Okul çocuklarımıza sadece Türkçe, Matematik, Fizik öğretmez. Okul, bir arada yaşanabileceğini, kuralların ve disiplinin temelini oluşturur. Bazı kural ve disipline okul öncesi ev de anne ve babalar tarafından hazırlanan çocuklar, uyumda fazla bir problem yaşamaz.

Okul da öğretmenler her zaman idol olmuştur çocuklara. Ne olacaksın sorusuna ilköğretim birinci sınıfta çocuklar öğretmen diye yanıt verirken, lise biterken öğretmenliğin adını bile anmazlar. Nedir öğretmenlerden soğutan acaba…

Çok mu kötü oluyorlar yoksa çocuklar kendilerine alfabeyi öğreten öğretmenleri beğenmemeyemi başlıyorlar. Aslında öğretmen aynı, sil başkan başladığında baştan başlayan çocukların idolleri yine aynı öğretmenler oluyor.

Okullarda verilen eğitimlerin yetersiz olduğunu düşünüyorum. İki yıldır okuluna gitmeyen, neredeyse ders kitabı bile açmayan çocuklara kaldıkları derslerden sınav yapılıyor. Bu sınavda tüm kitaptan sorular soruluyor. Üzerinden iki sene geçmiş bir kitaptan sorular sorulacağına sınavda sorulacak olan 10 soruya ilaveten 40 soru daha verilse de bu 40 soruya çalış denilse.

Çocukta 50 soruya çalışsa da içerisinden çıkacak 10 soruyu çözse. Hem öğretmen, hem çocuk, hem veli, hem milli eğitim kazanmaz mı? Birileri kazanır ama hayır. Çok bilen öğretmenler okula gidilmiş gidilmemiş gitmeyen çocuğun evinde internet var yok bunu düşünmeden soruları sıralayabiliyor.

Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okullara genelge göndermesi, alttan dersi olan çocuklara müfredat gereği sorulması gereken 10 için 50 sorunun verilmesi ve çalıştırılması gerektiği anlatılsa.

Okulun ve şehrin başarı oranı da artar, çocuklarda rahat eder. Zaten bir şey yok bu çocukların beyninde..

Sağlıkla kalın!