Konya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.37
  • EURO
    34.98
  • ALTIN
    2325.9
  • BIST
    9072.35
  • BTC
    69952.79$

REKTÖR ÖZÇELİK HAKKINDA AĞIR İDDİALAR

25 Kasım 2019, Pazartesi 08:38

Geçen hafta perşembe akşamıydı.

WhatsApp’dan bir mesaj  düştü cep telefonumuza.

Mesajda Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Babür Özçelik’in icraatları hakkında bir takım kısa notlar vardı. Notları okuyunca,’Hoca galiba uçmuş’ diye,  düşündüm. Her ne varsa anında yayılan ve duyulan bir dönemde dikkatli davranılması gerekirken rektör bey dükkanın kapılarını açık tutuyor. Zira üniversite de olup bitenler tez zamanda dışarda yankı bulmaya başladı.

Bize gelen mesajın kaynağına sonuna kadar inanmakla beraber gelen bilgileri başka bir kaynaktan daha teyit etmek gerekir, diye düşündüm. Ayrıca mesajı gönderen dostumuz da “Böyle iddialar var, istersen bir bak” demişti bize.

 Kimseye özellikle de Teknik Üniversite’nin Rektörü Prof.Dr.Babür Özçelik’e haksızlık yapmayalım düşüncesiyle, cumartesi günü bu üniversitede görev yapan sözüne güvendiğimiz bir profesör  dostumuzla bir araya geldik.Hocaya ilk olarak ‘Üniversite’de işler nasıl gidiyor, her şey yolunda mı?’ diye sorduktan sonra, telefondaki mesajı okudum. Hoca güldü ve “Onlar da bir şey mi?” dedi. Bu sözlerden sonra bizi derin bir merak sardı ve hocaya ‘Hadi anlat, anlat’ demeye başladım. Demek ki daha çok “bilinmeyen” vardı, Teknik Üniversitede.

Teknik Üniversitede görev yapan profesör dostumuzdan ilk iddia.

“Bizim rektör mühendis değil öğretmen.”

Yani, dedim. Mühendis değilse ne? Şunu özellikle belirtmek istiyorum. Aşağıdaki bilgilerin tamamı iddia. Bilgiler şayet yanlışsa rektör Özçelik doğru olanı bize söylesin. Bizde burda yazalım.

“Yanisi şu.. Babür Özçelik’in lisans eğitimi mühendislik alanında değil. Kendisi  Sanat Okulu Öğretmeni  daha sonrada Gebze Üniversitesinde uzman kadrosunda memurluk yapmış. 1998 yılına kadar Hoca’nın akademik çalışması yok. Üniversitenin kişisel yayın sayfasında bunu görebilirsiniz.”

Ben Babür Özçelik’in lisans  eğitimini mühendislik alanında yaptığını sanıyordum. Ayrıca bir Teknik Üniversite Rektörü’nde ilk olması gereken de  buydu. Şimdi diyeceksiniz ki “Bunda ne var? Adam Sanat Okulu’nda öğretmen iken akademisyen olmaya niyet etmiş ve bir şekilde olmuş.” İyi de Teknik Üniversite gibi  ihtisas üniversitelerinde mühendis kökenli rektör olması gerekmez mi? Ayrıca Türkiye’de hangi Teknik Üniversite’de bunun bir örneği daha var mı? Yok!

Profesör arkadaşımızın bu sözlerinden sonra interneti açıp baktım..Rektör beyin eğitim alanı kapalıydı.Gerçekten de lisans eğitimi vardı ama alanı hakkında en ufak bir bilgi  dahi yoktu. O yola Sanat Okulu Öğretmeni olarak çıkmış, lisans eğitiminden yıllar sonra da akademik dünyaya bir şekilde adım atmıştı. Kişisel gayret ve mücadele adına güzel bir örnek lakin Konya Teknik Üniversite Rektörlüğü için  iyi  bir seçim ve örnek değil. Konya’nın 30 yıldır  hasretle beklediği Teknik Üniversite’de çekirdekten yetişen yöneticiler olmalıydı.      

Rektör beyin uygulamalarından ve idare tarzından da akademisyenler ve  idari personel rahatsız. Cumartesi günü  sohbet ettiğimiz profesör dostumuz çok  ilginç gelişmelerden söz etti bize.Anladığımız şu ki “Teknik Üniversite diken üstünde duruyor.” Rektör bey yönetimde anlayış değişikliğine gitmediği takdirde, üniversite kuruluş amacına ulaşamayabilir. Mesela, kadük ve yetim kalabilir.

“Üniversite’de nelerin olup bittiğini ve bundan böyle ne olması gerektiğini sorduğum Hoca  başlıklar halinde şunları söyledi..

-Üniversite, rektör beyin sağduyu içinde yola gelmesini bekliyor.

-Üniversitede insanların kadrosu verilmiyor. YÖK’ten 50 kadar  müsaade alındığı halde kullandırılmıyor.

-Bazı atamalarda kişi takip ediliyor. Nerdeyse ayakkabı numaraları verilecek.

