Konya
28 Mart, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.33
  • EURO
    35.08
  • ALTIN
    2298.7
  • BIST
    8995.8
  • BTC
    70787.23$

Neye ve kime harcıyoruz zamanımızı!..

14 Eylül 2019, Cumartesi 08:54

İnsan hayatında öyle anlar, öyle hikayeler vardır ki bizlere hep mutluluk ve sevinç verir. Benim hayatımda da bu hikayenin önemli bir yeri var. Aklıma geldikçe hep bir dostumu, sevdiğim birisini arama ihtiyacı duyarım. Bu yüzden sizlerle de paylaşmam gerektiğini düşündüm. Belki sizde okuduktan sonra bir dostunuzu ararsınız.

Ne zaman hayatınızda bazı şeylerin taşınamaz hale geldiğini, ne zaman 24 saatin kısa gelmeye başladığını düşünürseniz, işte o zaman mayonez kavanozu ve 2 fincan kahvenin hikayesini hatırlayınız…

MAYONEZ KAVANOZU VE İKİ FİNCAN KAHVE

Bir gün bir profesör, masanın üzerinde birkaç kutu olduğu halde felsefe dersindedir. Ders başladığında, hiç bir şey söylemeden, önüne büyükçe bir mayonez kavanozunun alır ve içerisinin tenis topları ile doldurur ve öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar öğrenciler kavanozun dolduğunu ifade ederler.
Profesör bu sefer önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı çakıl taşlarını çalkalayarak kavanoza döker. Böylece çakıl taşları kayarak tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurur. Ve öğrencilere tekrar kavanozun dolup dolmadığını sorar. Onlar da "evet doldu" derler. Profesör masa üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve içindeki kumu yavaşça kavanoza döker.
Tabi ki kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur. Ve öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar. Öğrenciler koro halinde "evet" derler. Bu sefer profesör masanın altında hazır bekleyen 2 fincan kahveyi alır ve kavanoza boşaltır. Kahve de kumların arasında kalan boşlukları doldurur.
Öğrenciler gülerler. Profesör öğrencilerin gülüşünü destekleyerek "eveet" der. "Ben bu kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini ifade etmeye çalıştım şöyle ki: bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir. Ailenizin, çocuklarınızın, sıhhatinizin, arkadaşlarınızın... Şayet diğer şeylerin kaybetseniz de, bu önemli şeyler kalır ve hayatınızı doldurur. O çakıl taşları ise daha az önemli olan diğer şeylerdir. İşiniz, eviniz, arabanız... Kum ise diğer ufak tefek şeylerdir. Şayet kavanoza önce kum doldursanız çakıl taşlarına ve özellikle de tenis toplarına yeterli yer kalmaz. Aynı şey hayatımız içinde geçerlidir.
Vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek şeylere harcar israf ederseniz önemli şeyler için vakit kalmayacaktır. Dikkatinizi mutluluğunuz için önem arz eden şeylere çevirin. Çocuklarınızla oynayın. Sıhhatinize dikkat edin. Eşinizle yemeğe çıkın. Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın. Öncelikle tenis toplarını kavanoza yerleştirin. Öncelikleri sıralamayı iyi bilin. Gerisi kumdur."
Bu arada bir öğrenci parmağını kaldırır ve sorar. "Peki o 2 fincan kahve nedir?" Profesör gülerek şöyle der. "Bu soruyu sorduğuna sevindim. Hayatınız ne kadar dolu olursa olsun her zaman dostlarınız ve sevdiklerinize bir fincan kahve içecek kadar vakit ayırın!"

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.