Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.94
  • ALTIN
    2432.4
  • BIST
    9794.25
  • BTC
    64042.82$

Rüzgar Gibi Geçti; Zeynel Soyuer

25 Mayıs 2022, Çarşamba 00:00

Konyaspor’un 21 yıllık Süper lig macerasında ikinci kez lig üçüncülüğü yaşıyoruz. İlhan Palut hocam da Aykut Kocaman hocam gibi tarihe geçti değerli oyuncularımız ve başarının mimarı yöneticilerimizle birlikte. Avrupa arenasında başarılar, zirve ekibi olmayı alışkanlık haline getirmemizi  diliyorum.

 

2013-14 sezonundan beri Süper ligin devamlı ekibiyiz ancak bizim gibi yaşı atmışı görenlerin Konyaspor tarihinde çileli, kederli günleri de vardır. Zamanın üçüncü liglerinde geçen yıllar; bir puanla hatta averajla kaybedilen şampiyonluklar  tarihi başarıların unutulmadığı gibi unutulmaz kederli anılarımızdandır.

Mehmet Ulukoç ile başlayan teknik adam geçmişimizde mutlu başlayan ancak mutsuz biten hoca anılarımızda   var elbette. Bunlardan biri Zeynel Soyuer. 21 Ocak 2007 tarihinde Atilla Türker ile yaptığı söyleşiden aktarımlarla da zenginleştirmeye çalıştığım  Zeynel Hoca’nın rüzgar gibi geçen Konyaspor kariyeri yazısı arz ediyorum.

Oyunculuğunda en parlak günleri Gençlerbirliği’nde geçer İnegöl doğumlu Zeynel hocanın. 1960 yılında bir Beşiktaş hazırlık maçında üç gol atarak dikkatleri üzerine çeker, maçta bir seyircinin “Rüzgarın Oğlu” haykırışı slogan olur hoca için. Teknik adamlık kariyeri U23 Milli Takımı ile başlar; 1976-77 sezonunda Diyarbakırspor ile zamanın ikinci lig şampiyonluğu; Gaziantepspor, Adana Demirspor, Rizespor, Kocaelispor, İskenderunspor, Ankaragücü ile devam eder. 1989-90 sezonunda Gaziantepspor ve 1992-93 sezonunda Samsunspor ile Zirve lige şampiyon olarak çıkma başarısı gösterir Zeynel Hoca.

1984-85 sezonu rahmetli Vali Kemâl Katıtaş önderliğinde Konyaspor’un şampiyonluk için hedef büyüttüğü sezondur. Zeynel hoca kendi ifadesiyle Ankaragücü teknik adamlığından kendisine yapılan bir yanlış nedeniyle ayrılmıştır. Konyaspor kadrosunu Kırıkkalespor’dan Zeynel Limoncu, Adanaspor’dan kaptanı Şevket Kesler, Eskişehirspor’dan Sertaç Yüzbaş, Zonguldakspor’dan kaleci Birol Çakır gibi oyuncularla takviye etmiştir; kadrosunda zaten Tuncay Şimşek, Necip Koçak, Varol Bülbül gibi oyuncular mevcuttur, tek hedef şampiyonluktur, kendimize Anadolu’nun Fenerbahçe’si” dedirtmişliğimiz vardır. İddialı ekibimizle Zeynel Soyuer hocanın direktörlüğünde şampiyonluk hedeflenmiştir, kent heyecanlıdır elbette biraz da başarıya açlığın getirdiği heyecan fırtınası yaşanmaktadır. Ligin ilk maçında Kayserispor karşısında Şevket kaptanın direğe nişanladığı penaltıyla galibiyet kaçmış ve maç 2-2 sona ermiştir. İkinci maç Adanaspor iledir. Adanaspor dağınık bir durumdadır, yönetim kargaşası vardır, Adanalılar nezdinde bile Konyaspor kesin favoridir ancak sahada öyle olmaz. İlk on dakikada karambolde Orhan Kaynak’ın attığı golle maçı Adanaspor 1-0 kazanırken Konyaspor sahada gerçekten de bir varlık gösterememiştir.