-Rektör beyin eğitim öğretimle ilgili herhangi bir öngörüsü yok. Kendisi Döner Sermaye gelirlerini arttırmayı  düşünüyor daha çok.

-Rektör beyin kadrosu Gebze Teknik Üniversitesinde. Maaşı ordan alıyor. Bizden de maaşının 6 katı kadar Döner Sermaye alıyor. Ayrıca derse girmediği halde ders ücreti alıyor.

-Meslek Odaları ile kayda değer  bir ilişkisi yok. Oralara gidip geliyor ve fotoğraf çektiriyor.

-Teknik Üniversite’de görev yapan hocaların yüzde 80-90’ı küsmüş vaziyette. Selçuk Mühendislik açarsa  bu hocalar oraya geçer. Rektör beyin  yüzünden Teknik Üniversite boşalır.

-Bizler Selçuk’ta iken Araştırma               Fonu’ndan yurt dışı destekler alıyorduk. Şimdi Teknik Üniversite de bu yok. Bu durumda nasıl araştırma yapacağız?

-Kampüs yeri seçilirken rektör bey  pasif kaldı. Çünkü burayla ilgili bir aidiyet duygusu yok.

-Yönetimin tutarsız davranışları yüzünden istifalar olmaya başladı. En son Enstitü Müdürü ile Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü istifa etti.

-Bir üniversitenin kampüs binalarını  devlet yapar. Finansmanı devlet sağlar. Bu konuda da millet yanıltılıyor. Tarihi rektörlük binasını Büyükşehir Belediyesine verdiler. Bunun karşılığında eski Mevlana Üniversitesinin binasının tamirat, tadilat ve onarımını Teknik Üniversite buraya geçerken Büyükşehir Belediyesi yapacaktı ama yapmadı. Belediye “Para yok” dedi ve o sayfayı kapattı.

-İki üniversitenin yanyana olması doğru değil. Üniversitelerin  birbirinden farklı noktalarda ve farklı mekanlarda olması lazım Rektör bey bunu bile kavrayamadı.. Bu arada Fırat Caddesi üzerinde kampüs için tahsis edilen arazi Milli Emlak’a ait. Kampüs için belirlenen arazinin komşu parsellerinin kime ait olduğuna dair  kuvvetli şüpheler var. Bu  durum gerçeği  bilenleri rahatsız eden başka  bir konu. Rektörlük imza makamı oldu.

-Üniversite’de gereksiz ve lüzumsuz harcamalar yapılıyor. Bir işin özüne değil, makyajına önem veriliyor.

-Bizde hocalar olarak hiç bir heyecan kalmadı. Hocalara aidiyet  duygusunun yeniden kazandırılması lazım.

-İdari personel dışardan getiriliyor. Konyalı olan insanlara asaleten değil, vekaleten görev veriliyor.

Cumartesi günü profesör  arkadaşımızı dinledikten sonra.. Vayy..! Vayy..!  be dedik.

Bir de bize gelen ve bu yazının esas sebebi olan WhatsApp mesajında farklı gördüğümüz iddialardan  söz edelim.

O iddialar da şöyle.

-Araç kiralanıyor aylık 14 bin lira (Bu araç rektör beyin makam aracı)

-Rektör beyin kızı üniversiteye hazırlık kursuna gidiyor altına devletin arabası veriliyor.

-Rektör bey rektörlük binasının tadilatı yapılırken kendisine 400 metrekare lojman yapıyor.

-İhale harici malzeme alıyorlar ödeme yapmıyorlar daha doğrusu yapamıyorlar.

-Hocaların ders ücreti ödenmiyor.

-Kendi atadıklarını asil, burdan atadıklarını vekaleten atıyorlar. Vekaleti demoklesin kılıcı gibi insanların kafasında sallıyorlar. Konyalılara ve burdakilere asla güvenmiyorlar.

-Dinleri, imanları para. Öğrenci yemek sorunu, hocaların maddi ve manevi kazanımları hep hikaye. Hülasa bunlar rektörlük oynuyorlar.

Ve.. O mesajdaki son söz.. “Şunu uyarın başına iş açacak” (Burada kastedilen rektör Babür Özçelik olmalı)

Teknik Üniversitesi Rektörünün, rektör olarak atanırken referansı ASELSAN’ın başındaki adammış. Anlaşılan o adam bizim siyasetçilere sorma gereği de duymamış. Koymuş ağırlığını, Özçelik’i yapmış Konya’ya rektör. Aslında  çok zaman böyle olmuyor mu? Bizim siyasetçilerimiz böyle önemli işlere fazla karışmıyor ya da karıştırılmıyor. Yabancı birileri ortaya çıkıyor, yabancı birilerini getirip Konya’da üst düzey bürokrat yapıyor..Mesela rektör yapıyor. Üniversitelere liyakatına ve ehliyetine bakmadan genel sekreter yapıyor.      

Ne yazık ki alkışlayan ve memnuniyet duyanlar da oluyor bu  garabetten.

Peki sonuç ne? Yukarıda epeyce anlattık bunun sonuçlarını. Daha fazla söze  hacet kalmadı.

İnşallah anlarlar.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.