MÜBAREK RAMAZAN YAKLAŞIRKEN (2)
02 Mayıs 2019, Perşembe 09:28Kur’an Kurslarımızda öğreticiler, din derslerinde Ramazan konusunu işlerlerse hem ders manalandırılmış, hem de oruç tutacak olanlar mübarek Ramazan'a manen hazırlanmış olurlar. Öğrencilere telkinde bulunurken de, günah korkusuyla ürkütmekten Allah'ın sevgisine, milletine, şanlı ecdadına layık olmak vb. konuları işlemek herhalde yerinde olur. Böylece çocuklarımızın kafasında Ramazan bir takım eğitici, seciye sağlamlığı bakımından yapıcı fikirlerle, kendi kendini denetim, murakabe istek ve kaygısıyla birleştirerek mübarek Ramazan'dan yüksek feyiz almasına yardım edilmiş olur.
Mübarek Ramazan ayı yalnızca bir tane kurum değil, bir kurumlar demetidir. Mübarek Ramazan Bayramını, bu arada Ramazan'da verilmesi gelenekleşen zekâtı ve Ramazan sohbetlerini de, Ramazanla bir mütalâa etmek gerekir. Bu bakımdan Ramazan ayı halk eğitiminde, insan ilişkilerinin müspet yönde geliştirilmesinde bir eşi daha bulunmayan bir toplum müessesesidir. Müslüman toplumları dışında hiç bir ülkede bütün yurttaşları her yıl bir ay süre ile kutlu bir çatı altında, zengini, fakiri, okumuşu, okumamışı yan yana omuz omuza birleştiren, her gece ciddi bir konuşma dinleten bir müessese daha yoktur.
Mübarek Ramazan, karşılıklı sevgi gösterileri için de güzel bir fırsattır. Bu da fertlerde mutluluk duygularını canlandırır, böylece toplum sağlığına yardımcı olur, milletine, dindaşlarına sadakat bağlarını güçlendirir. Gerek Ramazan boyunca, gerekse bayramda muhtaç olanlara karşı varlıklı olanlardan, yüzden değil, gerçek ilgi beklenmesi, insan ilişkilerinde karşılıklı anlayışa, hırs ve kıskançlıkların yumuşamasına kin vb. zararlı duyguların azalmasına, hayırlı sonuçlara yardımcı olabilir.
Ramazan her yıl hiç alışılmamış gibi yeniden yaşanması gereken bir olaydır. Belki bunu devlet bütçesine benzetebiliriz. Her yıl bütçe yeniden yapılır; bütçe üzerinde yeniden durulur. Bir yıl önce de bütçe yapılmıştır, ama onu aynen tekrarlayamayız. Yalnız geçen yılın hesabını veririz ve yeni yıl için kendimizi hazırlarız, tasarılarımızı ortaya koyarız. Bunun gibi, kişinin de irade ve şuurunu zorlaması, mübarek Ramazan ruhuna daha uygun düşer sanırım. ,
Bir kimsenin, kendi kendini denetim ayı olarak gelip geçen mübarek Ramazan'ın ardından fertlerin ruhlarında bazı izler bırakması, bir takım beğenilmeyen alışkanlıkların bırakılıp, yerlerine daha iyi ve beğenilenlerin kazanılıp devam ettirilmesi beklenir.(1)
Bugünün insanı, küçük olaylarda büyük mutluluklar arar hale gelmiştir. Hâlbuki insan hayatında onu mutlu edecek nice kutlu olaylar vardır. Geçip giden zamanlar içinde insanın sadece ömrü değil, büyük mutluluklar va'dedecek olaylar da akıp gitmektedir. İşte Ramazan böyle mutluluklarla zenginleştirilmiş, asr-ı saadetin motiflerini taşıyan mukaddesler ayıdır, rahmet ve bereket ayıdır.
Dünkü Ramazanlar şüphesiz daha muhteşemdi. Her neslin geçmişi ve dünü, dünde yaşadığı olaylar daima daha kıymetlidir ve daha alâka çekicidir. Onu tekrar yaşayamayacağımıza göre, o hep cazibesini koruyacaktır. Ama hiç bir zaman geri gelmeyecektir. Öyleyse geçmişi bütün ihtişamıyla geçmişe bırakalım ve biz bugün idrak edeceğimiz Ramazan'a bakalım. Dünkü Ramazanların havası belki daha umumiydi. Fakat bugünkü daha manalıdır. Önemli olan hep geçmişe hasret değil, geçmişle geleceği kucaklaştıracak olan bu Ramazan'ı yaşamaktır.(2)
Ramazan ayının, Cennet vatanımız, necip milletimiz ve bütün İslâm âlemi için hayırlara vesile olmasını, diliyor, yazımı, Merhum Mehmet Akif ERSOY’UN şu güzel mısralarıyla bitirmek istiyorum:
Yâ Rab, şu muazzam Ramazan hürmetine
Kaldır aradan vahdete hail ne ise;
Yâ Rab, şu asırlarca süren tefrikadan
Artık ezilip düşmesin Ümmet ye'se.
Mâdâme ki verdin bize bir rûh-u nevîn...
Yâ Rab, daha bir nefha-i te'yîd insin.(3)
Dipnotlar:
1-Diyanet İlmi Dergi: C: 9, Sayı: 100-101. S:281 vd.
2-Diyanet ilmî Dergi: C: 26, Sayı: 2. S: 35,38.
3-M. Akif ERSOY, Safahat: İst. 1975, S: 566.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.