ÖĞRETMEN 3, EZİYET ÖLÇÜSÜZ

Ankara’da engelli çocuklara eğitim veren Mamak Eğitim ve İş Uygulama okulunda öğretmenlerin onurunu sarsan kutsal görevlerini nasıl kötüye kullanıldığını gözler önüne seren bir olay daha yaşandı maalesef ki.  Okulun üç ücretli bayan öğretmeni okuldaki engelli öğrencilere şiddetle eğitim vermeye çalıştı. Öyle ki zaten engelli olmalarından dolayı özel eğitim alan öğrenciler bu engellerinden dolazı darp edildi. Buda yetmezmiş gibi bu üç öğretmen whatsapp guruplarında ki bazı mesajlaşmaları ortaya çıktı. Gurupta gururla bir öğrenciye uyguladıkları şiddetten bahsedip alay ettiler hatta bir tanesi kendisinin çok dövemediğinden diğer iki öğretmen müsveddesi olan kişilerde sıranın gelmediğinden yakındı gülücüklü imoji ler kullanarak. Darp edilen öğrencinin kuduruk diye tanımlanıp hak ettiği de yer alırken mesajlar da asıl dayağı hak edenin de annesi olduğuna da değinildi seviyesiz kişiler tarafından. Bu durum çok şükür ki okulun müdiresi tarafından gün yüzüne çıkartıldı. Gerçekten eğitimci olmak asil bir duruş ve insanlık dersi vereme yetisi veriyor insanlara. Soruşturma açılan ücretli üç eğitimci kılıfına girmiş şahıslardan birinin de denetimli gözaltında olduğu her hafta karakola imza attığı ve bunun sebebinin de yine engelli bir çocuğu beden eğitimi dersinde iterek yere düşüp iki bacağının kırılmasına sebep olması imiş. Yani bu dişi kurtlar yanlış ata oynamayı ahlak haline getirip kan emici sülük olalı çok olmuş. Engelli çocuklarımıza daha itina ve özen göstererek eğitim vermek yerine ego tatmin peşine düşüp çocukları dayakla terbiye etmeye çalışmışlar.

Eğitimci olmak la eğitime muhtaç olmak arasında kalmışlar. Bu dişi vampirlerin eğitim vermeye değil şiddetle eğitim almaya ihtiyaçları var bence. Kendilerine emanet edilen çocuklarla hak ettikleri gibi ilgilenmedikleri gibi darp, aşağılama, küçük düşürme ve alay etmek gibi birçok çirkin faktörü bir arada eğlenceliymiş gibi işlemeleri toplu örgüt işi bence. En ağır şekilde cezalandırılmalı adaletin adaletli olduğunu gösterme şekli olmalı. Kim olursa olsun ya da ne niyet taşırsa taşısın küçük ya da büyük kız ya da erkek veya engelli hiç fark etmez çocuklarımıza kimse dokunamaz. Geleceğimizi kimse bu şekilde gasp edemez. Kimse bu durumu göz ardı edip kabullenmez kabullenmemelidir de asla. Engelli olması demek bizim geleceğimiz olamaz demek değil. Bunun binlerce örneği mevcut ülkemizde engelli olduğu halde başarı madalyaları sıralı olan gurur tablolarımız onlar. Onlar da bu başarıları elde etmek için bir düzine eğitim aldılar ve başardılar. Bu yüzden gerçekten eğitim gücü sabrı olmayan maddi açıdan eğitimcilik yapan kim olursa olsun bu kutsal meslekten uzak tutulsun. Bir şeyleri biliyor olmak demek o işi iyi yapacak demek değildir. Okulu birincilikle bitirmiş biri olsa bile insani duygulara, vicdan ve ahlaka sahip değilse eğitimci olmasın geleceğimize kelepçe vurmasın. Unutmayalım ki bizim liderlerimiz, geleceğimiz o küçük miniklerimiz.