Konya
23 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    34.83
  • ALTIN
    2418.3
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66039.9$

Muhalefete neler oluyor!

24 Temmuz 2018, Salı 07:32

24 Haziran seçimlerinden sonra seçimi kaybederse siyaseti bırakacağını söylemişti İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener…

Seçimlerden sonra hem de ağır bir yenilgiyle sonuçlanan seçimlerden sonra görevine devam edeceğini söylemiş ve tepki toplamıştı bir çok kesim tarafından Meral hanım…

Önceki akşam ise Haber Merkezlerine flaş bir haber düştü, ‘Meral Akşener Genel Başkanlığı bırakıyor’ diye…

Teyit edilemedi birkaç saat, sadece dedikodu olarak konuşuldu ve İYİ Parti kurmayları haberleri yalanladı…

Yalanlandı bu dedikodular ama Meral hanım kendi sosyal medya hesabından bir açıklamayla söylentilerin doğru olduğunu kabul etti ve, ‘Parti tüzüğümüzün şahsıma tanıdığı yetki çerçevesinde seçimli kurultay kararı almış bulunuyorum. Kurultayda aday olmayacağım, aday olacak arkadaşlarıma başarılar diliyorum.’ dedi…

Bence doğru bir davranıştı…

Çünkü onurunla çıkmış yarışmışsın ve o onurunla yenilgiyi kabul edip yeni isimlere yol açmalısın…

Gerçi siyasette ne kadar eski ve tecrübeli bir isim olsa da seçime kendi olarak ilk defa girmiş bir isimdi Meral hanım ve ilk seçimlerinden yüzde 10’luk bir oyla çıkması aslında çok da başarısızlık denilemez esasen…

Çünkü bakıldığında 40 yıllık MHP yüzde 11 oy aldı…

CHP’yi söylemiyorum zaten…

‘Beceremediysen bırakacaksın’ için belki biraz erken oldu.

Sonuçta 1 yıldan kısa bir sürede örgütlenip, gayet iyi bir oy aldılar ama seçimlerden önce bir söz vermişti ‘bırakacağım’ diye işte o sözünü tutmasını sevdim ben…

İşte bu tutumun ‘Dinozor’ olarak nitelendirdiğimiz, oturduğu koltuktan ölene kadar kalkmayı düşünmeyen, sürekli kaybeden ama kaybettiğini asla kabul etmeyen siyasilere de örnek olmasını isterim.

Zira, taht kavgaları bitmiyor.

Seçilen vekiller ‘koltukta kim kalmalı, bizim başımızı kim çekmeli’ konularından memleket meselelerine vakit bulamıyorlar.

Hoş bu tip durumlar onlar için bir renk, yeşillik oluyor.

Zira memleket meseleleri başlarını ağrıtmaktan başka iş yaramıyor, başka işleri mi yoktu da memlekete kafa yoracaklar…

KOLTUK MU, GEÇİM Mİ?

İYİ Partinin içi fokur fokur kaynarken,

Meral Akşener Genel Başkanlık için yeniden aday olacak mı, olmayacak mı? tartışmaları sürerken,

İyi Parti dağılır mı? dağılırsa milletvekilleri nerelere kayar? gibi sorular ortalıkta bangır bangır konuşulurken,

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partilerinin içerisindeki huzursuzlukla ilgili muhteşem bir açıklama yaptı;

İnsanlar geçim derdinde. Birileri koltuk derdinde, olacak şey değil’ dedi…

Her genel kurulda başına bela olan, her seferinde karşısına rakip çıkan ve kazanamayacağını bile bile Cumhurbaşkanı Adayı yaptığı Muharrem İnce için söylüyor bu cümleyi…

Başının belasıydı, kurtulmak için inanılmaz bir hamle yaptı ama Muharrem ince partisinden çok daha fazla oy alınca doğal olarak içerde kıpırdanma başladı…

9 seçim kaybetmiş bir isimin değişim isteyenlere ‘Koltuk Sevdalısı’ demesi bir çok kesim tarafından abesle işgal olarak karşılandı doğal olarak…

Şimdi yalan yok sayın Kılıçdaroğlu İktidarında işine geliyordu…

Yaptığı gaflar, söylemlerindeki çelişki, başta Recep Tayyip Erdoğan ve iktidarın diğer mensupları tarafından eleştirilse de bence büyük şanstı…

‘Ama yeter artık’ söylemleri iktidar kanadından da yükselmeye başladı…

Çünkü gerçekten ‘baydı’ bu durum…

İktidarda daha kaliteli bir muhalif lider istiyor.

Saçma sapan işlerle uğraşıp çat kapı anayasa mahkemesine giden bir muhalefet yerine iktidarın eksiklerini ve yanlışlarını belirleyip çözüm üretecek bir muhalefete ihtiyaç var...

CHP kuruluş niteliklerini ve kuruluş amacını kaybetmiş bir partidir bugün maalesef.

Seçmeni de iktidar hırsıyla popüler siyasete kaymıştır.

Halbuki demokrasiyi renklendirmek, demokrasinin işleyişini göstermek ve pekiştirmek için kurulmuş bir partinin, vizyonu da misyonu da koltuk sevdasından çok öte olmalıdır.

‘Yeter artık ben miyadımı doldurdum’ diyerek oturduğu koltuğu daha genç ve dinamik, partisini çok daha ileriye taşıyacak isimlere bırakmak neden istemez bu siyasiler bir türlü anlamıyorum…

Baktığınızda bu sağcısı-solcusu normal yollarla koltuğunu bırakmış kaç siyasetçi var ki…

Nedir bu değişim korkusu, nedir bu koltuktan kalkamama korkusu gerçekten insan şaşırıyor…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.