama Ali Güneri’ler kalıyor ve unutulmuyor. Altmış küsur yıl siyasette üstelik etkili olarak kalmanın bir nedeni olmalı.  Hadi soralım: Acaba o ne?  Yani bu işin sırrı nı? Vefa, alçakgönüllülük, mütevazilik, hazmetmek olabilir mi?

Şehrin siyasi hayatındaki  kendi kuşağının son efsanesi Ali Güneri, yeni yılın ilk gününde hayatını kaybetti.. Milli Görüş camiasının “Ali abi”si, hakka yürüdü.. Allah rahmet eylesin.. Mekanı cennet olsun.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.