Şahlanma vakti

Merakla beklenen kabine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklandı.

Kabinenin içerisinde iki tane Konyalı bakan var…

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum…

Tabi kabineye sevinmemizin nedeni iki tane Konyalı bakanın olması değil…

Daha doğrusu kabineye giren bu iki kişinin Konyalı olması değildi sevinmemizin nedeni…

Öncelikle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bir Konyalı ama aynı zamanda çok iyi bir doktor…

Çevre ve şehircilik bakanı olan Murat Kurumda İnşaat Mühendisi…

Tabi bununla da sınırlı değil…

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül; Hukuk Fakültesi mezunu bir çok iyi bir Avukat…

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez; Elektrik-Elektronik Fakültesi Elektronik Mühendisliği mezunu…

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy; Türkiye’nin en büyük turizm şirketlerinden birisinin kurucusu…

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk; Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri mezunu ama eğitiminin ötesinde elçuk Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği ana bilim dalında öğretim görevlisi olarak da görev almış ve Ankara merkezli Maya Okulları kurucusu ve eğitim siyaseti kuruluşu TEDMEM Direktörü.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar; zaten asker kökenli, daha doğrusu hali hazırda asker olan ve işinin en iyilerinden birisi…

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli; merhum eski başbakan yardımcısı Ekrem Pakdemirli'nin de oğlu ama esasen kendisinin bu görevde olmasında en büyük etkenlerden birisi gıda, tarım, hayvancılık, teknoloji ve otomotiv alanlarında serbest girişimcilik yapması ve Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yer alan halka açık bir gıda firmasında Genel Müdürlük görevlerini üstlenmesi…

Bu bakanlarımızın sadece bir kısmı…

Diğer bakanlıklarda göreve getirilen kişilerde ehil isimler…

İşin en iyileri arasından seçilmiş isimler…

İşini bürokrasiye boğdurmadan sonuç odaklı çalışabilecek isimler…

Kısacası genel olarak baktığımızda ilgili bakanlıklara ilgili meslek dalından kişiler yerleştirilmiş.

Bu çok güzel bir hamle.

En fazla eleştirilen noktalardan bir tanesi Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak…

Evet bir çoğumuzda olduğu gibi benimde acabalarım var ama mesleki özelliklerine bakınca aslında görev için gerçekten uygun bir isim…

İş böyle olunca artık bu saatten sonra ülkemin en kısa sürede yol haritasını çizip şahlanmak için hareke geçmesinin önünde hiçbir engel yok…

BİR MEKTUPLA ORTAYA ÇIKAN BİN UTANÇ…

Yeni sistemle birlikte Cumhurbaşkanımızdan beklediğimiz ilk kanun çocuk istismarcılarıyla ilgili…

Önceki gün öğleden sonra haber sitelerine yeni bir haber düştü…

Utanç üstüne utanç yaşadığımız başka bir olay daha yaşanmış benim güzel ülkemde…

Kars’ta bir imam hatip ortaokulunun koridorunda öğrencilerin bulup öğretmenlerine verdiği not, çocuğa yönelik cinsel istismar zincirini ortaya çıkarmış.

‘Niye herkes bana kötü davranıyor’ diye başlayan ve ‘İnşallah hamile kalmam. Kalırsam ailem öldürür’ diye devam eden notun 12 yaşındaki kız öğrenci tarafından kaleme alındığı anlaşılmış.

Çocuk ifadesinde amcasıyla birlikte 6 kişinin cinsel istismarına maruz kaldığını söylemiş.

Suçunu itiraf eden ve tutuklanan amcanın, çocuğun 2 yaş büyük ablasını da istismar ettiği ortaya çıkmış.

İşin en iğrenç tarafı ise amcasının suçunu itiraf ederken kullandığı bir cümle:

‘Kendisi izin veriyordu.’

12 yaşında bir çocuğun yazdıklarını okuyunca kan beynine sıçrıyor insanın…

4.sınıftan beri istismar ediliyormuş kansız…

Bu ne demek yaaa?!

Çocuk lan çocuk, midem almıyor nasıl cinsel obje olarak görebiliyorlar, bir de yeğeni hem de öz yeğeni…

Artık verecek bir tepki kalmadı.

Kızmak, sövmek, lanetlemek o kadar anlamsız kalıyor ki.

Boş gözlerle ekrana kilitlenip kalıyorsun.

Savunması, bilgisi olmadığı için küçük çocuklara yönelmeye başladı sapıklar artık.

Çünkü aileleri ne derse inanmayacaklarını biliyorlar, kandırmak, korkutmak, susturmak daha kolay.

Maalesef kanunların da çocuk korumasında yetersiz olduğunu biliyorlar bu yüzden tecavüz, istismar olayları daha çok artmaya başladı.

Devlet korumada şu durumda yetersiz evet…

Şerefsiz amca, ‘Kendisi izin veriyordu’ diyor ya, bunun nedeni bundan birkaç ay önce zihinsel engelli bir kız çocuğunun tecavüz esnasında bağırmamasını baz alarak, ‘Küçüğün rızası varmış’ diyen hakim bana göre…

İşte bu yüzden yeni kabineden, yeni meclisten, Yeni Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan beklediğimiz ilk kanun bu şerefsizler için dünyanın en ağır cezasının yasalaşması…