MUKABELE GELENEĞİ (2)
19 Haziran 2016, Pazar 11:15
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)'in Ramazan hayatının diğer aylara göre daha farklı olduğunu görüyoruz. Bu konuda İbn-i Abbas (r.a.) şöyle anlatır: "Resül-i Ekrem Efendimiz insanların en cömerdi idi. Kendisine vahy getiren melek Cebrail (a.s.) ile karşılaştığı zaman cömertliği son dereceyi bulurdu.
Cebrail (a.s.), Ramazanın her gecesinde Peygamberimizle buluşup Kur'an okurlardı. İşte böylece Rasulüllah (S.A.S), Cebrail (a.s.)'la buluştuğu zaman, insanlara rahmet getiren rüzgârdan daha cömert olurdu."([1])
Hz. Aişe (r.a.) ise, şöyle der: "Ramazanın son on günü girdiğinde Rasulüllah, geceleri ibadetle geçirir, çoluk çocuğunu uyandırır ve hayırlı işlere koyulurdu.([2])
Çünkü Ramazan ayının diğer aylardan üstün oluşunun sebeplerinden biri, bu ayda mutlu hadisenin meydana gelmesidir ki, Allah Tealâ, eşsiz kelâmı Kur'an-ı Kerim'i, mekânların en mübareği Mekke'de, insanların efdali Hz. Muhammed (s.a.v.)'e zamanların en kıymetlisi Ramazan'da indirmiştir. Bu hakikati Kur'an-ı Kerim şöyle ifade eder:
"Ramazan ayı ki, onda Kur'an insanlara yol göstererek -yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak- indirildi..."([3])
İşte Ramazanın diriltici özelliği, bütün insanlığı huzura ve saadete kavuşturmak için yeryüzüne gönderilen Kur'an-ı Kerim'in, yukarıda geçen ayet-i kerimede de belirtildiği gibi bu ayda inmeye başlamasından, bin aydan, yani seksen küsur yıllık bir ömürden daha hayırlı olan Kadir Gecesi'nin bu ayda bulunmasından([4]) kaynaklanmaktadır.
Kur'an-ı Kerim'in bir Kadir Gecesi yeryüzünü şereflendirmeye başlaması([5]), her Ramazan ayında, O güne kadar nazil olan ayetleri Cebrail Aleyhisselam ile Rasul-i Kibriya Efendimiz'in birbirine okuması, Nebiyyi Muhterem Efendimiz'in Mevlasına kavuşacağı sene bu mukabelenin iki defa yapılması, Ramazan ayının aynı zamanda Kur'an ayı olduğunu göstermektedir.
İbn-i Abbas (r.a.)'ın yukarıda geçen rivayetinden öğrendiğimize göre, Ramazanda mukabele okuması ve Kur'an-ı Kerim'in hatmedilmesi Hz. Peygamber'in bize bıraktığı güzel bir örnektir.
Mukabele, herhangi bir kitabı birisinin okuması, diğerinin veya diğerlerinin dinlemesi demektir. Peygamberimiz ile Cebrail (a.s.) Ramazan gecelerinde nöbetleşe Kur'an-ı Kerim'i okur ve dinlerlerdi. Ashab-ı Kiram'ın hafız ve âlim olanlarından Ubeyy b. Ka'b, Abdullah b. Mesud ve Muaz b. Cebel (Allah hepsinden razı olsun) Ramazan'da Kur'an-ı Kerim’i hatmederlerdi. Hafız olmayanlar ise, ezberledikleri sureleri okurlardı. İmam Ebu Hanife'nin Kur'an-ı Kerim'i Ramazan'da altmış bir defa hatmettiği rivayet edilmektedir.
İşte 1400 yıldan beri devam edip gelen mukabele geleneği, bugün de devam etmektedir. Salih kullar ve sünnet âşıkları Ramazan ayında fukarayı daha ziyade görüp gözeterek, Kur'an-ı Kerim'i de en az bir kere hatmederek bu sünneti ihya etmektedirler. İstanbul'un fethini müteakip, çığlık-çığlık melekût âlemine yükselen Kuran sesi (mukabele), Bizans'ın havasını tasfiye ederken, Türk İstanbul'u bir daha sükût etmemek üzere yeniden inşa ediyordu. Tam beş yüz yıl devam eden bu Kur'an ziyafeti, bize ait bir gelenektir.
Bugün pek çok Müslüman ülke başkentlerinde de bantlardan Kur'an okunuyor. Fakat hiçbirinde bize ait manalardan ve çizgilerden eser yok. Evlerde hanımların kendi aralarında tertib ettikleri mukabele toplantıları, camilerde okunan cüz mukabeleleri halen canlılığını sürdürmektedir.
Ramazan ayı boyunca, tutulan oruçlar, kılınan toplu teravih namazları, birlikte okunan mukabeleler, ebedi mutluluk vasıtası olan kulluğumuzu geliştirmekte, kardeşlik duygularımızı, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmektedir.
Evimizin en yüksek köşesinde aylar boyu yalnız kalmaya mahkûm ettiğimiz, sadece arada bir tozunu almak üzere dokunduğumuz Mushaf-ı Şerifler, yeryüzüne yeniden iniyormuş gibi, avuçlarımıza konmaya başlar.
İlâhi kelâmın o tatlı nağmesi odalarımıza gül kokusu getirir. Ramazan ayı boyunca, camilerimizde, evlerimizde okunan mukabeleler, Kur'an-ı Hakim gönül okşayan ahengiyle ruhumuzu yıkayıp arıtır. Cenab-ı Hakk'ın elimizden ve dilimizden düşürmemek üzere gönderdiği bu ilahi mektubu açıp okumaya, kulak verip dinlemeye çoğumuz ancak Ramazanlardaki mukabeleler sayesinde fırsat bulabiliriz.([6])
Böylece Ramazan'ın ve Kur'an’ın rahmet suyu ile gönlümüzü yıkar, ruhen arınır ve temizleniriz.
Dipnotlar:
1-Buhari, Kitabu’s-Savm, 7.
2-Buhari, Fazlu Leyleti'l-Kadr 5; Müslim, İtikâf 7; Tecrid-i Sarih 6/322 H.No:951.
3-Bakara Suresi, Ayet:185.
4-Kadir Suresi, Ayet:3.
5-Kadir Suresi, Ayet:1.
6-Prof. Dr. M. Yaşar KANDEMİR; Hayatımızda Ramazan, Diyanet Aylık Dergi; Sayı: 26, (Şubat 1993) S. 21.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.