Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63737.294$

Ömürden Bir Yıl Daha Geçti

30 Aralık 2019, Pazartesi 08:51

Bir yılın daha sonuna geldiğimiz bu günlerde acısıyla tatlısıyla kederiyle neşesiyle ömür sayfamızdan bir yaprak daha eksildiği için kabire bir adım daha yaklaşmış oluyoruz.

Sonuna geldiğimiz yılın bu günlerinde geriye dönük bir yılın muhasebesini yapmak yeni bir yılı güzel geçirmek için hazırlık noktasında bizlere yön verecektir.

Geçen her gün, yaşlı olsun, genç olsun, tüm insanların ömür takviminden bir yaprak daha düşürüyor ve nefis için kaçınılmaz biçimde hayatının sonuna doğru yol alıyor. Bunu, çevremizde ve yakınlarımızda her gün yaşadığımız sayısız örneği ile görüyoruz.

Bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz günahlar için tövbe ve istiğfar ederek günahlarımızı tekrar etmemek üzere Rabbimize yalvarmalıyız. Her takvim yaprağını kopardığımızda ömrümüzden bir günün daha eksildiğini bilip kendimizi mutlu sona hazırlamalıyız.

Mâlüm yıl sonlarında Holdingler, Şirketler ve İşletmeler geçen bir yılın muhasebesini yaparak zarar ve kâr bilançosu çıkarmaktadırlar. Bizlerde bir fani olarak kimin ne zaman öleceği belli değil. Mevlâm ömür verirde görürsek yeni bir yılda şuurlu bir Müslüman olarak yaşayıp, Cenab-ı Hakk’ın rızasına uygun hareket ederek günlerimizi kazançlı hâle getirebilmeliyiz. 

Dünya hayatının huzur ve saâdet içerisinde bereketli bir şekilde yaşanması, ancak âhirete imanla mümkündür. Ölümle her şeyin biteceğini zannedip, sürekli nefsin arzuları peşinde koşmak, hayatı zevki sefaya adamak ve bunu bir yaşam felsefesi haline getirmek çok büyük yanlışlıktır. Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz’in:                                                                                

“Hiçbir kul, kıyamet günü ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne yaptığından, malını nereden kazanıp nereye harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından sorulmadıkça bir adım dahî atamaz”(Tirmizî, Kıyamet, 1/2417.)

Nitekim Hz. Ömer (r.a.) bir hutbesinde şöyle buyurmuştur: “Hesaba çekilmeden önce, kendinizi hesaba çekiniz. Amelleriniz tartılmadan önce, kendi amellerinizi tartınız. Hesaba çekilmek üzere, kıyamet günündeki en büyük arz, huzura alınma için gerekli güzel hazırlıklarınızı yapınız. O gün huzura alınırsınız, öyle ki size ait hiçbir sır gizli kalmayacak, bütün sırlar meydana çıkacak.” Durum böyle olacağı için muhasebe iyi yapılmalı. Yanlış hesap iflasa sürükler ve hesap ölmeden önce yapılmalı. Zira tövbe etmeye bile fırsat bulamayabiliriz. Zaten öldükten sonra telafi etmeye fırsat da olmayacak.

Yılbaşı yaklaşırken bir başka dikkat edeceğimiz durum da Müslümanları hiç ilgilendirmediği hâlde yılbaşında yapılan kutlamalar ve eğlencelere meyil etmesidir. İnancımızla ve kültürümüzle hiç bağdaşmayan fitursuzca yapılan bu eğlence ve kutlamalar maalesef batılıları taklit etme hastalığımızdan olsa gerek.

Mevlâm bizleri; sağlık, afiyet ve huzurlu bir şekilde yeni bir yıla kavuşturduğu için dua ve şükretmemiz gerekirken, isyan ve inkâr bataklığına saplanarak yoldan çıkmış milletleri taklit edip onların arkasından sürüklenmek hangi akla ve mantığa uyar ki…

Bunun için Peygamberimiz, bu Gayr-i Müslimleri taklit etmemizin bizleri bekleyen bir tehlikenin neticelerine dikkatimizi çekmek için: “ (Tasvip ederek) bir kavme (bir topluluğa) benzemeye çalışan kişi, o (benzemeye çalıştığı) kavimdendir.”(Mişkâtü’l-Mesâbîh, 4347.) ve  “(İnanç ve amelde) bizden başkasına benzeyenler, bizden değildir.”(Tirmizî, Sünen, H. No: 2696.) diyerek biz Müslümanları uyarmıştır.                                                                                                      

Sonuç itibariyle toplumumuzda“yılbaşı kutlaması”olarak yapılan eğlencelerin dinimiz ve kültürümüz açısından hiçbir temeli olmadığından, bu günlerde bize düşen, geçen bir yılın muhasebesini yaparak gelecek bir yılda hatalarımızı tekrarlamamak ve kendimizin, toplumumuzun ve Yüce Rabbimizin razı olacağı davranışları yapmaya gayret göstermek olmalı ve zülüm altında inleyen din kardeşlerimiz için de çokça niyazda bulunmalıyız.

Milâdi yeni bir yıla daha gireceğimiz bu günlerde, bizleri yaratan Cenâb-ı Hakk’a hamdü senalar ediyor, kalan ömrümüzün sağlık, afiyet ve huzur içerisinde geçmesini niyaz ediyor, rızasına uygun bir şekilde yaşayıp, ömrümüzün hitamında da Müslüman olarak ruhumuzu teslim edebilmeyi biz kullarına nasip eylemesini diliyorum. Gönülden Muhabbetlerimle…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.