Muhalefete gerek yok!...

24 Haziran’da yapılacağı açıklanan erken seçim kararının ardından, siyasi liderler çalışmalarına hızlı bir şekilde başladı…

Tabi sürenin kısıtlı olması nedeniyle aday adayları istişare, yoklama, yada küçük çaplı bir kamuoyu araştırması yapamadan direk aday adaylıklarını açıklamaya başladılar…

Aslında bu seçim süreci boyunca yerel siyaset yazmaya karar vermiş, çok büyük bir olay olmadıkça yazmamayı düşünüyordum.

Ama İzmir’de birkaç gün önce gerçekleştirilen mitingde İzmir’den Ak Parti Milletvekili aday adaylığını açıklayan türkücü İbrahim Tatlıses’in Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile el ele yaptığı konuşma sinirlerimi zıplattı…

Ama öyle böyle değil…

Türkücü Tatlıses’in noktasına virgülüne dokunmadan Cumhurbaşkanımızın elinden tutarak yaptığı açıklamayı paylaşayım önce sizinle:

“Ben bu insanın neyine tavım biliyor musunuz? İDO 2 aylıktı. Belediye Başkanıydı İstanbul’da (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) dedim ki ‘Sayın Başkanım, bizim koca villamız var ama üşüyoruz. Doğalgaz bağlanmış ama bizde yok’ dedim ki, ‘İdo küçük üşüyor’ dedi ki; ‘İbrahim bey ben seni arayacağım’ 10 dakika sonra döndü bana dedi ki, ‘Yokmuş ama’ dedi, ‘Ben kendi şeyimden vereceğim’ ve iki ay sonra doğalgazımız bağlandı ve İDO üşümekten kurtuldu…”

Bu açıklamayı okuduğunuzda veya seyrettiğinizde sizde de Fransa kraliçesinin ‘Ekmek yoksa pasta yesinler’ hissi yaşatmadı mı?! Ne o öyle, Villa'da yaşıyor doğalgaz yokmuş!...

İlginç değil mi?

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın torpil yaptığını ima eden ve bunu güzel bir şeymiş gibi dile getiren, villada yaşayıp ajitasyon yapan trilyoner aday adayı, İDO'nun villada üşümesine üzülüp kendisine oy verecek bir halk mı istiyor anlamadım ki?

Kİ geçtim onu ‘Kendi şeyinden verdi!’

“??????”

Şimdi orada hurra alkışlayan vatandaşları anlayabiliyorum, sıcağı sıcağına anlamamış olabilirler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretinin heyecanıyla İbrahim Tatlıses’in ne dediğini duymamış olabilirler anlarım ama şimdi olay şu…

1- Eski türkücü, yeni milletvekili aday adayı İbrahim Tatlıses’in uydurma ve yalan bir hikaye ile siyaseten vatandaşa şirin görünmeye mi çalışıyor?...

2- Eğer bu türkücü yalan söylemiyorsa Cumhurbaşkanımızın, Belediye Başkanlığı döneminde 

 İbrahim Tatlıses’e torpil geçtiği!...

3- Ve, İbrahim Tatlısesin oğlu İDO’nun koca villada ısınmış olmasının bizim hayatımıza kattıkları…

Harbiden yaa, şimdi İDO’nun ısınması bizim hayatımızda ne büyük değer kattı ne büyük değer kattı…

Çünkü biz memleketimiz Konya’da 40 günlükken donarak ölen Ayaz bebeği maalesef unuttuk…

İstanbul Fatih’te donarak ölen 10 aylık Aybüke bebeği, Van’da yollar kardan kapalı olduğu için hastaneye gidemeyip karlı yolda ölen 1 buçuk yaşındaki Muharrem bebeği, Batman’da Suriyeli ailenin donarak ölmüş 4 aylık bebeği Faris Hıdır Ali’yi unuttuk…

Cumhurbaşkanımız harbiden ‘Dünya Lideri’ unvanına yakışır bir lider ama bazen böyle güçlü ve zeki isimler bile çok basit hatalar yapabilirlermiş…

