Konya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.37
  • EURO
    35.04
  • ALTIN
    2325.3
  • BIST
    9093.72
  • BTC
    70160.99$

SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI

21 Aralık 2020, Pazartesi 08:31

Cumartesi sabah saat,  08.00- 09.00.

Pencerenin önünde durup  görebildiğim kadarıyla sokaklara, caddelere ve daha ilerde olan meydana bakıyorum.

Her günkü kadar olmasa bile önemli sayıda araç yoğunluğunun olduğu dikkatimi çekiyor.

Daha sonra da farklı saatlerde pencerinin önünde dikilip aynı noktalara tekrar bakıyorum. Farklı bir şey göremiyorum. Tramvaylar, belediye otobüsleri, özel araçlar, kamyonlar,tırlar kısacası her çeşit motorlu araç trafikte.

Sokağa çıkma kısıtlaması aklıma geliyor. Esasen dışarıya belli aralıklarla bakmamın sebebi de bundan başkası değil.

Yani kısıtlamaya uyuluyor mu, uyulmuyor mu?

Hafta sonlarında ( Cumartesi, Pazar) trafiğe çıkan herkesin mücbir bir sebebinin olması imkansız.

Bu şunu gösteriyor: Yasak ve kısıtlamaya uymayanların sayısı bir hayli kabarık..

Devletin aldığı tedbirlere kafa attıklarını düşünenler, aslında kendileri başta olmak üzere yakınlarına ve tabi topluma da kafa atmış oluyor. Şayet halen değeri kalmışsa onlar sağlık üzerinden kul hakkı da yemiş oluyorlar.

Devlet vatandaşın bu duyarsızlığı karşısında ne yapabilir?

Kollluk kuvvetleri ne yapabilir?

Mesela yaşadığımız şehirde vali bey ne yapabilir?

Emniyet müdürü ne yapabilir?

Pandemi karşısında sorunlarımız nasıl ortaksa, sorumluluklarımız da ortak olmalı.

Bu önemli noktada buluşamadığımız takdirde ve  mevcut kafa yapısı ile daha çok sıkıntılar çekeceğiz. Sadece sağlık değil, ekonomi, üretim, ticaret, işsizlik, eğitim , sosyal hayat başta olmak üzere bir çok alanda  çekeceğiz. Azalacağız, daralacağız, küçüleğiz ve kaybedeceğiz.

Yasakları ve kısıtlamaları ihlal edenler insanlara  bu ülkeye kötülük ediyorlar. Hatta düşmanlık ettikleri bile söylenebilir. Ülkeyi  çökertme anlamına gelen hal ve tavırlar, davranış ve eylemler başka nasıl anlatılabilir?

Mücbir sebep,tamam, anlaşılır.

Devlet bu konuda zaten gerekli açıklamaları yapıyor ve insanlar da mümemaha gösteriyor. Sonuçta mücbir sebepler var.. Onların ne olduğu da gayet ayrıntılı bir şekilde açıklanmış vaziyette.

Sorumsuz örnekler verelim..

Pandeminin üzerinden on ay geçti ama inadına maske kullanmayanlar var.

Üzerinden on ay geçti sosyal mesaferi hiçe sayanlar var.

AVM’ler, HES kodu hikayesi ile kalabalıklara fırsat tanıyor.

Personel taşıyan servis araçlarının insan mı, virüs mü taşıdığını anlayamıyorsunuz..

Aileden birisi rahatsızlanıyor.. Hastaneye bir kaç kişi ile gitmek var iken, 5-6 kişiyle gidiliyor.

Bazı aileler hiç bir şey yokmuşcasına markete, bakkala çoluk çocuk el ele tutuşarak gidiyor.

Park yerlerinde  bir kamelyanın altında oturan insanlar daha çok da gençler ağızlarında maske olmadan kalabalık oluşturuyor. Geçenlerde  evin karşısındaki parkta yaşları 18-22 arasında olan üç gencin oturduğunu gördük.. Maskeleri yoktu.. Elleri de birbirinin omuzundaydı. Sonra aynı yaşlarda yanlarına dört genç daha geldi.. Ayağa kalkıp tokalaştıktan sonra, kafa kafaya tokuştular. Sonra cadde ve sokaklarda, parklarda sevgili oldukları anlaşılan gençleri de görüyoruz.. Onlar kafa kafaya tokuşsa iyi fakat  daha ileri gidiyorlar.

Gördüğümüz  ve bildiğimiz bir kaç örnekten daha söz edelim..

65 yaş üstü insanların her gün saat 10.00-13.00 arasında, 20 yaş altı çalışmayan gençlerinde saat 13.00-16.00 arasında sokağa çıkmalarıyla ilgili bir karar alınmıştı. Bu karar  65 yaş üstü olanların sağlığı, 20 yaş altı olanların da taşıyıcılığın önlenmesi bakımından önemli bir karardı.

Uyuldu mu?

Hayır..! Tabi ki uyulmadı.

Hatta 65 yaş üstü insanlara devletin bakışının sakat olduğu şeklinde yorumlar yapıldı..

Muhalif kesimler bundan istifade ile 65 yaş üstü insanların gönlünü kazanmaya çalıştı. Bu arada ilgili taraflar da bunun önemini iyi anlatamadı.. Şimdi 65 yaş üstü yüz binlerce insan, devlete isyanı oynuyor nerdeyse.

          İçişleri Bakanlığının genelgesi uyarınca 30 Kasım 2020 tarihinde  Konya İl Hıfzısıhha Kurulu toplandı. Kurulun aldığı 114 Sayılı Karara göre, Cuma günleri saat 21.00’de başlamak üzere, Pazartesi sabah saat 05.00’ kadar sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacaktı. Kısıtlama 4 Aralık’ta da başlayacaktı.. Bu arada kısıtlamadan muaf olacak kişiler, kurumlar ve mücbir sebepler de tesbit edilip, kamuoyuna açıklanmıştı.. Bu karara kısmen ve özellikle de gece saatlerinde uyuldu.

İl Hıfzısıhha Kurulu aynı tarihte yani 30 Kasım 2020’de yaptığı toplantıda 2. Bir karar daha aldı.. 115 sayılı bu karar bir önceki kararın bazı küçük ayrıntılar dışında tekrarından ibaretti.. Bu iki karardan da İl Hıfzısıhha Kurulu’nun uygulama anlamında son derece kararlı olduğu ve taviz verilmeyeceği anlaşılıyordu..

Yukarıda sözünü ettiğimiz kararlar maalesef 15 gün içinde tavsadı.

Çünkü takibi ve kontrülü çok zor olan kararlar alınmıştı..

Daha önemlisi alınan kararlar vatandaşlara yetkililer ve konunun uzmanları tarafından da iyi anlatılamadı..

Öte yandan alınan kararların ihlalini beceri sayan sorumsuz ve sorunlu insanlar da olunca;  caddeler, sokaklar, meydanlar gevşedi.

Pandemi karşısında son derece zorunla tedbirlerden birisi olan, sokağa çıkma kısıtlaması fantezi haline gelmeden önce daha önleyici, daha kapsamlı ve daha kesin tedbirler, gerekiyor olmalı..

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.