Polis her yerde polis!...

24 Haziran seçimleri için start Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan verildi...

Recep Tayyip Erdoğan ismi hem Ak Partinin hem de MHP’nin aday ismi oldu...

Önümüzdeki bir kaç gün içerisinde diğer adaylarında belirlenmesi ile birlikte seçim propagandaları başlayacak...

Yani hem partiler, hem adaylar, aday adayları, vatandaşlar ve biz gazeteciler için yorucu ve yoğun bir süreç başlamak üzere...

Yoğunluk öncesi hem biraz kafa dinleyim hemde dolaşayım diye hafta sonunu Ankara’da geçirdim...

Çok güzel bir şehir Ankara...

Sonuçta ‘Başkent’ elbet o kadar olacak!...

Ankara’nın havası da, suyu da, insanı da siyasi dedikodusu da bir farklı...

Yazmayacağıma dair büyük yeminler ettiğim öyle dedikodular var ki,  Mecliste, hatta Beştepede...

İnşallah önümüzdeki süreçte durumlar netleştiğinde sizinle bütün detaylarıyla paylaşacağım...

Şimdi bugün benim sizlerle paylaşmak istediğim konu aslında başlıktada yazdığım gibi polisler...

Ankara’ya gittiğim ikinci gündü...

Bir altgeçidin içersinde 4-5 resmî polis...

Birisi hemen aşağı inişte durmuş, karpuz seçer gibi ‘sen geç, sen kal, sen geç, sen kal’ diye ayırıyor insanları...

Kalanlar hemen kenara alınıyor, polis memurlarından bir tanesi ‘GBT’ kontrolü yapıyor, diğerleri ise sanırsam herhangi bir olay çıkmasın diye tetikte bekliyor...

Garibime gitti...

Kenara durdum ve seyretmeye başladım...

Yalnız sanırsam biraz abartmış olabilirim ‘dik dik’ bakma konusunda, gelen insanları ayıran polisin dikkatini çektim ve ‘hooop arkadaş geç hele sende şöyle’ dedi bana...

Bu arada ilk andan beri yanımdaki arkadaşlar yürü yürü diye uyarıyorlardı ama ben inatla seyretmeye başladığım için birisi ‘aha iyi oldu sana’ dedi...

Ama daha bi kıl oldum, koskoca Ankara’da beni, seni, onu, yani vatandaşı korumak, toplumun huzurunu sağlamak için bizim vergilerimizle maaş alan bir memurun böyle aşağılayıcı bir tavırla insanları rencide etmesi inanılmaz rahatsız etti beni...

Böyle o vatandaşı karpuz seçer gibi ayıran polisin tam karşısına geçtim, göz göze geldik ve bi 5-6 saniye karşılıklı tip tip baktık birbirimizin suratına...

Rahatsız oldu ve ‘arkadaşa TC’nizi söyleyin’ dedi...

Cüzdanımı çıkarttım içerisinden kimliğimi aldım ve seçici polise uzattım ama bu esnada ne gözlerimi adamın gözlerinden kaçırıyorum ne de tek kelime ediyorum...

Seçici polis kimliğimi aldı diğer arkadaşına verdi ve GBT’me baktılar...

Kontrolü yapan polis memuru kimliğimi bana uzattı ama ben hala seçici polisle göz gözeyim...

‘Kimliğiniz alabilirsiniz’, ‘beyefendi kimliğiniz’, ‘beyfendiiii’ ve seçici polis diğer arkadaşından  aldı kimliğimi bir hışımla ve bana uzattı, ‘gidebilirsin’, ama ben hala onunla göz gözeyim, ‘gidebilirsin arkadaşım’ arkadaşlar ise bir taraftan kolumdan asılıyor hadi diye ama ben hala seçici polisle göz gözeyim,

‘Birşey söylemeyecek misiz?’ diye sordum ve , ‘Sorun yok gidebilirsin’ dedi ama bu seferde aldım sazı elime;

‘Madem sen söylemeyeceksin o zaman ben söyleyim, amele seçer gibi seçip kenara aldığın ben, sana görevini yapmakta yardımcı olduğum için kendime teşekkür ediyorum’ dedim...

Seçici polis bişey anlamadı suratıma bakıyor boş boş....

‘Ne demek ben teşekkür ediyorum görevinizi yaptığınız için’ diye tekrar karşılık verdim kendime!...

Polis iyice afalladı arkadaşlar birisi, ‘burası Konya değil yürü yürü’ dedi ve kolumdan tutarak sürüklemeye başladı beni...

Biz üstgeçidin diğer tarafına geldiğimizde seçici polis arkamızdan bakıyordu, olayı hala anlamadı sanırım...

Çok ilginçtir, tüm Türkiye’deki Emniyet Müdürlüklerimiz, Emniyet Genel Müdürlüğü ve dolayısıyla İç İşleri Bakanlığı ukdesinde, hizmet kalitesini her geçen gün artırıyorken, personele yönelik eğitim seminerlerinin sayısı bu kadar fazlayken, polis memurlarımız kraldan çok kralcı olmaya neden inatla devam ederki...

Tamam belki bir kaçak, belki bir suçlu arıyor olabilirsiniz ama ne bileyim haklı bir iş yapıyor olmanız, üzerinde üniforma veya isminin başında bir unvan olmayan geri kalan herkese bu kadar aşağılayıcı davranmanızı haklı gösterir mi?...

Geçtiğimiz aylarda bir olay yaşamış, 155’i arayarak ihbarda bulunmuş ama bir netice alamamıştım ve bir köşe yazısı yazmıştım ardından iki tane polis memuru arkadaş gelerek konuyla ilgileneceklerini söylediler ve gelen arkadaşlardan bir tanesi, ‘işinizin kıymetini bilin... bakın bir köşe yazısı yazdınız tüm emniyet seferber oldu’ demişti...

Şaka gibi ama evet aynen böyle demişti...

Vatandaşsan ayvayı yemişsinin farklı bir açılımıydı sanırsam bu cümle...

Çok bir şey mi istiyoruz biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak biraz saygı beklemekle...

Trafik polislerinin yolda çevirdikleri aracın sürücüsüne, ‘iyi günler/akşamlar, kusura bakmayın sizi biraz meşgul edeceğiz ama ....kontrolü yapıyoruz’ dese...

İşi bitikten sonrada ‘teşekkür ediyoruz bize yardımcı olduğunuz için, iyi günler/akşamlar’ dese bir tarafları eksilmez, vatandaş nezdinde saygınlıklarını yitirmez, tam aksine acayip saygı kazanırlar...

Ne yapılıyor, ‘şu kadar saat içerisinde, şu kadar insanın gbt’sine bakılacak’ diye emir veriliyor ve eğer kotanın altında kalınırsa maaşlarından kesileceği veya ceza yiyecekleri falan mı söyleniyorda, polislerimiz bu görevlerini yaparken sadece ‘iyi günler/akşamlar’ diyecek, bir teşekkür edecek vakti bulamıyor ve vatandaşa bu kadar rencide edici ve onur kırıcı davranıyor...