Böyle gereksiz, böyle saçma, böyle dalkavuk bir ismi Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında görmek, hele hele böyle iğreti ve tiksinç hikayelerle oy toplamaya çalışırken Recep Tayyip Erdoğan’ın elini tutarak acıtasyon yapmasını izlemek ne bileyim bana çok enteresan geldi…

Gerçi miting alanında böyle patavatsız ve gereksiz bir konuşma, Cumhurbaşkanımızı da yeterince rahatsız etti, seyredenler fark etmiştir, hemen konuyu kapattı ve Türkücü Tatlıses’e Türkü söyletti…

YILIN DÜĞÜNÜ GERÇEKLEŞTİ…

Konya’nın en önemli iş adamlarından bir tanesi Ahmet Arıcı oğlunu muhteşem bir düğünle evlendirdi…

Beşel Gıda ile Gıda sektörünün en önemli çözüm ortaklarından birisi olan aynı zamanda Konya’nın en önemli alışveriş ve yaşam merkezlerinden birisi olan Kent Plaza’nın bünyesinde bulunduğu  DEHA GRUP’un Yönetim Kurulu Başkanı olan Ahmet Arıcı’nın Konya ekonomisine katkısı say say bitmez…

İşte Ahmet Arıcı, hafta sonu öyle böyle şaşalı bir düğün yaptı ki sormayın gitsin…

Düğün zaten Selçuklu Kongre Merkezinde gerçekleştirildi…

Gerçi biz düğünde biraz üvey evlat muamelesi gördük ama…

Şimdi kurumumuz adına iki tane davetiye geldi.

Bizde ben ve Genel Yayın Yönetmenimiz Zekeriya Sağlık ve bir muhabir arkadaşımızla düğüne katılmak üzere Selçuklu Kongre Merkezine gittik… Kapıda zaten Ahmet bey ve ailesi karşılıyordu herkesi…

Çok mutlulardı maşallah, bütün ailenin yüzleri gülüyordu…

Tabi düğünde Valisinden, Belediye Başkanlarına, Milletvekillerinden, Oda ve Dernek başkanlarına, Önemli iş adamlarına, Konya’nın neredeyse bütün önde gelen isimlerinin ailecek ağırlanacak olması nedeniyle hiçbir hata olmasın diye bir organizasyon şirketiyle anlaşılmış sanırım…

Kapıda kaldık biz…

İki tane davetiye gelen kurumumuz için masa daha doğrusu sandalye ayrılmamış…

‘Neyse olsun bakalım’ dedik organizasyonun oradaki sorumlusu bayan arkadaşa, ‘Basın için ayrılan bir yer varsa oraya oturalım bari’ dedik ama basına da yer ayırmamışlar…

‘Eee napacaz ya?’ diye bir soru sordum ama hanım kadın suratımıza ‘banane naparsanız yapın, burada oturamazsınız’ edasıyla boş boş ve değişikçe bakınca, kendi kendimize, ‘Zaten hayırlı olsun dedik, hadi şurdan çaktırmadan kayalım, Ahmet beyi rahatsız etmeyelim’ diyerek çıktık…

Sonuçta en mutlu gününde durduk yere ne ortamı nede insanlar germenin bir anlamı yoktu…

Ama muhabir arkadaşımızı orada bıraktık haber yapsın diye….

Aman yarabbi, fotoğraf çekmesi için sarı basın kartı istemişler organizatörler…

Ne yaptıysa bizim muhabir, gazeteci olduğuna inandıramamış, çektirtmemişler çocuğa fotoğrafı…

Oda bi şekilde punduna getirmiş cep telefonu falan filan kurtaracak kadar iki kare fotoğraf getirdi bize…

Konya’nın evlenmesi en çok beklenen bekarlarından birisi olarak en azından düğünümde GOLD organizasyon firmasıyla çalışmamam gerektiğini öğrenmiş oldum…

Ama yine insanların mutlu gününde mutluluklarını paylaşmak gerekiyor,

Tülay ve Eyüp Harmankaya çiftinin kızları Ayşe ile Binnaz- Ahmet Arıcı çiftinin oğlu Mehmet Ali’ye bir ömür boyu mutluluk diliyoruz hem şahsım adına hem kurumum adına…