Konya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.59
  • EURO
    34.85
  • ALTIN
    2499.9
  • BIST
    9669.88
  • BTC
    64551.35$

Ramazanın İlk Gecesi ​​​​​​​

12 Nisan 2021, Pazartesi 08:49

Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş ayı olan ve on bir ayın sultanı diye adlandırılan mübarek Ramazan ayına kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Böyle bir aya bizi kavuşturan Cenâb-ı Hakka hamd ediyoruz. Bu kutsal ayı en verimli bir şekilde değerlendirmeyi, rızasını kazanmış olarak hep birlikte Bayrama kavuşmayı cümlemize nasip eylesin.

Peygamber Efendimizin bildirdiğine göre, Ramazan ayının ilk gecesi olunca, bir melek şöyle seslenir: “Ey iyilik isteyen! İbadete ve kulluğa gel! Ey kötülük isteyen! Günahlarından vazgeç!” (Tirmizî, Savm,1; İbn Mâce, Sıyâm, 2.)

Yüce Dinimiz İslâm’ın beş temel esasından biri olan oruç, hicretin ikinci yılında farz kılındı. Aklı başında ve ergenlik çağına girmiş her Müslümanın hasretle yolunu gözlediği, on bir ayın sultanı Ramazan’la birlikte kutsal iklimimize giren oruç, sevabını bizzat Mevlâmızın takdir edeceği faziletli bir ibadettir.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Mescid-i Nebevî’nin minberine çıkarak ümmetine şöyle seslendi: “Mübarek Ramazan ayına kavuştunuz. Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda cennetin kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve azgın şeytanlar bağlanır.” (Nesâî, Sıyâm, 5.)

Ubade b. es-Samit (r.a)'dan: Resulullah (s.a.v.) Ramazan ay'ının yeni girdiği bir gün şöyle buyurdu:

"Size bereket ayı Ramazan geldi. Bu ayda Allah sizi kuşatıp rahmetini indirir. Günahları bağışlayıp, duaları kabul eder. Allah bu ayda sizin hayır hususunda yarışmanıza bakar ve sizinle meleklerine karşı iftihar eder. Allah'a hayır ameller takdim ediniz. Şaki, günahkar, bu ayda Allahın rahmetinden mahrum olan kimsedir" (Taberani'den naklen et-Tergîb, II, 99).

İbn Hüzeyme'nin naklettiğine göre Selman (r.a) şöyle anlatmıştır; Resulullah (s.a.v.) bir Şaban ayının son gününde bize şöyle hitap etti:

"Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ay'ın gölgesi üzerinize bastı. O ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Allah o ayda oruç tutmayı farz kıldı. Geceleyin ibadet yapmayı (teravih) kılmayı nafile kıldı. O ayda bir hayır işleyen kimse diğer aylarda bir farz işlemiş gibi olur. O ayda bir farz işleyen ise diğer aylarda yetmiş farz işleyen gibidir. O, sabır ay'ıdır, sabrın karşılığı ise Cennettir. O, yardımlaşma ay'ıdır. O ayda müminin rızkı bollaştırılır. O ayda kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun sevabından da bir şey noksanlaşmaz. " Ashap; "Ya Resulullah! Hepimiz oruçluyu iftar ettirecek bir şey bulamıyoruz" deyince Resulullah (s.a.v.) :

Allah bu sevabı oruçluyu kuru bir hurma ile veya bir yudum su ile ya da bir yudum süt karışığı ile iftar ettirene de verir. O öyle bir aydır ki; evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da Cehennem ateşinden kurtuluştur. O ayda köle ve hizmetçilerinin yükünü hafifleten kimseyi Allah bağışlar ve Cehennem ateşinden kurtarır" (et-Tergîb, II, 94-95).

Ramazan ayı, rahmet ve bereketi bol bir aydır. Bu ayın gelmesi ile iyilikler çoğalır, kötülükler azalır, yoksullara ve düşkünlere yardım elleri uzanır. Müslümanın rızkının arttığı bir aydır.

Ramazan ibadettir, berekettir, mağfirettir. Ramazan taattir, hayır ve hasenattır. Ramazan ayı faziletlerle dolu bir aydır. İnsanlığın kararan ufkunu aydınlatan Kur’an-ı Kerim bu ayda inmeye başlamıştır. İslam’ın beş esasından biri olan oruç da bu aya tahsis edilmiştir.

Oruç ibadeti sayesinde; merhametli olmayı, yaratanımıza şükretmeyi, öfkelerimizi yenmeyi, sinirlerimize hâkim olmayı, güçlüklere katlanmayı ve bütün bunların yanında her an Allah-u Teâlâ ile beraber olma halini öğrenmekteyiz.

Oruç ayı olan Ramazan ayı, bize sayısız nimetlerin kıymetini hatırlatarak, nimetlerin asıl sahibinin Allah olduğunu kavratarak bizi şükre yöneltir.

Yazımı konumuzla ilgili bir Hadis-i Şerifle bitiriyorum. “Kim yalan söylemeyi ve yalanla iş yapmayı bırakmaz ise, Allah-u Teâlâ o kimsenin yemesini ve içmesini terketmesine kıymet vermez. (Buhari, c. II. 22.) Gönülden Muhabbetlerimle…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.