Konya’ya dönüşte Valimiz Kemal Katıtaş takımı makamına davet eder, hocanın söyleşide aktardığına göre oyuncu seçimleriyle ilgili direktiflerde bulunur. Odada herhangi bir şey söylemez hoca ancak çıkışta yöneticilere “bu iş bitti” ifadesi kullanır.  Rahmetli Katıtaş’ın Konya’ya ve Konyaspor’a çok hizmetleri olduğunu da ifade ettiği söyleşide Zeynel Soyuer kenti terketme kararı aldığını bildirir. Durumdan Katıtaş’ın da haberi olmuştır. Zeynel hoca olaylı kaçışını şu şekilde anlatır “Otogar’dan otobüse binemezdim. Süleyman Birben yöneticiye beni taksiyle şehir dışına çıkarmasını, otobüse yoldan bineceğimi söyledim. Onun desteğiyle kenti terkettim ancak Kulu kontrolunda otobüsten indim. Vali bey “olur böyle şeyler dese de artık Konya’da kalamazdım, görevden ayrıldım” Söyleşide Atilla Türker’in “ev satıp Konyaspor’a para verdiniz” açıklamasına “kazanan ben oldum, Konyaspor’dan aldığım parayı ödemek için Ayrancı semtindeki evimi sattım” açıklaması yapar Zeynel hoca. Görevi bırakan kendisi olunca ödeyecektir elbette aldığı parayı; zaten kendisi de itiraz etmiyor.

Konyaspor’a gelince sezonu bir puanla Kayserispor’un ardından ikinci bitirdi Konyaspor. Haksızlıklar o sezonda da eksik olmadı. 11 Kasım 1984 tarihinde Konya’da Tarsus İdmanyurdu maçında da mağlup duruma düşülse de 2-2 beraberlikle bir puan alınmıştır daha sonra göreve gelen Arda Vural yönetiminde. Türkiye’ye UEFA  kupa şampiyonu Friedel Rausch’un yardımcısı olarak gelen ve Eintract Frankfurt ile kupa şampiyonluğu sonrası Fenerbahçe’de göreve birlikte başlayan Arda Vural zamanın en gözde hocalarındandır ancak Fenerbahçe’de olduğu gibi diğer takımlarda da çok büyük başarılara imza atmaz. Tarsus İdmanyurdu maçı sonrası Ulusal Basın’da yanılmıyorsam Milliyet Gazetesinde maçın ertesi gün manşet “Konya’da Tarsus İdmanyurdu hocası Teoman Yamanlar’ın burnunu kırdılar “ olmuştur. Her yerde zamanın canlı yayınlarının olmadığı hatta çok sonraları bile canlı yayınların önlendiği mesela Diyarbakırspor- Konyaspor, Diyarbakırspor -Altay gibi maçların  olaylarının ört bas edildiği günlerden çok önceleri  Konya basını bu saldırı olaylarını manşetlerle ulusal basına taşıyacak kadar merttir, etik davranış gösterir. Birkaç hafta sonra Adana’da Adanaspor- Afyonspor 1-1 biten maç sonrası Afyonspor teknik sorumlusu  Necdet Zorluer şampiyonlukta iddialı takımları sayarken Konyaspor’dan söz etmeyince “ya Konyaspor” soruma “Konya’nın şansı yok zaten sahası iki maç kapanacak” cevabını verir. Oysa Konyaspor’un ceza kuruluna sevki söz konusu değildir ancak ne hikmetse Necdet hoca haklı çıkar, Konyaspor tam beş hafta sonra devre arasında tam da rakibi Adanaspor maçına denk gelecek şekilde saha kapatma cezası alır ; Sitespor’u Eskişehir’de; Adanaspor’u Isparta’da yenerek yoluna devam eder Konyaspor. Zirveden düşüş Kırıkkale’de Kırıkkalespor maçında olur, tribünde Kırıkkale ve Kayserispor’lu yöneticilerin olduğu; Konyaspor atağında hakemin ayağına kramp girdiği maçta zirve Kayserispor’a geçer ve şampiyonluk yitirilir. Zeynel hocaya gelince, bence rahmetli Katıtaş’ın müdahalesi değildir hocayı kaçırtan, Hoca kentteki baskın şampiyonluk havasını kaldıramamıştır bu da benim nacizane görüşüm. İz bırakmadan giden hocalar arasında Zeynel hoca da yerini almış olur bence rüzgar gibi geçtiği Konya’daki iki maçlık serüveniyle.

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.