Öğretmenler İstikbalimizin Mimarıdır

Ülkemizin aydınlık geleceğinin teminatı olan çocuklarımızı ve gençlerimizi sevgiyle, bilgiyle donatarak, erdemli bireyler olarak geleceğe en iyi şekilde hazırlamak için fedakârca gayret eden saygıdeğer öğretmenlerimizin gününü kutlarım.

İslâm; ilme, okumaya, öğrenmeye büyük önem vermiş; ilim öğrenmeyi kadın-erkek her Müslüman'a farz kılmıştır. Sevgili Peygamberimize ilk vahyolunan ayet de "Oku" emriyle başlamıştır. Peygamberimiz, ilim öğrenmeyi tavsiye ederek, ilim rütbesini en büyük rütbe olarak kabul etmiştir.

Öğretmenlik; emek, sabır ve hoşgörü isteyen, bedeli hiçbir maddi karşılıkla ölçülemeyecek kadar değerli, kutsal ve saygın bir meslektir.

Hz. Ali (r.a.)’nin  “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” ifadesiyle öğretmenliğin ne denli kutsal bir görev olduğunu vurgulayan bir inancın temsilcileri olarak bizler, öğretmenlerimize olan şükran borcumuzu hiçbir zaman ödeyemeyeceğimizin şuurundayız.   

Öğretmen, öğrettiğinden ziyade, yetiştiren, eğiten, terbiye eden, öğrencisinin içindeki cevheri sabırla açığa çıkaran ve işleyen kişidir. En zor şartlarda dahi ülkemizin her köşesinde görev yapan, fedakârlıkların en büyüğünü gösteren, eğitmeyi ve öğretmeyi bir ideal olarak benimseyen öğretmenlerimizin büyük bir emekle yetiştirdiği gençlerimiz; ülkemizin fikri gücüne güç katacak, öncü ülke olma yolunda emin adımlarla ilerleyen yurdumuzu daha güçlü yarınlara taşıyacaklardır.

Öğretmenlerimiz; asli görevleri olan eğitim-öğretim faaliyetlerinin yanı sıra vatan, millet, insan ve doğa sevgisi, dürüstlük, çalışkanlık, özgüven gibi insanî ve evrensel değerleri aşılayarak nesillerimizi hayata ve geleceğe hazırlamakta, toplumumuzun şekillenmesinde önemli bir rol üstlenmektedir.

Öğretmenlik, bilgi, tecrübe ve irfanla çocuklarımızı, gençlerimizi geleceğe hazırlama mesleğidir. Ülkelerin ve toplumların en önemli gücü, en büyük zenginliği, nitelikli, iyi eğitimli, çalışkan, yeniliklere ve rekabete açık insan kaynağıdır. Bu yönüyle öğretmenler, eğitim öğretim sistemimizin temel yapı taşları, istikbalimizin de mimarlarıdır.

Öğretmenlerimizin ülkemizin dört bir yanında nasıl fedakârca görev yaptıklarını görüyoruz, biliyoruz. Öğretmenlerine hak ettikleri değeri vermeyen, onların fedakârlıkları karşısında ahde vefa göstermeyen hiçbir toplumun geleceği yoktur. Geleceğimizin teminatı olan sevgili çocuklarımızın eğitimi uğruna verdikleri emekleri büyük bir takdir ve şükranla karşılıyoruz.

Ülkemizin de gelişim, değişim ve kalkınmasını gerçekleştirip gelecekle ilgili hedeflerimize ulaşmada eğitim ve öğretimin önemi çok büyüktür. Dolayısı ile öğretmenlerimiz dün olduğu gibi bugün de değişimin, gelişimin, yenilenmenin ve daha ileri hedeflere doğru yürümenin anahtarı durumundadır.

Cenâb-ı Hakk Kutsal Kitabımız Kur'an'da: "Sakın cahillerden olma!"(Enam, 35.) Cahillerden yüz çevir"(Araf, 199.) buyuruyor? Kur'an-ı Kerim'in pek çok ayetinde ve O'nun tefsiri mesabesindeki hadis-i şeriflerde cehalet yerilmiş; ilim tahsili, okuyup-yazma teşvik edilerek övülmüştür.

Eğitimin temeli ailede başlar; okulla ve çevreyle devam eder. Her çocuk, ailesinden, okulundan ve çevresinden edindiği bilgi ve davranışların etkisi altındadır. İnsan hayatının en verimli çağı gençliğidir. Her şeyin tadının en güzel alındığı, her zorluğun üstesinden gelebilme gücünün en üst seviyede olduğu, hayatın her renginin insana en canlı geldiği zaman dilimidir gençlik.

Önemli bir mütefekkirimiz olan Nurettin Topçunun şu güzel temennisiyle sözlerime son vermek istiyorum. “Bize bir insan mektebi lâzım. Bir mektep ki bizi kendi ruhumuza kavuştursun. Hayâya hayran gönüller, insanlığı seven temiz yürekler yetiştirsin. Her ferdimizi milletimizin tarihi içinde aratsın, vicdanlarımıza her an Allah’ın huzurunda yaşamayı öğretsin.”

Milletimizin vatanperver, bilinçli, birikimli, milli ve manevi değerlerimizi özümsemiş, ilim ve irfan sahibi tüm öğretmenlerimizi saygıyla ve sevgiyle selâmlıyorum. Gönülden Muhabbetlerimle…