Okular açıldı ama…

Eğitim öğretimin yüz yüze olması konusunda ısrarcı bir eğitim bakanı, destekleyen bir sağlık sistemi bulunuyor. Peki, bu kadar ısrarcı olunmasının nedenini biliyor muyuz? Birçoğumuz işimize geldiği gibi anlıyor. Örneğin ‘birkaç ay içerisinde tekrar kapanacak. Özel okullar kayıt yaptı, kırtasiyeciler para kazandı’ şimdi kapatmak için verilerin yükselmesini bekliyoruz diyenler var.

Hükümeti dinliyoruz ‘olmazsa olmaz yüz yüze eğitim’ diyor. Bir okulda 14 hocanın koronavirüse yakalandığını ve bir çoğunun hastane de ve evinde tedavi gördüğünü duyunca inanmak istemedim. Okul idarecileri ile görüştüğüm de ise olayın doğru olduğunu öğrendim. Bir diğer izlenimim ise, okul önünden geçiyorum hepsi 15-18 yaş arası çocuklar hiç birinde maske yok. Okul kapısından şöyle bir baktım ki, güvenlik kulübesi var içerisinde güvenlik yok. Çok fazla içeri girmek istemedim. Hemen oradan uzaklaştım. Kusur ararsan çok bulursun onun için kusurları aramaktan vazgeçtim.

Peki sayın Milli Eğitim bakanının bu ısrarının önümüzdeki günlerde vaka sayılarının 50 bine çıkması ölü sayısının 500’lere ulaşması halinde de devam edip etmeyeceğini göreceğiz. Eğitimin mutlaka ama mutlaka yüz yüze yapılması gerekir de, 18 yaş altının aşılanmaması ve bu çocukların semptom göstermemesi bulaştıysa virüsü aile bireylerine götürmeleri virüsü artıracak gibi görünüyor. Nitekim yaşadığım bir olayla bunu ispatlamış oldum. Bir aile içerisinde aşıları olmasını rağmen anne ve babanın virüse yakalandığını gördüm. Anne baba virüs olunca doğal olacak çocuklarda teste sokuldu. Hepsi pozitif çıktı. Anne baba hastalığı nereden kaptıklarını araştırıyor. Bulaş olan bir ortama girmediklerini çocuklarının okul haricinde bir yere gitmediği olsa olsa bu hastalığın okuldan gelmiş olabileceğini söylüyorlar. Virüsün üçüncü gününde çocuk tekrar test yaptırmaya gidiyor ve bu kez pozitif çıkıyor. Yani çocuk 3 gün içinde virüsü atlatıyor.

Çocuk virüse yakalanıyor anne ve babasına bulaştırıyor, kendisi iyileşiyor anne baba da virüs devam ediyor. Bunun gibi birçok örnekler karşımıza çıkacak gibi görünüyor.

Bunun önemli bir katkısı olacak tabi ki: Toplumun tamamına bulaşacak ve herkes virüsü atlatmış olacak. Bugün aşı karşıtı olup aşılarını yaptırmayan hocaların virüs olup hastanelerde yattığını duymak, diğer aşı olmayan hocalara acaba örnek olur mu? Ne dersiniz.

Hayat yaşayarak öğreniliyor. Eğitimci de olsanız yaşayarak öğreniyorsunuz. Aşı olmayan kişilerin hastalığa yakalandığı gerçeğini gören aşı karşıtı öğretmenler, aşılarını yaptırırlar mı?

Sağlıcakla kalın…